Oyuncu Tamer Levent ile Tiyatro Yasası Üzerine

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Koronavirüs salgınının özel tiyatroları nasıl etkilediğini geçen haftalarda Tiyatro Kooperatifi’nden Iraz Yöntem ve Mert Fırat ile konuşan Nuray Büyükdağ, salgınla birlikte tiyatronun artan sorunlarını bu hafta da Tamer Levent’le masaya yatırdı ve bu söyleşi T24’de video olarak yayınlandı

Eski Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Levent, tiyatroda çalışanların ayrı ayrı meslek tanımlarının olmasını gerektiğini belirterek “Sayın Cumhurbaşkanı başbakan olduğu yıllarda attan düşmüştü. Ve ‘attan düşenin halini attan düşen anlar’ diyerek çabuk bana attan düşen birini getirin demişti. Maalesef yasa hazırlanırken bu atasözü dikkate alınmıyor. Tiyatrocuların, alanda çalışanların, ressamların, sanatçıların, heykeltraşların, müzisyenlerin görüşlerine başvurulmadan, doğmamış çocuğa elbise biçer gibi, karıncalara yol göstermek gibi işin doğasına aykırı bir davranışla yasa yapılmaya çalışılıyor” dedi.

“Temel amaç “tiyatro yasasını” çıkarmak”

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın tiyatroların taleplerine karşılık sunduğu çözüm önerilerini yeterli bulmadığını belirten Levent, kendisinin de bir dönem Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğüne seçimle getirildiğini ve bunu kabul etmesinin tek amacının tiyatroların sorunlarına çözüm bulmak amacıyla tiyatro yasasını çıkarmak olduğunu dile getirdi. O dönem hükümetin de tiyatro camiasının da bu isteğine destek olmadığını hatırlattı.

“Mesleki tanıma uygun özlük hakları yok”

Tiyatroda çalışan tüm emekçilerin ayrı ayrı meslek tanımlarının olması gerektiğini belirterek, “Sendikaları ve meslek örgütleri çok köklü olan ülkelerde bu şekilde yapılıyor. Almanya’da bugün bir oyuncu işsiz kalsa iş ve işçi bulma kurumuna gidip işsizlik başvurusunda bulunabilir. Biz de ise durum; ‘Yaşar ne Yaşar ne Yaşamaz’ . Ortada bir tiyatro var ama bunun tüzel bir kişiliği yok. Meslek tanımına uygun özlük hakları yok” dedi.

Levent, Kültür Bakanlığı’nın tiyatrolar için yaptığı açıklamalara ise “Sayın Cumhurbaşkanı başbakan olduğu yıllarda attan düşmüştü. Ve ‘attan düşenin halini attan düşen anlar’ diyerek çabuk bana attan düşen birini getirin demişti. Maalesef yasa hazırlanırken bu atasözü dikkate alınmıyor. Tiyatrocuların, alanda çalışanların, ressamların, sanatçıların, heykeltraşların, müzisyenlerin görüşlerine başvurulmadan, doğmamış çocuğa elbise biçer gibi, karıncalara yol göstermek gibi işin doğasına aykırı bir davranışla yasa yapılmaya çalışılıyor” sözleriyle karşılık verdi.

Söyleşiyi izlemek için tıklayınız: T24

Paylaş.

Yanıtla