Neden Güldüğümüze Dair 5 Ana Teori

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Slate. 13 Mayıs 2011, Çeviren: Mustafa Yıldız

Mimesis Çeviri – “Komik çünkü gerçek.”

Bir şeyleri komik bulmamızın arkasında yatan nedenleri açıklamaya çalışan, aynı bunun gibi, birçok teori var. Fakat kör adamın fili nasıl tasvir ettiğiyle ilgili hikayede de olduğu gibi bu teoriler sadece kısmen doğru.

Matthew Hurley, Daniel Dennett ve Reginald Adams Jr’ın (sırayla bilişbilimci, felsefeci ve psikolog) kaleminden yakın zamanda çıkan Inside Jokes: Using Humor to Reverse-Engineer the Mind [İç Espriler: Zihni Tersinden Çalıştırmak için Mizah], muazzam bir mizah teorisinin keşfi için yola çıkıyor. Bu teori çeşitli sorulara ışık tutuyor: Neden sadece insanların mizah anlayışı var? Neden mizah anlayışımızı gülerek aktarıyoruz? Kelime oyunları ve bazı şakalar neden komik hakaretlerle aynı kategoride olabiliyor? Bir espri yaparken zamanlama neden önemli? Ve tabi ki de, bir şeyin komik olması için gerekli ve uygun koşullar nelerdir?

Kısacası, araştırmacılar mizahın evrimsel bir amaca sahip olduğunu vurguluyor: Dünyayı algılarken bazen aklımıza ilk gelen fikirlere takılıp kalıyoruz. Mizah duygusu, neşe bu tür hatalar yaptığımızı fark etmemiz üzerine bize verilmiş bir ödüldür. Bu varsayımı geliştirirken yazarlar, uzun zamandır kabul gören bazı teorileri gözden geçirip elemek zorunda kalmışlar. Burada bu tezlerden beşini ve onları çürüten esprileri sunuyoruz:

1. Üstünlük Teorisi

Mizah hakkında epeyce bir şey öğrenmek için oyun bahçeleri ideal alanlar. Bu tip yerlerde alaylar, dalga geçmeler çoğunluğun gülüp eğlenmesini sağlarken, talihsiz bir azınlık için de utanç ve rahatsızlık kaynağı olur. Alay etme, şüphesiz mizahın en önemli kullanım alanlarından biri. Thomas Hobbes bu fikri fazla ciddiye alıp kahkahaların alay edilen kişiye karşı edinilmiş ani zaferler olduğu iddiasında bulunmuştur. Ancak, eğer mizah üstünlük duygusundan ortaya çıkıyorsa, birine karşı kendimizi üstün hissettiğimiz her anda gülme ihtiyacı duymamız gerekirdi. Aynı şekilde yapılan her esprinin bizde bir hakimiyet hissi uyandırması gerekirdi. Ancak gülme ihtiyacı duymadan sık sık yarışmalar ve oyunlar kazandığımızı, biriyle alay etmeden de onu aşağılayabildiğimizi ve şakaların dinleyicide bir üstünlük duygusu yaratmadığını düşünürsek bu fikirlerin doğru olmadığını anlayabiliriz.

Kreşe bir gün polis çağrılmış, çünkü üç yaşındaki bir çocuk uyumamak için direniyormuş.

2. Tutarsızlık ve Tutarsızlığın Çözümü Teorileri

En eski ve en gelişmiş mizah teorilerinden biri şunu öne sürer: mizah beklenen ile gerçekleşen arasındaki tutarsızlıktan kaynaklanır. Bu teori Kant tarafından benimsenip Schopenhauer tarafından geliştirilmiştir. Ancak 19. yüzyıl filozofu Alexander Bain tüm tutarsızlıkların komik olmak zorunda olmadığını belirtmiştir. Örneğin, ebeveyn şiddeti, bir kontrat ihlali ya da akortsuz bir enstrüman hiç de komik değildir. 1970’lerden itibaren psikologlar Kant’ın teorisini gözden geçirerek yeni bir fikir öne sürdüler: Tutarsızlığın Çözümü Teorisi. Bu teori; insanların yalnızca tutarsız bir duruma değil, bu tutarsızlığın aslında çözülebileceğini ya da farklı bir şekilde yorumlanabileceğini anladıklarında güldüklerini ileri sürer. Bu teori, esprilerin kilit noktalarının nasıl işlediğini düşününce akla yatıyor; Espri önce bir durum ortaya koyar, ustaca kurulmuş kilit nokta ise dinleyicinin duyduğu şeyleri tekrar düşünmesini sağlar.

Ancak tekrardan bir gözden geçirilen tutarsızlıkların hepsi komik değildir. Mesela House M.D. dizisinde başkahramanımız birbiriyle alakasız bir dizi semptomla karşı karşıya kalır, ekibi eninde sonunda teşhisi koyacaktır ama bu duruma kimse gülmez. Ayrıca tutarsızlıklardan oluşup bir çözüme bağlanamayan bir sürü espri de vardır:

Adamın biri yemek masasında ellerini mayonezin içine daldırır ve sonra aynı ellerle saçlarını karıştırmaya başlar. Komşusu şaşkın bir biçimde donakalırken, adam özür diler: “Pardon, ıspanak sanmıştım da”

3. Zararsız İhlal Teorisi

90’ların sonunda Thomas Veatch adında bir teorisyen Zararsız İhlal Teorisi adını verdiği bir teori ortaya attı. İki numaralı teorinin eksik yönlerini de hesaba katarak, ahlaki ve toplumsal kaidelerin, dil kurallarının veya kişi haysiyetinin zararsız bir şekilde ihlal edilmesi gibi durumlar söz konusu olduğunda güldüğümüzü öne sürdü. (Bu teori, Wired dergisinin Nisan sayısında da belirtildiği gibi deneysel psikoloji uzmanı Peter McGraw tarafından laboratuar deneyine tabi tutuluyor.)

Tamam, kabul ediyoruz: bir şeyin zararsız bir ihlali üstüne kurulu olmayan bir espri bulmak bayağı zor. Ama bunun sebebi teorinin doğru olması değil bahsedilen kategorinin muazzam büyüklüğü. Yeterince açıklayıcı bir tanım yapılmıyor yani. Nihayetinde bir tost makinesinden daha küçük ve metal olmayan bir araba bulmak da zordur ancak bu tanım istenen arabanın tanımını yapmaz. Komik olmayan bir sürü zararsız ihlal bulabileceğimizi söyleyebiliriz. Mesela hız limitini hafif bir ihlali ya da emniyet kemeri takmamak. Yani mizaha dair bir açıklama olarak bu teori de bize bir fayda sağlamıyor.

Donald Trump Cumhuriyetçilerden başkanlığa adaylığı koyduğunu açıklamıştı. Bu komikti, çünkü şaka yaptığını sanıyordum” – Seth Meyers, Beyaz Saray Muhabirleri Yemeği, Nisan 2011

4. Mekanik Teori

Komik karakterlerin çoğu aldıkları kahkahaları sürekli sergiledikleri kişisel özelliklere borçludurlar: Homer Simpson’ın olayların sonuçlarını tahmin etmedeki becerisizliğini ya da Austin Powers’ın tek güdüsünün seks olmasını düşünün mesela. Eğer Kramer, Al Bundy, Dwight Schrute ya da Blanch Deveraux’e gülüyorsak, bu karakterlere aşina olan kişiler neden güldüğümüze dair hemen üç denemede cevap verebilirler. Fransız filozof Henri Bergson, mizahın kaynağını belli durumlara adaptasyon sağlayamama veya esnek olamamamıza bağlar. Bunlar kişiliğimizin tekrar eden doğasıdır. Bu doğru olsaydı, kökleşmiş her hareketimizin komik olması gerekirdi. Ancak arabanın kilitli olduğundan emin olmak için tekrar  tekrar kontrol ederken veya gecenin ikisinde kimsenin bize bir şey göndermediğini bile bile mail adresime bakarken gülmüyoruz. Aslına bakarsanız birçok espri bu teoriyle örtüşmüyor çünkü monotonlaşmış bir davranışa dayanmıyorlar. Kelime oyunları buna güzel bir örnek:

“Elektronik postalar kadın ve erkek arasındaki mutlu arabuluculardır” – Douglas Hofstadler

5. Salıverme Teorisi

Freud, kahkahanın cinsel ve agresif gerilimin salıverilmesi için üretilen bir tepki olduğunu düşünüyordu. Bu salıverme, Freud’a göre esprinin kilit noktasındaki dramatik veya şaşırtıcı bir anda tetikleniyordu. Ancak şaşkınlık veren dramatik şeyler çoğunlukla hiç de komik olmayabiliyor ve ne agresif ne de cinsel espriler ne kadar gergin olursak olalım bizi etkilemeyebiliyor.

“Düşünmekten bıkınca bir sonuca varırız.” — Steven Wright

Matthew Hurley, Daniel Dennett ve Reginald Adams Jr.

Paylaş.

Yanıtla