Hem Breakdance Hem Anadolu Dansları

Pinterest LinkedIn Tumblr +

ht[Gülenay Börekçi’nin HT Cumartesi’de yayınlanan haberini paylaşıyoruz…] 1970’lerin başında New York’ta siyahi ve hispanik gençler arasında doğan ve dünyaya yayılan breakdance, bu yaz sonunda Anadolu’nun yöresel halk oyunlarıyla buluşacak. Taylan Mutaf’ın yöneteceği bir belgesel filme de dönüşecek olan projenin küratörü, Almanya’da yaşayan ünlü koreograf ve dansçımız “Amigo” lakaplı Kadir Memiş.

İstanbul’dan Kars’a doğru yola çıkıyoruz. Dünyaca ünlü dansçımız ve koreografımız “Amigo” lakaplı Kadir Memiş ve yönetmen Taylan Mutaf’la buluşacak, çok özel bir projeyi konuşacağız. İkili bir süredir yanlarına kalabalık bir ekibi de alarak Anadolu’yu dolaşıp çeşitli yörelerden breakdance’la harmanlayabilecekleri halk oyunlarını belirliyor. Daha sonra dünyanın en ünlü birkaç breakdance yıldızını davet ederek projeyi bir belgesele dönüştürecekler…

Kars’ın gizemli Ani Harabeleri’nde duruyoruz. Ayasofya’nın kubbesini ikinci kez inşa eden mimar Tridot’un imzasını taşıyan 989 tarihli Katedral’in hemen arkasında, tarihi Arpaçay Köprüsü’nün önündeyiz… Geçmişin ticaret rotası İpek Yolu üzerindeki bu köprü çoktan yıkılmış, daha doğrusu tam ortadan ikiye ayrılmış. Bir bölümü Türkiye sınırları içinde, bir bölümü Ermenistan’da… Tıpkı ruhu iki kıta, iki ülke, iki kültür arasında bölündüğü için bir zamanlar çok acı çektiğini anlatan “Amigo” Kadir Memiş gibi…

BREAKDANCE’I KEŞFETTİĞİ GÜN ŞİFA BULDU

Bilecik doğumlu Amigo, bugün Almanya’nın en ünlü dansçı ve koreograflarından biri. 10 yaşındayken ailesiyle Almanya’ya göçmen olarak geldiklerinde dil bilmemesi ve bu yeni ülkenin kültürüne uyum sağlayamaması yüzünden çok acı çekmiş. Breakdance’ı keşfettiği gün sakinleşmeye de başlamış. Bugün dünyanın en ünlü B-Boy’larından, yani breakdance’çılarından… Hele çocukluğundan bildiği Ege’nin zeybek dansıyla breakdance’i harmanlayarak oluşturduğu Zeybreak’i yarattığı gün ruhu tamamen şifa bulmuş. Şimdi Berlin’de bir üniversitenin dans bölümünde Zeybreak dersleri veriyor.

“Zeybreak, iki kültürü, Doğu’yu ve Batı’yı birleştirmemi sağlayan bir köprü oldu” diyor. Hal böyle olunca; küratörlüğünü yaptığı projeyi ikiye bölünmüş Arpaçay Köprüsü önünde konuşmamız bana daha da anlamlı geliyor… Dans konusunda ne kadar önemli ödül varsa hepsini kazanan Amigo, şaman bir kültürün izini sürüyor ve Anadolu danslarında figürlerin aslında hep kartalın kanat çırpışını gösterdiğini düşünüyor. Bunu bir gün ayrıca konuşmaya karar veriyoruz. Orhan Pamuk’un “İstanbul” kitabından ve oradaki “hüzün” kavramından yola çıkarak gerçekleştirdiği ilginç çalışmasını da konuşacağız. Şimdi en iyisi, Amigo’nun Red Bull BC One Anadolu Dans Turnesi kapsamındaki projesine yoğunlaşmak.

ŞAMPİYON DANSÇILAR YOLDA

Proje, 1970’lerin başında New York’ta siyahi ve hispanik gençler arasında doğan ve dünyaya yayılan breakdance’i Türkiye’nin yöresel halk oyunlarıyla buluşturacak. Şimdi aralarında Ege Üniversitesi Türk Halk Oyunları Bölümü öğretim üyelerinden ünlü zeybek üstadı Abdurrahim Karademir’in de bulunduğu kalabalık bir ekiple beraber Anadolu’yu ve danslarını keşif turundalar. Turu tamamladıktan sonra Amigo, dünyaca ünlü üç şampiyon dansçıyı Türkiye’ye davet edecek ve hep birlikte Aydın, Alanya ve Kars’a doğru yeniden yola çıkacaklar. Yaz boyunca belirledikleri halk oyunlarını yeniden ama bu kez breakdance’le harmanlayarak yorumlamak üzere… Red Bull sponsorluğunda gerçekleştirilecek proje, eylülde Taylan Mutaf yönetmenliğinde bir belgesele dönüşecek. Belgesel, çeşitli uluslararası festivallerde ve Türkiye’de gösterime girecek.

Benim için projeye şahit olmanın en güzel yanı, Aydın, Alanya, Kars seyahatlerinde ekibin köy ve kasabalarda insanlarla uzun uzun konuşarak, düğünlere, kutlamalara katılarak her şeyi yerinde görmesi, yerel folklorcularla buluşup dansları yerinde incelemesi, müzisyenlerle tanışıp onlardan ilham alması oldu. Karslı folklorcuların, Ani Harabeleri önünde 10-15 farklı dansı Amigo’ya öğretmelerini, onun da olanca ciddiyetiyle çalışmasını seyretmek öyle zevkliydi ki.

TAYLAN MUTAF

İşini aşkla yapıyor, sihre inanıyor…

Sinemaya Fatih Akın’ın öğrencisi olarak başladı. The Salon (2011), Time Wont Wait For You (2012) ve Lady Windermere (2011) gibi filmleri var. Türkiye’de de Bedük’le Heartbreaker ve Ceza’yla Sabah Bastı Geceyi gibi klipler çekti. Kars gezisinde onunla iki gün geçirdik. Görkemli bıyıklarına rağmen dünyanın en sakin insanı gibi görünüyordu ama öyle olmayabileceği hissi de vardı açıkçası. Kendi yazdığı şeker mi şeker biyografisinden öğrendiklerime gelince; çifte kavrulmuş fıstıklı lokuma bayılıyor, salyangozları seyretmeyi, tehlikeli birilerini çaya çağırmayı, filmlerde ağlamayı seviyor, sihre inanıyor. Başka? İşini aşkla yapıyor, rüya görmek için sabırsızlanıyor, en çok içindeki çocuğu eğlendiriyor… Bir de hâlâ aşk mektupları yazıyor.

Fransa, Brezilya, Amerika’dan üç ünlü B-Boy

LILOU: Daha önce iki kez İstanbul’a gelen Lilou sahne adıyla tanınan Ali Ramdani, Cezayir kökenli bir Fransız dansçı. Pokemon Crew üyesi olan Lilou, 1999’dan beri dans ediyor. Ayrıca Kung Fu’da siyah kuşak sahibi. Arapça, Fransızca ve İngilizce bilen Lilou en yetenekli ve nevi şahsına münhasır B-Boy’lardan biri kabul ediliyor. Red Bull BC One’da iki kez şampiyon olmuş tek dansçı.

NEGUIN: Madonna, Xzibit, Marcelo D2, Charlie Brown gibi isimlerle çalışan Neguin, 1999’da Sao Paulo’nun arka sokaklarında hip hop’la tanıştığında 14 yaşındaydı. Çeşitli dansların ardından 2003’te breakdance’la tanışıp B-Boy’luğa adım attı. Gösterişli bir stili olan, inanılmaz zeki ve agresif bir dansçı. Sahneye çıktığında rakibinin gözlerinin içine bakarak üstünlüğünü hissettirmeyi seviyor.

ROXRITE: San Fransisco’dan çıkan efsanevi Amerikan ekolü Renegrades’in üyesi. Dans etmeye 12’sinde başladı. Yarışmalarda 77 birinciliği var. Renkli hareketleri ve seyircisini bir saniye bile sıkmadan dans etmesiyle tanınıyor. Gerçeküstü sayılabilecek bir hareket kabiliyeti var ve benzersiz bükme hareketleri göz kamaştırıyor.

 Haberturk

Paylaş.

Yanıtla