SoFi’nin çıkardığı rapora göre İstanbul’daki bağımsız tiyatrolar görünürlük, mekan, finansman ve insan kaynağı sorunlarıyla ayakta kalmaya çalışıyor.
İstanbul’daki 68 bağımsız tiyatro sahnesiyle yapılan saha araştırması, sahnelerin mekan, finansman, insan kaynağı ve seyirciyle bağ kurma alanlarında ciddi sorunlar yaşadığını ortaya koydu. SoFi tarafından hazırlanan “Tiyatro Sahnelerinin İletişim Alışkanlıkları” raporuna göre bağımsız tiyatrolar “var olmak için görünür olmak” zorunda kalıyor; mekansal istikrarsızlık, ruhsat sorunları ve fiziki koşulların yetersizliği ise en çok dile getirilen şikayetler arasında.
Rapor, sahnelerin %79’unun bir tiyatro topluluğuna ait, %21’inin ise profesyonel işletmeciler tarafından yönetildiğini belirtiyor. Salon kapasitesinin çoğunlukla 50-149 koltuk arasında olduğu, 150 koltuk ve üzeri salon sayısının çok sınırlı kaldığı ifade ediliyor. Fiziksel mekanların apartman altları, pasajlar ve depolar gibi tiyatro dışı kullanıma hazırlanmamış alanlardan dönüştürüldüğü vurgulanıyor.
Bağımsız sahnelerin büyük bölümü temsillerini 8-10 ay arası sürdürebiliyor; tam yıl faaliyet gösteren sahne sayısı oldukça az. Sahneler oyun planlamaları, provalar ve diğer etkinliklerle birlikte mekanlarını çok işlevli kullanıyor. Yıllık ortalama seyirci sayısı 10 bin 78, medyan değer ise 3 bin 750. Pek çok sahne 5 binin altında seyirciyle buluşurken bazıları 1.000’i bile geçemiyor.
Rapora göre sahne çalışanlarının büyük çoğunluğu tam zamanlı istihdam yerine freelance ya da gönüllülük esasına göre çalışıyor. Sahnelerin çoğu sahne yönetimi, teknik ekip, prodüksiyon ve iletişim alanlarında tam zamanlı kadroya sahip değil. Profesyonel ajans ve uzmanlaşmış insan kaynaklarına erişim yetersiz; sahne emekçileri bu alanlarda hem bilgi hem de destek eksikliği yaşıyor.
Sosyal medya, bilet platformları ve dijital reklam araçları yaygın olarak kullanılsa da çoğu tiyatro için teknik kapasite, bütçe ve uzmanlık sınırlı. Dijital görünürlüğün sahnelerin ayakta kalabilmesinde kritik bir yer tuttuğu; fiziksel sınırların ve mekan maliyetlerinin yüksek olduğu koşullarda seyirciye ulaşmak için önemli bir alternatif olduğu belirtiliyor.
Raporda, fiziki alanların tiyatro ihtiyaçlarına uygun olmaması, finansal destek ve bütçelendirme eksikliği ile sürdürülebilir insan kaynağı ve kurumsal hafıza eksikliğinin sahnelerin görünürlüğünü ve istikrarını olumsuz etkilediği vurgulanıyor. Yerel yönetimlerin ve kamu kurumlarının bağımsız sahnelere mekansal destek sağlaması, ruhsat ve altyapı izinlerinde kolaylık sunması; tanıtım, iletişim ve dijital araç kullanımı için özel bütçeler ayrılması; insan kaynağı geliştirme programlarının uygulanması ve seyirciyle bağ kurmayı güçlendirecek faaliyetlerin artırılması öneriliyor.
Rapora göre İstanbul’daki bağımsız tiyatro sahneleri, var olma mücadelesini yalnızca sahnede oyun sahneleyerek değil; görünür olma, seyirciyle bağ kurma, mekansal ve yapısal eksiklikleri giderme stratejileriyle sürdürüyor. Kültür sanat ekosisteminde tiyatroların sürdürülebilir olması için yalnızca sanat değil; mekan, finansman, insan kaynakları ve görünürlük alanlarında bütünlüklü destek gerektiği ifade ediliyor.