[Sanat Meclisi’nin hazırladığı “Sanatta Hak İhlalleri” raporunu okurlarımızla paylaşıyoruz.]
Sonbahar sanat alanına yasaklarla geldi. İşte Eylül 2025 de sanat alanının yaşadıkları:
- Manifest isimli müzik grubu, Küçükçiftlik Park’ta verdikleri konserlerini 12 bin seyircinin izlediğini açıkladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise, konserindeki dans ve gösteriler nedeniyle ‘hayasızca hareketler’ ve ‘teşhircilik’ suçlarından resen soruşturma başlattı. Konser görüntülerine erişim yasağı getirildi, gözaltına alınan grup üyeleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 2021-2024 arasında düzenlenen konserlere yönelik soruşturma başlatıldı. ‘şüphelilerin’ tamamı gözaltına alındı. ABB Başkanı Mansur Yavaş, 13 kişinin gözaltına alındığı operasyona ilişkin yaptığı açıklamada, eski ABB Başkanı Melih Gökçek’in operasyonu 8 saat önceden haber veren paylaşımını hatırlatarak, “Ankara’nın en büyük hırsızının attığı tweet’e bakarsan, işin boyutu, yani ‘Ankara’ya neden operasyon yapılmıyor’ diye kendi kendilerince operasyon yaptırıyorlar” dedi. Soruşturma konusu konserlerle ilgili kendilerinin teftiş yaptığını ve kamu zararı tespit etmediklerini kaydeden Yavaş, “Melih Gökçek ile ilgili 97 dosya sundum. Bunların akıbeti ne oldu? Çünkü tamamında nasıl olur da takipsizlik kararı verilir” ifadelerini kullandı.
- Kültürel üretime yönelik müdahaleler, müzik ve sahne sanatlarını da kapsayacak şekilde sürüyor. RTÜK, ‘milli ve manevi değerlere aykırılık’ gerekçesiyle beş dijital platforma para cezası verdi. Ayrıca bazı yapımların Türkiye kataloğundan çıkarılmasını kararlaştırdı, Kızılcık Şerbeti dizisine ise yine RTÜK tarafından inceleme başlatıldı, senarist Merve Göntem gözaltına alındı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
- Mabel Matiz’in “Perperişan” adlı yeni şarkısı bazı müstehcen ifadeler içerdiği gerekçesiyle sosyal medyada tartışma konusu olunca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın talebiyle erişim engeli getirildi.
‘Sarinvomit’ isimli rock grubu üyesi 5 kişi, şarkı sözleri ve sosyal medya paylaşımlarında ‘dini değerlere hakaret’ ettikleri iddiasıyla tutuklandı.
İranlı dünyaca ümlü sanatçı Mohsen Namjoo’nun Türkiye’de planlanan altı konseri, ‘dini hassasiyetler’ gerekçesiyle iptal edildi.
Grup Yorum’un şarkılarına ‘milli güvenlik’ ve ‘kamu düzeni’ gerekçesiyle dinleme kısıtlaması getirildi.
Hayko Cepkin, Anadolu konserleri kapsamında Diyarbakır ve ve Kayseri konserlerinin kendi bilgileri dışında iptal edildiğini duyurdu.
- İnsan Hakları Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada, “Sanatın ve müziğin hoyratça hedef alınması, hepimizin ifade özgürlüğüne yönelmiş açık bir saldırıdır” denildi.
- Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası (Müzik-Sen) Başkanı Fatih Özakoğlu, “İktidara geldiklerinden beri kendilerine biat etmeyen, kendi fikirleri doğrultusunda ürün vermeyen sanatçılarla yıldızı bir türlü barışmayan Saray Rejimi’nin bu alanı dizayn etme girişimleri iyiden iyiye belirginleşmiştir. Devlet toplumsal alanda kendi sorumluluğunu yerine getirmezken ‘genel ahlak’ı bahane ederek sanatsal ifade özgürlüğünü ortadan kaldırıyor” dedi.
- Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü, 90. yılında bir tek sanatçı hocası olmadan yeni eğitim-öğretim yılına başladı. Bölümde 12 öğretim görevlisinin görevine son verildi. İki öğretim görevlisi de bu duruma tepki göstererek görevi bıraktı. Öğretim görevlisi Murat Atak, “yıllardır verdiğimiz emeğe teşekkür edilmeden ve gerekçe gösterilmeden kapı dışarı edildik” diyerek tepki gösterdi. Sanatçı Orhan Aydın konuyla ilgili X’te yaptığı açıklamada verilen kararın, “Tamer Karadağlı operasyonu” olduğunu ifade ederek tepki gösterdi: “Bu bir AKP-MHP güdümlü Tamer Karadağlı operasyonudur. Bu zat atandığında yazmış ve ekranlardan söylemiştim, ‘yetersizdir ve asla o koltuğa oturtulmaması gerekir, kurum çalışanları-alanda örgütlü meslek kuruluşları seslerini yükseltmeliler’ demiştim. Yaptığı emir kulluğudur, bitirilen ise ülkemizde yüz akı olarak var olmuş, yaşamış, yaşatılmış en temel Cumhuriyet kurumudur. Sanat insanlığı susmamalıdır.”
- Yıldız Teknik Üniversitesi’nde kulüp ve topluluklardan da sorumlu olan Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, en az 11 kulüp ve topluluğun bir dönemliğine faaliyetlerinin askıya alınmasına ya da kapatılmasına karar verdi. Gerekçe olarak ise, “Tüzüklerinde belirtilen kuruluş amaç ve faaliyet alanlarına uygun etkinliklerde bulunmamaları” gösterildi. Kapatılan veya askıya alınan kulüp ve topluluklar şöyle: Astronomi Kulübü, Fizik Kulübü, Münazara ve Müzakere Kulübü, Fotoğrafçılık Kulübü, Kadın Çalışmaları Topluluğu, Meditek, Tiyatro Kulübü, Sinema Kulübü, Hayvan Hakları Kulübü, Felsefe Kulübü, Bilim Kurgu ve Fantastik Kulübü. Kulüpler tarafından yapılan ortak açıklamada, “Üniversite yaşamı sadece derslere girmekten ibaret değildir. Kulüp ve topluluklar üniversitenin vazgeçilmez parçasıdır. Alınan kararların iptalini talep ediyoruz” denildi. Sinema Kulübünden D. E, Sinema Kulübünün okuldaki en köklü üç kulüpten biri olduğunu ve akademik yıl boyunca neredeyse her gün etkinlik yaptığını söyledi ve “Cevizlibağ’da kız yurdunda yaşanan taciz olayına ilişkin ilgili kulüplerin yayımladığı ortak bildiri var. Bu bildirilerde imzacı olarak gördükleri kulüpleri aslında sessizleştirmeye, susturmaya ve sindirmeye çalışıyorlar. Tiyatro Kulübü de bizim gibi çok köklü bir kulüp. Bu kulüpler, okul için çok değerli. Sırf politik kaygılarla bu değerleri kapatıyorlar” tepkisini gösterdi. YTÜ Kadın Çalışmaları Topluluğu Üyesi S.T ise geçen dönemlerde çeşitli taciz vakalarının yaşandığı bir teknik üniversitede topluluklarının kadınlar için bir güven alanı olduğuna dikkati çekerek, “Resmi bir topluluk olmamız daha fazla kişiye ulaşmamızı sağlıyordu. Yönetim, topluluğumuzu kapatmak için uzun zamandır bahane arıyordu. Kapatılan diğer kulüpler de olumsuzluklara karşı ses çıkaran, birlikte hareket ettiğimiz kulüplerdi. İstanbul Aydın ve Uludağ Üniversitesinde de benzer sorunlar yaşandı. Rektörlerin hepsi benzer yerlerden talimat alıyor gibi. Öğrencileri korkutmaya ve her muhalif sözü bastırmaya çalışıyorlar” dedi.
- İstanbul’daki Atlas Sineması, yönetmenliğini Kurtuluş Baştimar’ın yaptığı ve faali meçhul bir cinayeti konu alan ‘Dağlardan Başka Tanık Yok’ isimli filmin galasını, festival kopyası kendilerine teslim edilmesine rağmen, fragmanı izledikten sonra iptal etti. Baştimar’ın kamuoyuna yaptığı açıklamaya göre, salon yönetimi hiçbir makul gerekçe sunmadan iptale gitti ve aynı tarihi başka bir etkinlik için tahsis etti: “Atlas Sineması, kesinleşmiş ve onaylanmış bir rezervasyonu ‘rezervasyon yapılmıştı’ bahanesiyle iptal ederek hem etik dışı bir tutum sergilemiş hem de Türk sinema dünyasına zarar vermiştir. Sanatçıların emeği ve izleyicinin heyecanı böylesine sorumsuz bir tavırla hiçe sayılmamalıdır.”
2025-2026 sanat sezonu yasaklar listesiyle açılıyor. Sanata yasaklamalar sahnelerden üniversite kampüslerine dek dört bir yandan saldırı halinde. Bir yanda yeni konser yasaklamaları öte yanda eskiden yapılmış konserlere soruşturmalar, yıllarını sanata vermiş eğitmenleri kapı önüne koymalar. Siyasi iktidar, saldırılarına aksatmadan devam ediyor. Bu konuda çok istikrarlı bir seyir izliyor. Ülkeyi yönetenler Amerikalı yöneticilerle görüşmeler yaptı, sanat çevreleri ise bu görüşmelerin ardından başlarına gelecek felaketleri hesaplıyor.