Antigone Ruhlu Bir Kadın: Zabel

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Bahar Çuhadar

Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST), ‘Zabel’le bizi kadın hakları savunucusu, Ermeni yazar Zabel Yesayan’ın hayatına davet ediyor. Yesayan’ın taşıdığı ‘Antigone ruhunu’ ve ömrüne yayılan mücadelesini izlerken etkilenmemek mümkün değil.

Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu, ‘Muhsin Bey’in Son Hamlet’inde modern Türk tiyatrosunun temelini inşa eden Ermeni tiyatro emekçilerinin adeta hasır altı edilen tarihiyle karşılaştırmıştı bizi. Topluluğun 2017 martında prömiyer yapan oyunları ‘Zabel’ ise bizi Ermeni aydın, yazar, kadın hakları savunucusu Zabel Yesayan’ın hayatında bir gezintiye davet ediyor.

Modern Türkiye’nin her alanında müthiş emekleri olmasına rağmen isimleri dillendirilmeyen sayısız Ermeni aydınından biri Zabel Yesayan. Onun yazdıklarının, hatıralarının rehberliğinde Aysel Yıldırım ve Duygu Dalyanoğlu tarafından kaleme alınmış oyunda; ‘mücadele’nin Zabel’in zihninde daha küçücük bir çocukken filizlenen bir yaşam biçimi olduğunu görüyor, Zabel’in anıları onu Sovyetler’deki hücresinde ziyaret ettikçe bu inatçı ve cesur kadının hayatını öğreniyoruz…

1938 yılında; yazıları ve fikirleriyle devrim karşıtlığı, Ermeni milliyetçiliği ve Fransız casusluğu yapmak, Stalin’e muhalefet etmek gibi suçlamalarla Sovyetler’de tutuklanmış halde çıkıyor Zabel karşımıza ilkin. Sorgu memuru kadınla puslu gri bir havadaki konuşmalarının arasına Zabel’in rengarenk anıları karışıyor. 1878’in şubatında, fonda Osmanlı-Rus Savaşı’nın habercisi top sesleri, Üsküdar’da dünyaya geldiği andan itibaren Zabel’in hak savunucusu bir yazar, bir entelektüel olarak adım adım inşa ettiği hayatına konuk oluyoruz. Sıcak tonlardaki renklerle boyalı fon perdesi, gölge efektleri/ışık tasarımı ve özgün müziklerinin sağladığı yumuşak geçişlerle seyirciyi, soğuk hücreden Zabel’in geçmişine doğru yormadan, dağıtmadan götürüp getiriyor reji…

Zabel’in ilk sinyallerini çocukken verdiği duruşunun bütün ömrüne nasıl yayıldığını, İstanbullu bir Ermeni olarak kadınların baskın olduğu aile hayatını, yakın Müslüman arkadaşıyla ilişkisini, yazarlığa attığı ilk adımları, lise çağındaki kızı Sofi üzerinden kendi çekirdek ailesiyle ilişkilerini takip ediyoruz. Hayatı İstanbul’dan Paris’e (Paris’teki öğrencilik yıllarına yer vermese de oyun…), Adana’ya ve Yerevan’a uzanan Zabel’in, içinden geçtiği dönemlerde yazılarıyla, eylemleriyle, fikirleriyle aldığı aktif siyasi pozisyonu aktarıyor oyun. 1909’daki Adana Katliamı sonrasında, Birinci Dünya Savaşı arifesinde ve Ermeni aydınların tutuklandığı 24 Nisan 1915 gününde yaşadıklarına tanık oluyoruz.

‘Zabel’ sadece tarihimizin güçlü bir kadın figürünü sahneye taşımasıyla değil, oyuncuların tamamının ve sahne arkası ekibinin büyük çoğunluğunun kadın olmasıyla da bir ‘kadın oyunu’. Oyun, Zabel Yesayan’ın içinde taşıdığı ‘Antigone ruhunu’ ve dönemin siyasi çatışmalarını sahneye taşırken konu ettiği her bir anın mizahını ve sıcak insani duygularını da seyirciye geçirmekte zorlanmıyor. Dahası, başta Zabel rolünde Aysel Yıldırım olmak üzere altı kadın oyuncu, dönüşümlü olarak üstlendikleri rollerde çok iyiler.

Vaktiyle sahnede yakalayamayıp Tiyatrolar.tv ekranından izlediğim oyunun ardından Zabel Yesayan’ın Aras Yayıncılık’tan çıkan üç romanı ve anı kitabının yanı sıra yine Aras etiketli ‘Bir Adalet Feryadı/Osmanlı’dan Türkiye’ye Beş Ermeni Feminist Yazar’ı kendime okuma notu olarak alıyorum.

ZABEL

BOĞAZİÇİ GÖSTERİ SANATLARI TOPLULUĞU

Yazan: Aysel Yıldırım, Duygu Dalyanoğlu

Yöneten: Aysel Yıldırım, Duygu Dalyanoğlu, Sevilay Saral

Oyuncular: Aysel Yıldırım, Duygu Dalyanoğlu, Elif Karaman, Maral Çankaya, Nihal Albayrak, Zeynep Okan

Nerede: tiyatrolar.tv

Ne kadar: 20 TL’ye kiralayabilirsiniz.

Süre: 110 dk.

Yıldız: 4

Tiyatromuzun yaşaması için…

Pandemin en ağır vurduğu alanlardan biri, gişe gelirinden başka kazançları olmayan bağımsız tiyatrolar oldu, oluyor… Evlerimizden çıkıp hayata karıştığımızda, kısa süre öncesine kadar boş koltuk kovaladığımız tiyatro mekânlarının yerinde yeller estiğini görmemek için, şimdilik yapabileceğimiz bir şey var. İki bin tiyatro emekçisinin imzalayarak hepimizin imzasına açtığı ve devletten destek taleplerini içeren metni imzalamak için: //www.tiyatromuzyasasin.com/

 

Gorki’den bir ‘absürd’: Elizaveta Bam

Berlin’deki Maxim Gorki Theater’ın 13 Mayıs akşamı online olarak erişime açacağı ‘Elizaveta Bam’ grotesk kostümleri ve dekoru, clownesk oyunculuklarıyla dramatik gerçeklikten absürde sürüklenen bir hikâye anlatıyor. Oyuna adını da veren genç kadın ‘iğrenç bir suç’tan tutuklanmak üzeredir ve kendisini odasına kapatmıştır. Kendisini teslim almaya gelenler ise herhangi bir açıklama yapmaz… İngilizce altyazıyla izlenebilir: https://www.gorki.de/en/elizaveta-bam

Hürriyet

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Bahar Çuhadar

Yanıtla