Sanat Meclisi’nin hazırladığı “Sanatta Hak İhlalleri” raporunu okurlarımızla paylaşıyoruz.
Mayıs ayını da yasaklar ve hapis cezalarıyla tamamladık. İşte Mayıs 2025’de sanat alanının yaşadıkları:
- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yasa dışı bahis reklamlarını engellemeye yönelik başlattığı kapsamlı soruşturmalar sürerken; şarkıcı Begüm Polat, konuk olduğu bir televizyon programında kullanılan bardak üzerinde yasa dışı bahis şirketine ait bir reklam olduğu gerekçesiyle bu soruşturmalara dahil edildi. Polat, “Kullandığım bardakta ne yazdığını bile fark etmedim. Sadece programa odaklanmıştım” dedi.
- Bolu’da her yıl ‘Geleneksel Türk Sanat Müziği konseri’ adı altında gerçekleşen etkinlik, Bolu Belediyesi ve Kent Konseyi tarafından iptal edildi. Gerekçe olarak 21 Ocak’ta Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği yangını gösterildi.
- Van Milletvekili Sinan Çiftyürek, Kürtçe tiyatro yapan Nupelda Tiyatro topluluğunun Van Devlet Tiyatrosu sahnesinde oyunlarını sergilemek için yaptığı başvuruların reddedilmesini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı. Çiftyürek önergesinde, başvuruların ya cevapsız bırakıldığını ya da farklı gerekçelerle reddedildiğini belirtti. Sorular şöyle: “Oyunun Kürtçe olması, salon tahsisinin yapılmamasının gerekçesi midir… Van Devlet Tiyatrosu sahnesinde son beş yıl içinde kaç Kürtçe tiyatro oyunu sahnelenmiştir… Nupelda Tiyatro topluluğuna yönelik iddia edilen ayrımcı uygulamalara ilişkin bakanlığınız tarafından başlatılmış bir soruşturma var mıdır”
- 12 yıl önceki Gezi eylemleri gerekçe gösterilerek tutuklanan menajer Ayşe Barım soruşturması aşamasında verdikleri ifade nedeniyle “yalan tanıklık” suçlamasıyla açılan dava duruşmasında mahkeme heyeti, Halit Ergenç’i 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına, Rıza Kocaoğlu’nu ise 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Her iki cezada da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. Menajer Ayşe Barım hakkında, “Gezi Parkı olaylarına iştirak ettiğine” dair yazılı ve görsel basında yer alan iddialar sebebiyle resen soruşturma açılmıştı. Barım, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” iddiasıyla evinden gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Soruşturma kapsamında oyuncular Halit Ergenç, Dolunay Soysert, Rıza Kocaoğlu, Mehmet Günsür, Ceyda Düvenci ve Nejat İşler de polis eşliğinde adliyeye getirilerek ifade vermişti.
- İstanbul Kağıthane’de bir eğlence mekanına plakasız motosikletle gelen kimliği belirsiz iki şüpheli tarafından el bombası atıldı. Patlamada üçü ağır yedi kişi yaralandı. Bazı sanatçıların enstrümanları parçalanan, orada çalışıp evine ekmek götüren sanatçılar ise zor durumda.
- Grup Yorum’un, 2006-2024 yılları arasında YouTube’da 56 farklı kanalda yayınlanan ve toplamda 205 milyon kez izlenen en az 454 videosu “millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması” gerekçesiyle erişime engellendi ve Türkiye’den görünmez kılındı. Benzer durum Spotify’da da yaşandı. Grubun, Spotify’da 407 bin abonesi var. 1985 yılında kurulan ve bu yıl 40. yaşına giren gruba uygulanan sansürü konuştuğumuz Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi Av. Güçlü Sevimli, erişim engellerinin Anayasa’nın ilgili maddelerine açıkça aykırı olduğunu söyledi. “Grup Yorum’a yönelik baskılar 2016 yılından itibaren giderek arttı. Son yıllarda artık doğrudan müziklerine müdahale ediliyor. Şarkıları kaldırılıyor, yasaklanıyor. Ortada bir mahkeme kararı ya da herhangi bir yargı süreci olmadan böyle bir sansür uygulanıyor. Bu sadece ifade özgürlüğüne değil, aynı zamanda sanat yapma özgürlüğüne de doğrudan bir müdahale.“ Erişim engellerinin, Grup Yorum üyesi Ali Aracı’nın “kuyu tipi” hapishanelere karşı sürdürdüğü süresiz açlık grevinin yüzüncü gününe denk geldiğini söyleyen Sevimli, “Ali Aracı, dinleyicilerine çağrı yaparak bir günlüğüne açlığını onunla paylaşmaları çağrısında bulunmuştu. Çağrının yapıldığı gün, tam da Grup Yorum’un Spotify ve YouTube’daki içeriklerinin kaldırıldığı güne denk geldi. Bu da oldukça manidar” dedi.
- Şarkıcı Derya Uluğ’a, Şanlıurfa Kültür Yolu Festivali kapsamında sahne aldığı konser sırasında, kimliği belirlenemeyen bir kişi tarafından su şişesi fırlatıldı. Uluğ, şarkısını kesmeden konsere devam etti: “Bir kişinin yanlışı, gecenin ve Urfa’nın güzelliğini gölgeleyemezdi. Hiç kimsenin yaşamaması, yaşatmamasını diliyorum.”
Mart ayından bu yana iktidar tarafından her gün ısıtılıp ısıtılıp ortaya atılan ‘toplumsal barış’ tan bu ay da nasibimizi alamadık. Sanat alanı yasaklar, hapis cezaları ve saldırılardan yakasını kurtaramadı. Kürtler konusunda herhangi bir uygulama ufukta bile görünmüyor. Halka yönelik ekonomik yaptırımlar ise her kesimi ezerek ilerliyor. Dünyada diktatörlük ve savaş rüzgarları esiyor. Ezilenler sokaklarda, sanatçıların yeri ise onların yanıbaşı.