Şehrin hızla akıp giden kalabalığında kimsenin duymadığı sesler, kentin gri duvarlarının ardında birikmiş yalnızlıklar ve görünmez çatlaklar… Bi’ nevi Sahne, Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun metni Istırap Korosu ile tam da bu duvara yaslanmış hayatlara ışık tutuyor. Oyun, iki oyuncunun beden, ritim ve çok karakterli performansıyla şekillenen özel yapısı sayesinde, küçük bir apartmanı büyük bir evrene dönüştürüyor.Apartmanın içinde bir gecede kesişen onlarca hikaye, sahnede ritmik bir akışla birbirine bağlanıyor. Kimi zaman içeriden gelen bir kapı sesi, kimi zaman duvarın ardındaki nefes, kimi zaman da alt kattan yükselen bir tartışma… Her ses, oyunun dramatik örgüsüne yeni bir damar ekliyor. Ritimlerle çalışan yapı, karakterlerin hem iç çatışmalarını hem de birbirleriyle kurdukları görünmez bağları yakalayan bir atmosfere dönüşüyor.
Bu yapı, oyunun yalnızca oynanan değil hissedilen bir metne dönüşmesini sağlıyor.
İki sandık üzerinde kurulu yalın sahne düzeni, oyunun tüm mekansal dönüşümlerine ev sahipliği yapıyor. Bu iki sandık, bir anda bir apartman boşluğuna, ardından bir daire kapısına, sonra bir mutfak köşesine veya bir balkon eşiğine dönüşebilecek esnek bir merkez oluşturuyor. Sadelik, oyunu küçültmüyor; aksine, sahnenin her dönüşümünde oyuncuların taşıdığı karakter çeşitliliğini daha görünür kılıyor. Yönetmen Halil Artur, bu dönüşümü ışık kırılmaları ve ritmik ses geçişleriyle destekleyerek oyunun atmosferini genişletiyor.
Işık tasarımındaki sert kesmeler ve yumuşak geçişler; bir karakterin iç dünyasına girmenin ya da bir dairenin kapısını aralamanın dramatik karşılıklarını yaratıyor. Ses düzeni, apartmanın “yaşayan bir varlık” gibi nefes almasını sağlayan bir omurga kuruyor. Her ses, her yankı, her anlık duraksama, oyunun anlatısal gerilimini yükselten bir öğe haline geliyor.
Yaklaşık 70 dakika süren Istırap Korosu, yalnızca bir apartman hikayesi anlatmakla kalmıyor; şehirde birbirine dokunmadan yan yana yaşayan insanların görünmez ortaklığını da sahneye taşıyor. Çağdaş tiyatronun hem biçim hem içerik açısından öne çıkan örneklerinden biri olarak; ritmi, enerjisi ve yoğun atmosferiyle derin bir iz bırakmayı hedefliyor.
KÜNYE
Yazan: Murat Mahmutyazıcıoğlu
Yöneten: Halil Artur
Oynayanlar: Bilge Dalkara • Murat Kocalar
Dekor – Işık – Afiş Tasarım: Halil Artur
Kostüm Tasarım: Türkan Göçenoğlu
Işık – Ses Kumanda: Mehmet Sümer
Süre: 70 dakika
Yapım: Bi’ nevi Sahne
Oyundan Kısa Bir Tirad
“Dur, köprüdeyim, sallanmaktayım, yoldayım… az kaldı, bana da aynından söyle, dudağımızda başka tat olmasın…”
Istırap Korosu, bir apartmanın iç odalarında dolaşırken aslında şehrin ruhuna dokunan, iç sesi dışarı vuran ve seyirciyi bu yoğun atmosfere ortak eden bir yapı kuruyor. Şehrin karmaşası içinde duyulmayan tüm sesleri bir araya getirip güçlü bir “koro” haline getirirken, seyirciyi de bu koroya kulak kabartmaya davet ediyor.
