[Aycan Karadağ’ın BirGün’de yayımlanan ve Sumru Yavrucuk ile gerçekleştirdiği söyleşinin bir kısmını okurlarımızla paylaşıyoruz.]
Usta oyuncu Sumru Yavrucuk, “Shirley Valentine” ile seyirci karşısına çıktı. Yavrucuk, bağımsız tiyatroların zorlu koşullarına dikkat çekti: Özgürlüğü seçmek zorundayız. Tiyatronun iyileştirici gücüne inanıyorum.
TAKSAV’ın bu yıl 13’üncüsünü düzenlediği Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali, 7 Aralık’ta tamamlandı. Bu yılın Onur Ödülü’nü alan Sumru Yavrucuk, Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi’nde sahnelediği “Shirley Valentine” oyunuyla seyirci karşısına çıktı. Yavrucuk’un yönettiği ve tüm karakterleri tek başına canlandırdığı, Willy Russell’ın eserinden uyarlanan müzikli tek kişilik komedi 105 dakika sürdü. Oyun, potansiyeli mutfakta sıkışıp kalmış bir kadının kendini yeniden keşfetme hikâyesini sahneye taşıdı. Oyun sonrası Sumru Yavrucuk ile konuştuk.
TAKSAV Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali size Onur Ödülü verdi. Siz bu ödülü, tiyatronun bugünkü koşullarına dair bir söz olarak nasıl okuyorsunuz?
Ödül, bir oyuncunun besinidir; yaşı ve kariyeri ne olursa olsun. Hele mesleğin başında bu ödülü almak doping etkisi yaratır oyuncuda. Fark edildiğini gören oyuncunun, bu işe iştahını da kabartır, sorumluluklarını da. Ben bu ödülü şöyle okuyorum; 45 yıl boyunca hız kesmeden üretime, elbette sahnedeki yetkinliğime, yaşama dair duruşuma verildi. Ödül almak elbette güzel ama bu ödülün kimler tarafından verildiği de çok önemli. Mesela bu yıl, 3 ödülü reddettim, görmezden geldim. Ben en büyük jüriye, seyircilerime armağan ediyorum bu ödülü.
Devamı için tıklayınız.
BirGün
