“Pierre Rigal: Scandale” Biraz Daha Canlı Olamaz mıydı?

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri / Fransız hip-hop dans gösterisi zarif ve entelektüel olarak doyurucu; fakat bir türlü harekete geçirmiyor.

Guardian, 9 Eylül 2018, Çeviri: Bengisu Terzi, Beyzanur İyitütüncü

“Oldukça Fransız”: Sadler’s Wells’te Pierre Rigal’in “Scandale”i. Fotoğraf: Tristram Kenton

Programın duyurusuna göre  “Bu gösteri, bugüne kadarki en acayip hip-hop dans tiyatrosu”.  Bu, Fransızcadan çeviriden kaynaklanan bir yanlışlık da olabilir.  Daha açık ifade etmek gerekirse Pierre Rigal’ın en son gösterisinin entelektüel açıdan zorlayıcı olduğunu söylemek istiyor. Ancak gerçekten de acayip bir gösteri; çünkü şaşırtıcı, özgün ve tuhaf.

2003 yılında Compagnie Derniere Minute topluluğunu kuran Rigal, hip-hop dansının tüm teknik karmaşıklığını ve virtüöz yaratıcılığını alıp bunları teatral bir forma dönüştüren, kendi topluluğunun yanı sıra Paris Opera Balesi’nden Koreli profesyonel sokak dansçılarına kadar birbirinden çeşitli gruplar için sololar ve daha uzun parçalar oluşturan yeni nesil sanatçılardan biri.

Yine programdan alıntı yapacak olursak “koreografinin doğuşunu araştıran şamanik bir parça” olan Scandale Sadler’s Wells’in Breakin’ Convention[1] programı tarafından sunuluyor. Bu program, hip-hopu teşvik etme ve sahip olduğu sanatsal etki gücünü savunma konusunda bu ülkede en çok çalışan organizasyon.

Yani tüm işaretler sağlam görünüyor ve doğrusu, izlediğimizde tadını çıkarabileceğimiz ve hayran kalabileceğimiz çok şey var. Scandale, gümüş kapüşon ve ışıltılı payetli pelerin içindeki müzisyen ve besteci Gwenaël Drapeau’nun karanlıkta sahneyi dolaşmasıyla açılıyor. Drapeau, ayaklarını hızla yere vurmaya başlıyor, adımları gittikçe hızlanıyor ve hareketleri müziğe dönüşüyor. Işıkların açılmasıyla modern bir Prospero[2] gibi alanı kaplayan beyaz aydınlatmalı panellerin arkasından altı dansçıyı çağırıyor. İlk başta, yalnızca yüzer haldeki yatay bedenlerden uzanan bedensiz kolları ve bacakları görüyoruz.

Sonra dansçılar, Drapeau’nun çalmak için yer açtığı elektronik bateri kitini taşıyarak ortaya çıkıyor. Zarif pastel renkler ve pırıltılı pantolonlar içindeler; hareketleri basit ama mükemmel ve zarif bir şekilde ayarlanmış. Her bölüm, bir daire içinde dolaşmak, mikrofona nefes almak ya da konuşmak gibi basit bir eylemle başlıyor ve giderek karmaşıklaşıyor.

Dansçılar sıklıkla sahne boyunca akan şekiller oluşturuyorlar, bazıları ellerinin üzerinde dururken diğerleri onlara ulaşmaya çalışırken bedenlerini güzel süslere çeviriyorlar; bir vazo[3] üzerinde koşarken zamanda donup kalmış gibi görünen Yunan atlet figürlerine benziyorlar. Başka anlarda, bir tasarımı bir dansçıdan diğerine geçiren karmaşık kontrpuan hareket dalgaları kurarak oluşturdukları anafor görüntüsünde, mikro kaslarını kontrol etmeleri neredeyse kemiksiz gibi görünmelerini sağlıyor. Dansçılar bazen birlikte hareket ediyorlar, ara sıra bireysel maharet içeren bölümlere odaklanmak için ayrılıyorlar. Harika bölümlerden birinde, dansçılar pelte kadar yumuşak şekilde tellerden akarken sahne kırmızı ışıklarla kaplanıyor.

Bütün bunlar dansçıların tepki verdiği, transa benzer ritmik partisyonları yaratmak için ortam sesini ve elektronik davul ritimlerini karıştıran (müziği Julien Lepreux ile birlikte yapan) Drapeau ile iletişim halinde oluyor. Rigal’ın sorusunu somutlaştırıyorlar: Müzik mi yoksa hareket mi dansın anasıdır? Sorun şu ki, bu çok da ilginç bir soru değil; dansın sonsuz bir tıngırdamanın içine sıkışması şeklinde ifade buluyor. Bir saatlik süre boyunca dans hiçbir şekilde ivme kazanmıyor.

Tam bir Fransız gibi zarif, dekoratif ve entelektüel. Adını, normalliği değiştiren şey anlamına gelen “skandal”  kelimesinden alıyor. Fakat bu, hedeflenen bu etkiye ulaşmak için fazla nazik ve kontrollü bir gösteri. Başlıyor, ilerliyor ve bitiyor. Gerçekten de pek acayip!

[1] Uluslararası Hip-hop Dans Tiyatrosu Festivali, Bkz. : <https://www.breakinconvention.com/> (ç.n.)

[2] William Shakespeare tarafından Fırtına adlı oyununda yaratılan kurgusal bir karakterdir. (ç.n.)

[3] Antik Yunan’da, olimpiyatları temsilen, sporcu figürlerinin vazoların üzerine resmedilmesi yaygındı; burada da vazoların üzerine koşar halde çizilmiş koşuculardan bahsedilmektedir (ç.n.)

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.