Hamlet Özel Sayısı Üzerine

Mimesis Tiyatro Çeviri Araştırma Dergisi’nin “Hamlet Özel Sayısı”, Tiyatro Boğaziçi’nin William Shakespeare’in Hamlet’i üzerine yürüttüğü iki yıllık dramaturji ve sahneleme çalışmalarının bir ürünü olarak ortaya çıktı. Tiyatro Boğaziçi’nin, bir bölümünü BGST Dans Birimi ile birlikte gerçekleştirdiği Hamlet çalışmasının sonuçları, 2002 İstanbul Amatör Tiyatro Günleri’nde bir atölye etkinliği içerisinde İstanbul Alternatif Tiyatrolar Platformu’yla (İATP) paylaşılmıştı. Bu sayı Hamlet çalışmasının ikinci aşamasını oluşturuyor. Geçtiğimiz yıllardan farklı olarak 10. sayıda çeviri malzemesi ağırlığının özgün çalışmalara göre daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedenlerinden ilki, bu malzemelerin bir kısmından söz konusu dramaturji çalışmasında yararlanılmış olması. Daha önemli diğer neden ise dünya tiyatro literatüründe üzerine en çok yazı üretilen oyun olan Hamlet’e dair Türkçedeki temel kaynak eksikliğini giderme çabası. On sekizinci yüzyıldan günümüze Hamlet yorumlarını derlemeyi amaçlayan Mimesis “Hamlet Özel Sayısı”, farklı yaklaşımları bir araya getiren, edebiyat eleştirisi ile teatral yorumları buluşturan bir seçki niteliği taşıyor.

Mimesis’in “Hamlet Özel Sayısı” temel olarak iki bölümden oluşuyor. Kısa bir derleme yazısı ile çevirilerin yer aldığı ilk bölüm ve Tiyatro Boğaziçi’nin Hamlet çalışmasının belgeleri ile bu çalışma üzerine yapılmış bir söyleşiyi içeren ikinci bölüm. Derginin ilk bölümünü oluşturan çeviri dosyasının başında bir derleme çalışması yer alıyor.

Tiyatro Boğaziçi’nden Gülbahar Tunç’un kaleme aldığı “Hamlet’in Yazınsal Kaynakları” başlıklı bu derlemede Shakespeare’in oyunu yazarken yararlandığı düşünülen kaynaklar ile farklı Hamlet metinleri hakkında özet bir bilgilendirme yapılıyor.

Kronolojik akış ve tema bütünlüğü gözeterek sıraladığımız çeviriler, on sekizinci yüzyılda yaşamış Alman şair, romancı, oyun yazarı, devlet adamı ve filozof Goethe’nin Wilhelm Meister’in Çıraklık Yılları adlı romanında yer alan Hamlet’le ilgili pasajla başlıyor. Goethe’ye göre Hamlet karakteri “içine meşe ağacı dikilen kıymetli bir vazo”dur, “ağaç köklerini saldığında vazo parçalara ayrılır”. Bu kronolojik akış içinde ikinci sırayı William Hazlitt’in “Shakespeare Oyunlarının Karakterleri: Hamlet” adlı denemesi alıyor. Döneminin Hamlet yorumlarını değerlendiren Hazlitt’e göre oyun, yaratıcılığı, orijinalliği ve doğal karakter gelişimi nedeniyle Shakespeare’in oyunları arasında en göze çarpanı, Hamlet ise “kendi düşüncelerimiz kadar gerçek” bir karakterdir. Victor Hugo ise “William Shakespeare” adlı yazısında iki dünya arasında sıkışmış Hamlet karakterinin yaşadığı şiddetli dramı ele alıyor. Ardından, on dokuzuncu yüzyıl sonunda doğmuş ve yirminci yüzyılda en önemli eserlerini vermiş T. S. Eliot’un “Hamlet” adlı denemesi geliyor. Oyun üzerine yorumlarıyla büyük tartışma yaratmış, tespitlerine halihazırda çok sık referans yapılan T. S. Eliot’a göre oyun, Shakespeare’in altından kalkamadığı bir sanat başarısızlığıdır. Eliot yazısında Shakespeare’in Hamlet’inin sorunlarını, oyunu başta Thomas Kyd’in İspanyol Trajedisi olmak üzere Hamlet’e kaynaklık eden eski yapıtlarla ve Shakespeare’in diğer oyunları ile karşılaştırarak tartışıyor. Eliot’la aynı dönemde yaşamış, döneminin en ünlü edebiyat eleştirmenlerinden biri olan ve Shakespeare üzerine yaptığı araştırmalarla tiyatro uygulamacılarının gözünde ve akademik çevrelerde saygın bir yer edinen A. C. Bradley, Shakespeareyen Trajedi adlı kitabının Hamlet bölümünde, oyunu trajedi yapan ve ona gücünü veren öğeler ile karakterin bilmecesinin yarattığı etkiye yer veriyor.

“Hamlet Özel Sayısı”nın takip eden bölümünde, yirminci yüzyıldaki Hamlet uygulamalarına yön vermiş yorumlar yine kronolojik akış içinde sunuluyor. Bu bölümün ilk makalesi, ‘psikolojik’ birçok Hamlet yorumuna kaynaklık eden Freudyen bakış açısının önde gelen isim­lerinden Ernest Jones’un “Hamlet’in Gizeminin Bir Açıklaması Olarak Oedipus Kompleksi: Güdüler Üzerine Bir Çalışma” adlı makalesi. Bu makalede Hamlet bilmecesinin sebebi olarak ‘Hamlet-Gertrude’ ilişkisinde vücut bulan Oedipus kompleksi tartışılıyor. Bundan sonra, Hamlet oyununa ve karakterine tarihsel bir perspektiften bakan iki makaleye yer veriliyor. Bunlardan birincisi Rönesans Avrupası’ndaki değişimler doğrultusunda Hamlet karakterini yorumlamaya çalışan Thomas Metscher’in “Rönesans Avrupası Bağlamında Shakespeare” adlı makalesi. “Hamlet’ten Lear’a”da ise Arnold Kettle bir on altıncı yüzyıl prensi olarak Hamlet’i dönemin hümanizm düşüncesi bağlamında tartışıyor ve Hamlet ile Kral Lear arasındaki koşutlukların izini sürüyor. Oyunda öne çıkan temalardan biri olan ‘erteleme’nin ele alındığı “Hamlet Neredeyse Absürd: Ertelemenin Dramaturjisi” adlı makalede Robert Hapgood oyunun bir absürd drama metni gibi yorumlanabileceği fikrinden hareketle Hamlet’in farklı bir okumasını gündeme getiriyor. Jan Kott’un “Yüzyılın Ortasındaki Hamlet” adlı çalışması ise, çağdaş Hamlet uygulamalarına yer verirken, oyunun her dönem için sergilenebilirliğinin ve vazgeçilmezliğinin nedenlerini araştırıyor.

Bir sonraki bölümde Marksist edebiyat kuramının en önemli isimlerinden biri olan Terry Eagleton’ın birbirinden oldukça farklı iki makalesi yer alıyor. Bunlardan ilki Eagleton’ın Katoliklikle Marksizmin kendine özgü bir sentezini yapmaya çalıştığı ilk kitaplarından olan Shakespeare and Society’den (1967) çevirdiğimiz Hamlet başlıklı bölüm. Daha sonra böyle bir sentez arayışını bırakıp Althusser okulunun edebiyat kuramı alanındaki önemli temsilcilerinden biri haline gelen Eagleton’ın ikinci yazısı ise, Mimesis Kitaplığı dizisi içinde daha önce basılmış olan William Shakespeare (Blackwell, 1986 – B.Ü. Yayınevi 1998) adlı kitabından: “ ‘Hiçbir Şey’ Othello, Hamlet, Coriolanus”. Kitaptaki diğer bölümleri gibi bu bölüm de oyun metnini açıklamaktan ziyade, Marksizm’den psikanalize, feminizmden göstergebilime geniş yelpazede bir kuramsal arkaplanın, Shakespeare metinleri içinde izini sürme alıştırması niteliğinde.

Eagleton’ın yazılarının hemen ardından edebiyat kuramında yapısalcılık sonrası dönemin eğilimlerini yansıtan ve oyuna politik bir perspektifle yaklaşan, son yirmi yıl içinde yazılmış makaleler yer alıyor. Bu bölümde ilk olarak Andrew Mousley’in ‘bireycilik’ ve ‘kendilik’ temaları üzerinden yürüttüğü bir tartışmayı içeren “Hamlet ve Bireycilik Politikaları” adlı çalışmayı sunuyoruz. “Hamle’te İktidar” adlı makalesinde Leonard Tennenhouse oyunu iktidar teması bağlamında ele alıyor ve iki rakip olarak Hamlet ve Claudius’ın ‘iktidar’ taleplerinin meşruluğunu sorguluyor. Oyuna yine politik bir perspektifle yaklaşan Catherine Belsey “Hamlet’te İntikam” adlı yazısında oyundaki intikam temasının ahlaki bir mesele olarak ele alınamayacağını öne sürüyor ve Rönesans tiyatrosu bağlamında politik bir tema olarak intikamın anlamı konusunda bir tartışma açıyor. Margreta de Grazia ise “Kendi Çağından Önce Hamlet” adlı çalışmasında Hamlet’te modern çağa ait gibi duran şeylerin tarihin daha ileri aşamalarında edinilmediği, aksine başından beri mevcut olduğu görüşü üzerinde duruyor. Yazar bu görüşünü 1600’de başlayıp 1800’de son bulan dönemi merkeze alarak ortaya koyuyor.

“Hamlet Özel Sayısı”nın bir bölümünü de eleştiri literatüründe kendine pek fazla yer bulamayan Hamlet’teki kadın karakterlerle ilgili metinlere ayırdık. Bu bölümde ilk olarak, bizim de Gertrude ve Ophelia karakterlerini yorumlamada tercih ettiğimiz bir eleştiri modeli olan feminist eleştiri kuramından bazı örnek metinler sunuyoruz. Bu metinlerin ilki, Lisa Jardine’in ‘oyunda en az konuşanlardan biri’ dediği Gertrude karakteri ve ‘yatak odası’ sahnesinin anlamı üzerinde yoğunlaşan “Hamletti Neler Oluyor?” adlı makalesi. İkinci olarak Amerika’nın en etkin feminist eleştirmenlerinden biri olan Elaine Showalter’ın “Ophelia’yı Temsil Etmek: Kadınlar, Delilik ve Feminist Eleştirinin Sorumlulukları” adlı makalesine yer veriliyor. Bu makalede temel olarak, kritik Ophelia sorununun nedenleri ve feministlerin bu karakterin temsiline nasıl tepki vermesi gerektiği konusunu tartışan Showalter, feminist eleştirinin Shakespeare araştırmaları üzerindeki etkisinin önemini ele alıyor. Feminist eleştiri bölümünü tamamlayan “Hamlet’in Annesinin Karakteri”nde Carolyne G. Heilbrun, Gertrude karakterini ‘zaaf’la açıklamaya çalışan sorunlu ve eksik eleştirilere karşı çıkarken, “yalnızca şehvetli değil, aynı zamanda zeki ve anlayışlı” olduğunu söylediği Gertrude karakterini kadın bakış açısından yeniden yorumluyor.

Çeviri dosyasının son bölümünde uygulamacıların Hamlet’e yaklaşımını örneklemek amacıyla bazı Hamlet uygulamalarıyla ilgili yazılara yer veriyoruz. Alma H. Law’un “Vaktangov Tiyatrosu’nda Hamlet” adlı yazısında 1932’de Moskova Vaktangov Tiyatrosu’nda Nikolay Akimov’un yönetmenliğinde sahnelenen ve felsefi ve psikolojik tartışmalardan ziyade somut bir tarihsel durum içinde gerçek insanlar arasındaki gerçek mücadeleleri vurgulayan Hamlet prodüksiyonu ele alınıyor. En tanınmış Hamlet uygulamacılarından biri olan Laurence Olivier “Hamlet” yazısında oyunun ve karakterin kuruluş aşamasından ve oyunun Elsinore’daki performansından söz ediyor. Yukarıda tanıttığımız psikanaliz okulunun önemli temsilcilerinden Ernest Jones’un makalesi ile Jones’un yorumlarından bir hayli etkilenen Olivier’ın oldukça kişisel bir dille kaleme aldığı yazısı kuramsal çalışmayla uygulama ilişkisi açısından ilginç bir ikili oluşturuyor. Son olarak “Yollardan Herhangi Biri”nde Margaret Croyden’in yakın dönemin en tanınmış Shakespeare yorumcularından Peter Brook ile son Hamlet sahnelemesi üzerine yaptığı söyleşiyi sunuyoruz. Oyunun politik yönünün törpülendiğini iddia eden eleştiriler alan 2000 tarihli bu kısaltılmış Hamlet yorumu, Brook’un tiyatro kariyerinde geldiği son noktayı anlamak açısından da önem taşıyor.

Derginin son bölümünde İATP tarafından düzenlenen İATG-2002’de Tiyatro Boğaziçi tarafından sunulan atölye çalışmasının belgelerine yer veriliyor. Bu bölümde Hamlet’in 1. Perdesi üzerine yapılan detaylı dramaturji çalışması ve İATG’de sergilenen sahneleme metni yer alıyor. Son olarak İATP Eğitim Araştırma Grubu yürütücülerinden Kerem Karaboğa ve Emrah Yaralı’nın atölye çalışması sonrasında Tiyatro Boğaziçi ve BGST Dans Birimi ile yaptığı “Tiyatro ve Dansta Metin-Sahneleme İlişkisi: Hamlet Uygulaması” adlı röportajı ile Mimesis’in 10. sayısı tamamlanıyor.

Ocak 2004

Bu Sayıya Katkıda Bulunanlar

Devrim Umut Aslan, Ece Aydın, Ayşe Çetiner, Bedirhan Dehmen, Gökhan Gökçen, Fırat Güllü, Çağıl İvak, Kerem Karaboğa, Zeynep Okan, Barış Orak, Sevilay Saral, Levent Soy, Ayşan Sönmez, Bora Tanyel, Gülbahar Tunç, A. Cüneyt Yalaz, Emrah Yaralı, Barış Yeldiren, Aysel Yıldırım, Betül Zenginobuz