Erten: ‘Yaşıma Başıma Bakmam, Kolları Sıvar, Elimden Gelen Katkıyı Sunarım’

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[İzgazetesi’nden Serap Atkan’ın Yücel Erten ile yaptığı söyleşiyi paylaşıyoruz.]

Pandemi sürecinde Türkiye tiyatrosu sıkıntılı günler yaşıyor. Bu dönemde birçok tiyatro kapandı, oyuncular ve sahne emekçileri ise işsiz kaldı. Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi, Şehir Tiyatrolarını kurarak Genel Sanat Yönetmenini seçti. Danışma Kurulu üyeleri tarafından belirlenen iki isim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e sunuldu. Soyer ise seçimini Yücel Erten’den yana kullanarak görevlendirilmesine karar verdi.

Erten, “Ne söylediğini bilen ve bunu özenli sanatsal kategoriler içinde yürütebilen. bir tiyatro olmaya çalışacağız” diyor ve Sanat Yönetmenliğine atanmasına yönelik yapılan eleştirilere yanıt veriyor: “Yönetmeliğin ve etik değerlerin koyduğu kurallar, hiç bir noktada çiğnenmiş ya da örselenmiş değildir”
-Sahnelediğiniz oyunlarla sadece Türkiye’de değil yurt dışında da 40’ı aşkın ödülle onurlandırılan bir yönetmensiniz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği’ne sizi seçti. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bilirsiniz, 1940’lı yılların ortalarında İzmir Şehir Tiyatrosu için bir başlangıç yapılmış, ancak biraz da sanatçıların kendi aralarındaki bazı sorunlar nedeniyle üç-beş yıl sonra tiyatro dağıtılmış. İstanbul’dan gelen sanatçılar 1950’de bir teşekkür mektubu ile evlerine gönderilmişler. O gün bu gündür İzmir’de bir Şehir Tiyatrosu yoktu, olmadı. Vardı diyemeyiz. Aramızdan ayrılan Özdemir Nutku hocanın bütün çabalarına rağmen gerçekleşememişti. İzmir gibi bir kentin sanatseverleri Cumhuriyetin yüzüncü yılına kadar bir türlü bu sevince ulaşamamıştı. Bir kere bu durumun bugün, Sayın Tunç Soyer’in gösterdiği çaba ve irade ile temelden değiştiğini söyleyelim. Bunun için kendisine ve çalışma arkadaşlarına sonsuz teşekkür borçluyuz.

‘YAŞIMA BAKMAM KOLLARI SIVARIM’

İzmir Şehir Tiyatrosu’nun şimdilik nesi var? Çok değerli tiyatro insanlarımızdan oluşan, 2019 sonundan bu yana emek verip tutarlı bir yönetmelik oluşturan ve gelişmeleri denetlemekle yükümlü bir ‘Danışma Kurulu’ var. Öz erkine sahip, demokratik yapılanma ve yerinden yönetim anlayışına dayalı bir yönetmeliği var. Seçilenler arasından atanmış, 3 yıl süreyle görev yapacak bir ‘Kurucu Genel Sanat Yönetmeni’ var. Ve İzBBŞT kısaltması ile ifade ettiğimiz, yarışma ile belirlenmiş bir logosu var.

Danışma Kurulunun ortak önerisi ve Başkan’ın onayı ile atandığım bu görevden ben ancak onur duyarım. Yaşıma başıma bakmam kolları sıvar, elimden gelen katkıyı koymaya çalışırım. Ne diyordu Muhsin hoca? “Yarın kıyamet kopacağını bilsem, bugün bir tiyatro daha açarım!”

Söyleşinin tamamını okumak için tıklayınız.

Paylaş.

Yanıtla