Yaklaşık 250 gündür cezaevinde olan Ayşe Barım hakkında adli kontrolle tahliye kararı verildi. Barım’la ilgili ihbar mektubunu yazan kişi bugünkü duruşmada “Sosyal medyada gördüklerimi yazdım, kendim görmedim” demişti.
Önce dizi sektöründe tekelleşmeye neden olduğu suçlamasıyla hakkında “çalışma hürriyetinin ihlali” ve “şantaj” iddialarıyla soruşturma açılan, ardından da menajerliğini yaptığı sanatçıları Gezi Parkı protestolarına yönlendirdiği gerekçesiyle gözaltına alınıp tutuklanan Ayşe Barım’ın yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün yapıldı.
24 Ocak’ta gözaltına alınıp 27 Ocak’ta tutuklanan ve “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüse yardım etme” suçlamasıyla yargılanan Barım hakkında “Yurt dışı çıkış yasağı” ve “Ev hapsi” şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliye kararı verildi. Duruşma 11 Şubat 2026 tarihine ertelendi.
Hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 171 sayfalık iddianamede 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapsi istenen Barım, yaklaşık 250 gündür cezaevindeydi.
Tanık olarak dinlenen ünlüler: Gezi’ye talimatsız gittik
Aralarında Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Nejat İşler, Mehmet Günsür, Zafer Algöz, Hümeyra Adak, Selma Ergeç, Ceyda Düvenci ve Dolunay Soysert’in de bulunduğu ünlü isimler bugünkü duruşma için İstanbul Adliyesi’ne gelerek tanık sıfatıyla ifade verdi.
İstanbul 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada ilk tanık olarak sanatçı Hümeyra dinlendi. Hümeyra, “Benim bildiğim Ayşe apolitik bir insandır. Öyle kimseyi yönlendirmez. Gezi’ye de gittim. Kendi fikrimdi, ben istedim gitmeyi. Ayşe’nin hiçbir dahli yok bu işte” dedi.
İhbarda bulunan Sedat Gün: Sosyal medyada gördüklerimi yazdım
Barım’ı ihbar ettiği için dinlenen tanık Sedat Gün ise SEGBİS aracılığıyla bağlandı. Mahkeme Başkanı “Emine Ayşe Barım’ı tanıyor musun?” diye sordu. Gün, Barım’ı sosyal medya ve televizyondan tanıdığını söyledi, “İhbar ettin mi?” sorusunu ise “Sosyal medyada gördüklerimi yazdım, içeriğini hatırlamıyorum” diye yanıtladı. Mahkeme Başkanı ardından ihbar mektubunu okudu. Gün bunun üzerine “Sosyal medyada gördüklerimi vatandaşlık görevimi yerine getirmek için topladım yazdım, kendim bir şey görmedim” dedi.
“Hiçbir şekilde yönlendirme olmadı”
Hümeyra gibi tanık olarak dinlenen diğer oyuncular da yönlendirme iddialarını reddetti. Oyuncuların ifadeleri şu şekilde:
Bergüzar Korel: “Ayşe barım beni yönlendirmedi, eşimle birlikte Gezi Parkı’na gittim. Kendisini de orada görmedim. Gezi Parkı döneminde de ona bağlı olarak çalışıyordum ama hiçbir şekilde yönlendirme olmadı. Teklif bile olmadı.”
“Barım’dan asla bir talimat almadım, almam da”
Ceyda Düvenci: “Üç gün Gezi Parkı olaylarına katıldım. Bu olayda asla talimat ya da teklif olmadı Barım’dan. Ayşe Barım’la 23 yıldır çalışıyorum. Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara’da oyuncular olarak görüşme olduğunda da sanatçı arkadaşım Yavuz Bingöl aradı, öyle gittim. Katıldığımda Barım’ın kendisini orada görmedim. Ayşe Barım benim sadece menajerim değil, dostumdur aynı zamanda. Konuşma sıklığımızın arttığı dönemlerde ya derdim vardır da onun için konuşmuşuzdur ya da bir proje başlayacaktır… Sosyal medya hesaplarımı kendim yönetiyorum, Barım’dan asla bir talimat almadım, almam da. Ayşe’nin en büyük hassasiyeti hayvanlar ve çocuklardır. Apolitiktir. Onun dışındaki şeyleri konuşmaz, konuşmayı sevmez. 23 senedir bir hediye vereceği zaman bu ya barınak bağışı ya da çocuklara yönelik bir şeydir.”
Dolunay Soysert: “Gezi Parkı olaylarına katılmamda Ayşe Barım’ın hiçbir yönlendirmesi ya da talimatı olmadı. Ben kendi irademle gittim. Gezi Parkı’ndaysa sadece bir defa karşılaştım kendisiyle. 2005 yılından beri Ayşe Barım’la çalışıyorum. Genel bir menajerlik sözleşmem yok. Barım, apolitik biridir. Hem menajerim hem de çok yakın arkadaşımdır. Sadece iş değil, çok fazla ortak paylaşımımız var. Gezi Parkı döneminde okuduğum açıklamayı kimin verdiğini hatırlamıyorum ama barışçıl bir söylemdi. Sadece iş değil, çok fazla ortak paylaşımımız var.”
“Muhteşem Yüzyıl setinden Gezi Parkı’na gittik. Barım bizimle değildi”
Halit Ergenç: “Ayşe Barım’ın Gezi Parkı olaylarına katılmamda hiçbir talimatı ya da etkisi olmadı. Birkaç gün gittim ve kendisiyle birkaç kez karşılaştım. 23-24 senedir kendisiyle çalışıyorum. İş ilişkisi dışında hiçbir yönlendirmesi olmadı. Böyle şeylerin kararını kendim veriyorum. Sosyal medya hesabımı Barım değil, başka bir ekip yönetiyor. Genel bir menajerlik sözleşmem yok. Muhteşem Yüzyıl setinden çıkıp Gezi Parkı’na gittik. Ayşe Barım bizimle değildi. Yenikapı’da yapılan Demokrasi Mitingi’ne katılmamda Barım’ın bir etkisi yoktur. Yanımdaydı ama sebebi orada basının olmasıydı ve menajerimin yanımda bulunması gerekirdi. Gezi Parkı’nda okunan bildirilerden birini ben okumuştum. Bu metnin okunması konusunda Barım bana hiçbir talimat vermedi ya da talepte bulunmadı. Metni bana kimin verdiğini hatırlamıyorum, hazırlayanı da bilmiyorum. Oyuncuların arasında hazırlanan bir metindi. Çok kalabalık bir ekipti, ID’de çalışanlar dışında başka oyuncular da vardı.”
Mehmet Günsür: “Barım’ın Gezi Parkı olaylarına ilişkin bir yönlendirmesi olmadı. Gezi Parkı’na iki veya üç kere katıldım. Barım’ı bir kez gördüm. Kendisiyle 20 küsür yıldır çalışıyorum. Genel bir menajerlik sözleşmem yok. Muhteşem Yüzyıl dizi setinden çıkıp Gezi Parkı’na gittik. Bu konuda Barım’ın bir dahli yoktur.”
“Sosyal medya hesabımı Elon Musk kapattı”
Nejat İşler: “Kendisini çok iyi tanırım. İki kere Gezi Parkı’na gittim. Tesadüfen gittim çünkü o sırada Bodrum’daydım. Bir iş için İstanbul’a gelmiştim ve gelmişken uğrayayım dedim. Ben Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üyesiyim. Onların Gezi Parkı’nda çadırı vardı, oraya gittim. Sosyal medya hesabımı Elon Musk kapattı. Kapanmadan önce de kendim yönetirdim. Normal hayatta her yere kendim giderim, beni kimse göndermez ya da yönlendirmez. Bir yerde yemek yediysek, onu ödemekte ısrar eder en fazla.”
Nehir Erdoğan: “2008 yıllarından beri kendisiyle çalışıyorum. Gezi Parkı’na katılmamda bir etkisi yoktur.”
“Ayşe Barım’ın bana talimat verme hakkı yok”
Selma Ergeç Öz: “Gezi Parkı olaylarına 4-5 kez katıldım. Barım’ın herhangi bir yönlendirme ya da talimatı olmadı. Bir kere denk geldim. ‘Nasılsın, iyi misin’ şeklinde konuştuk. 22-23 yıldır çalışıyorum kendisiyle. Genel bir menajerlik sözleşmem yok. Ayşe Barım’ın herhangi bir konuda bana talimat verme hakkı yok. Muhteşem Yüzyıl dizisinde oynadım, setten Gezi’ye gittiğimizi hatırlıyorum. Başka zaman da gittim. Çok yoğun bir basın vardı o gün ve basının olduğu yerde menajerin olması gerekiyor.”
Sevil Demirci: “Ben yıllardır Cihangir’de oturuyorum. Gezi Parkı’ndaki ağaçları kesilmemesi çok önemliydi benim için. Barım’ın hiçbir yönlendirmesi olmadı.”
Şükran Ovalı Erkin: “Gezi Parkı olaylarına 1-2 defa katıldım. Kendi hür irademle gittim. Barım’ı orada görmedim. Gezi Parkı’na tek başına gittim, kimseyle plan yapmadım. Sosyal medya hesaplarını kendim yönetirim.”
“Gezi Parkı’na üç defa hür irademle gittim”
Zafer Algöz: “Gezi Parkı’na üç defa gittim. Hür irademle gittim. Çalıştığım kurum İstanbul Devlet Tiyatrosu’ydu ve o günlerde oralardaydım. Kendisi benim 30 yıllık arkadaşım. 16-17 yıldır çalışıyorum kendisiyle. Gezi Parkı’na ilişkin bir söylemi olmadı. Barım, apolitik biridir. Ayşe her zaman çalışanlarına ‘Futbol fanatizmi ve siyaset üzerinden kimseyle muhatap olmayın’ der.”
Tanık olarak dinlenen gazeteci Enver Aysever’e ise Barım’la ilgili paylaştığı video soruldu. Aysever, “Ben davayla nasıl ilişkilendirildim bilmiyorum. Ayşe Hanım’ı meslekten tanıyorum. Çocukluk arkadaşım Halit Ergenç’in menajeriydi. Bana konuk olup olamamak üzerine Ayşe Hanım’la birkaç dakikalık telefon görüşmem oldu. Onu anlattım” diyen Aysever, Barım’ın “oyuncular üzerinde bir tahakküm oluşturduğu” yönünde bir beyanı olmadığını belirterek “Ayşe Hanım’ın menajerliğine dair eleştiride bulundum. Oyuncuları Gezi Parkı’na yönlendirdiğine dair bir bilgim yoktur” ifadelerini kullandı.
Ayşe Barım: Neden yaşam hakkım elimden alındı?
Tanıklıkların ardından söz verilen Barım, sesi titreyerek ve gözyaşları içinde konuştu. Barım şunları söyledi:
“Ben ilk duruşmada ayrıntılı olarak savunma yapmıştım. Ben bir vatandaş olarak ülkesine sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmiş biriyim. Herhangi bir suçlamada tanık olarak bile yer almadım. Ben günlerdir aynı soruyu soruyorum kendime: ‘Neden hedef alındım? Neden yaşam hakkım elimden alındı?’ Adaletin varlığına güvenmek istiyorum ama bu süreç beni korkutuyor. Tek başına bir hücrede beyin ve kalp sorunları ile uğraşıyorum. Otuzdan fazla kilo kaybettim. Sunulan tüm somut veriler kimseyi ikna edemedi.”
Barım savunması sırasında ağladığı için mahkeme başkanı “Ben sizi bu şekilde görmek istemiyorum. Bu şekilde kimseyi görmek istemeyiz. Daha sonra devam edin” dedi. Barım yine de savunmasına devam etti:
“Ben tedaviyi reddetmiyorum. Bu ameliyatlarım çok riskli. Bir an önce sağlığıma kavuşmam gerekiyor. Tanık beyanlarını da dinlediniz. Artık ben tutuksuz yargılanmak istiyorum. Temel hakkımı bana vermenizi istiyorum. Tahliyemi talep ediyorum.”
Mahkeme Başkanı daha sonra duruşmaya bir saat ara verdi.
Aranın ardından devam edilen duruşmada ise Barım hakkındaki tahliye kararı geldi.