İsmene, Ritsos ve Berksoy

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Metin Boran

Antik Yunan klasik tragedyaları bugünü anlamak ve açıklamak için kutsal kitap gibidirler. O dönemde yazılmış her oyun, insanın ahlaki ve toplumsal değerlerini ve yaşama erdemlerini tartışmaya açar. Bu oyunları bugün yeniden izleyenler bir kez daha hayatın, ahlakın, sanatın ve yaşama değerlerinin ve ölüm gerçeği üzerine bir başka açıdan düşünebilir ve içinde bulunduğu durumu nesnel olarak düşünür ve sorgular. Antik Yunan tragedya yazarlarının oyunları konuları ve kahramanlarının ahlaki tavırları ile edebiyat ve sanatın da gelişmesinin önünü açmış ve her bir tragedya kahramanı kendinden sonra gelene örnek oluşturarak modern edebiyatın prototipi olmuştur.

Sophokles’in Antigone’si Euripides’in Medea’sı ya da Aiskylos’un Oresteia’sı veya Zincire Vurulmuş Prometheus gibi felsefi katmaları olan oyunlar, insanlığın özgürleşmesinde ve uygarlığın gelişmesinde sanatsal değer olarak bütün zamanlarda başat öneme sahip olmuşlardır. Bugün yaşadığımız bu keşmekeşin içinde bu oyunlara yeniden bakmakta sayısız fayda var diye düşünüyorum.

Antik Yunan geleneğinin sanatsal birikimini son yüzyılda bir başka bağlamda sürdüren, toplumsal ve politik duyarlılığı güçlü şair Yannis Ritsos’un faşist cunta tarafından sürgüne gönderildiği Sisam adasında tamamladığı, teatral yanı güçlü “İsmene” adlı uzun şiiri bugünlerde Semiha Berksoy Opera Vakfı’nın küçük, mütevazı ama işlevsel kılınmış sahnesinde seyirci ile buluşmaya devam ediyor. Zeliha Berksoy’un özenli oyunlaştırma çalışması ile sahneye uyarlanan metnin çevirisi usta edebiyat işçisi Cevat Çapan tarafından yapılmış. Dekor ve kostüm tasarımını Başak Özdoğan’ın gerçekleştirdiği oyunun müzikleri İlke Boran tarafından derlenmiş ve anlatıma özel bir ezgiler bütünü olarak fonlanmış.

Ritsos’un monolog biçiminde yazdığı şiirdeki kahraman Sophokles’in Antigone adlı tragedyasındaki Antigone adlı genç kadının kız kardeşi olan İsmene. Ritsos şiirinde İsmene üzerinden aslında bugünü yorumluyor. Yunan söylenceleri, tarihsel öykülerden ve bugün yaşanılanları harmanlayarak ‘iktidar, baskı ve kadın’ bağlamı ile yeniden yüzleşen farklı bir İsmene profili çıkarıyor.

Zeliha Berksoy bu tek kişilik şiiri İsmene’nin yanı sıra ‘dadı’ ve ‘genç subay’ı da ekleyerek hem görsel olanı çeşitlendiriyor hem de anlatımı güçlendiriyor. İsmene itiraf ve anlatımlarını dadı ve genç subay’ın yanında yapıyor. Genç subay Antigone’nin sevgilisi Haimon’dur.

İsmene yaşadığı hayatı, tanık olduğu olayları ve yüzleşmekten kaçındığı durumları düş ve gerçek arasında yeniden anımsıyor, bugünün karanlık günlerine bir itiraf olarak ifşa ediyor ve hesaplaşıyor. İsmene hesaplaşıyor, sorguluyor, itiraf ediyor ve yüzleşiyor. Geçmişi anlatırken ya da yaşadığı süreci sorgularken bağlandığı temel yaşamsal kavramlar var. Kadın doğası, aşk, kıskançlık, hırs, iktidar, itaat ve boyun eğme, inanç ve tanrısal olan, korku, ölüm, doğaya dönüş gibi kavramlar İsmene’nin iç sıkıntılarını ve çelişkilerini anlatan olgular olarak karşımıza çıkıyor. İsmene’yi yorumlayan Almıla Uluer Atabeyoğlu özenle kotarılmış bir oyunculuk örneği ile seyirci karşısına çıktı ve abartısız ve ölçülü tavırları ile göz doldurdu. Atabeyoğlu duygusal yoğunluğu, sesinin tınısı ve ölçüsü ile uyumlandırılmış hareketleri ile anlatımın başat unsuru oldu. Uzun zamandır izleyicinin özlediği doğal ve içten oyunculuk anlayışını bir üslup olarak bizimle paylaştı.

Zeliha Berksoy’un yorumu ile ilgili olarak aslında çok ayrıntılı saptamalar yazılabilir ancak yazınının sınırları belli. Şu söylenebilinir: İktidar baskısının ayyuka çıktığı, herkesin itaate zorlandığı, insani değerlerin içi boşaltılarak teslim alındığı şu zor zamanlarda pasif davranmanın ya da seyirci olarak sessiz kalmanın vicdanen bir utanç yaşatacağı aşikardır. Berksoy’un İsmene yorumunda ben bunları da çıkarsadım. Ama özel olarak belirtmekte yarar görüyorum. İsmene görsel yorumu ve oyunculuğu ile Opera Vakfı’na çok yakışmış bir gösterim olarak beni daha çok umutlandırdı.

Zeliha Berksoy’un özenli çalışması ile anlaşılır kıldığı ve metni çağdaş düşünce temelinde tarihten günceliğe yorumlayarak bugünü anlamlandırması gösterim sanatları açısından önemli bir olay. İsmene yorumu ile Berksoy, bir akademisyen, bir yönetmen ve bir oyuncu olarak tarihsel bağlamda hem sanatsal açıdan hem de düşünsel açıdan özel bir sorumluluğu yerine getiriyor.

Semiha Berksoy Opera Vakfı

Şişli/ Osmanbey

Tel: 0 212 219 46 77

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Metin Boran

Yanıtla