Sanata ve Gençliğe Düşman Bir İktidar

Pinterest LinkedIn Tumblr +

(Nazlıcan Uzuner’in BirGün’de yayımlanan yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz.)

Burslar eriyor, öğrenciler de günbegün yoksullaşıyor. Enflasyona yenik düşen burs ve krediler nedeniyle öğrenciler, sinema ve tiyatro salonlarının yolunu unuturken konserler de hayallerde kaldı. Sanat düşmanı iktidarın eseri, mağdur genç sanatçılar ve öğrenciler oldu.

Enflasyona karşı her geçen gün eriyen burslar, öğrencileri temel ihtiyaçlarının yanı sıra sosyal aktivitelerden de koparıyor. Öyle ki öğrenciler, konsere, sinemaya, tiyatroya gidemez oldu. Pandemiyle mücadelede sesi kısılan müziği gençler uzun zamandır dinleyemiyordu. AKP iktidarının gençleri kültür sanattan kopardığını vurgulayan gençler, enflasyona karşı koyamayan burslar nedeniyle yoksullaştıklarını söylüyor.

KYK kredi ve burs artışları enflasyonun altında kalırken, kültürel aktivitelere katılmak için verilmesi gereken paranın her gün kat kat artıyor olması gençler için kendine sosyal ve kültürel alanlarda yer bulmayı zorlaştırıyor. Bugünlerde ülkenin dört bir yanında ‘barınamıyoruz’ diye haykıran gençler, ülkedeki değişimi ve çevremizde giderek daralan çemberi en yakıcı biçimde hisseden kesim oldu. Gençler için en temel haklar bile lüks gibi görülürken, sosyal ve kültürel hayat iyice keyfi ve istisnaiymiş gibi yaratılan hava adeta gençlerin yaşam alanını kısıtlıyor. Zorlanmadan öğrenci hayatı yaşayabilmek, kira ve ev alışverişlerinden sonra cebimizde para kalmasını istemek anlamsız değil, sinema tiyatro gibi etkinlikler yapabilmek istemek aşırı istekler değil.

Pandemiyle birlikte sorunları daha yakıcı hale gelen genç müzisyen Tuğçe Mutluay ve tiyatrocu Canberk Gültekin ile konuştuk.

Pandemide artan yoksulluğun en çok da genç ve mesleğinin başındaki sanatçıları vurduğunu belirten Müzisyen Tuğçe Mutluay, “Pandemi döneminde ciddi bir ekonomik çöküntü yaşadık. Müzik Susmasın Projesi kapsamında Kültür Bakanlığı tarafından yapılan aylık 1000 TL’lik yardımlar ile ağzımıza bal çalınıp aslında ‘Müzisyen Sussun’ projesi yaratıldı” diyerek tepki gösterdi.

KÜLTÜR VE SANATA YASAK VAR

Artan bilet fiyatlarının nedenin iktidarın politikalarının bir eseri olduğunu kaydeden Mutluay, “Alışveriş merkezlerinin 14 saat açık olduğu dönemde müziğe, hatta tüm kültür sanat faaliyetlerine uygulanan yasakların devam etmesi ile aslında iktidarın hassasiyet geliştirdiği noktanın halkın sağlığı değil sanat düşmanlığı olduğuna hep beraber tanık olduk” dedi.

İktidar eliyle sanattan koparılmak istenen öğrencilere seslenen Mutluay, “İktidarın derin bir çukura sürüklemek istediği hayatlarımızı, kendi içimizde gösterdiğimiz dayanışma ile umudumuzu sırtımıza alıp, sanatı yeşillendirmeye; sessizliğe yankı olana kadar direnç göstermeye devam edeceğiz” diye konuştu.

“Pandemi sürecinde sanatçıların yüzleşmek zorunda olduğu yıkımın 2 boyutu var; maddi ve manevi” diyen Genç Tiyatrocu Canberk Gültekin, “Pandemiden önce bile bizim gibi genç ekipler ve oyuncular için tiyatro yapmak ekonomik açıdan zaten hayli zorken, pandemi bunu imkânsız hale getirdi. Çünkü hem salonların kapasitesi azaldı hem de oyun maliyetleri arttı. Özellikle pandemi döneminde, hiçbir devlet kolaylaştırıcılığının olmadığı bu durumda ayakta kalmak hem sahneler hem de genç ekipler için gerçekten zor” şeklinde konuştu.

SANATÇI DA MAĞDUR SANATSEVER DE 

Genç sanatçıların “Acaba sanatımı hiç yapamayacak mıyım?” sorusuyla karşı karşıya kaldığı bir dönemden geçtiklerinin altını çizen Gültekin, “Birçok genç oyuncu yaşayabilmek ve geçinebilmek için kafeler ve barlarda çalışıyor, kendi işini ve sanatını yapamadığı için mutsuz oluyor. Gelecek kaygısı sadece ekonomik olarak değil mental olarak da kendini sert bir biçimde gösteriyor. Genç oyuncular için hem geçinmek hem de sanatını icra edememe durumuyla baş etmek çok zor, hatta imkânsız. Eğer bunun önüne geçilmezse ülke çok yetenekli bir kuşaktan faydalanamayacak” ifadelerini kullandı.

BirGün

Paylaş.

Yanıtla