(Eda Yılmayan’ın Birgün’de yazan yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz.)
İlk kez 1890 yılında St. Petersburg’da sahnelenen ‘Uyuyan Güzel’ asıl şöhretine 20’nci yüzyılda kavuşur. Kötü kalpli peri Carabosse, Prenses Aurora’nın vaftiz törenine davet edilmediği için öfkelidir. İntikam almak için prensesi lanetler. Prensesin 16’ıncı yaş gününde parmağına bir iğne batacak ve ölecektir. Henüz dileğini söylemeyen iyi kalpli Leylak Perisi laneti tamamen ortadan kaldıramaz ama değiştirir. Aurora, parmağına iğne battıktan sonra 100 yıl uyuyacaktır. Ancak 100 yılın sonunda bir prensin öpücüğüyle uyanacaktır.
Bale tekniği ve estetiği yönünden en önemli eserlerden biri olan ‘Uyuyan Güzel’, koreograf ve besteci iş birliğinin de en güzel örneklerindendir. Çaykovski eser için yazdığı müzikle karakterlerin ve bale adımlarının başarılı bir şekilde kaynaşmasını sağlar. Sahnede balerin ve baletlerin üstün performansı ve müziğin gücüyle büyülü bir masalı izliyoruz.
Eserin müzikleri eylül ve ekim ayında pandemide alınan önlemler ve Süreyya Operası’nda orkestranın yer aldığı bölümün darlığı nedeniyle banttan yayınlanıyor. Baş Koreograf Ayşem Sunal Savaşkurt Atatürk Kültür Merkezi’ne bir an evvel geçmek istediklerini, Süreyya Operası’nın kendileri için özel bir yere sahip olduğunu, ancak eserin kalabalık kadrosu nedeniyle pandemi ortamında müziğin banttan verildiğini söylüyor.
Farklı Sanatçılar Dönüşümlü Sahneliyor
Provalar sırasında Prenses Aurora’yı canlandıran Büşra Ay, Prens Florimund; Erhan Güzel ve kötü peri Carabosse’ye hayat veren İlke Kodal ile iyilik perisini canlandıran Leylak Perisi; Melike Manav’la görüştük.
Prenses Aurora’yı canlandıran Büşra Ay çok heyecanlı olduklarını ve büyük bir sorumluluk taşıdıklarını belirtiyor.
Leylak Perisi; Melike Manav ise “Pandemiden önce de bu eserle sahnedeydik. Yeniden Uyuyan Güzel’le sahnede olmak çok güzel” diyor.
Melike Manav ‘Leylak Perisi dünyaya ne getirmek isterdi’ sorumuzu “Sağlık, mutluluk, huzur ve aşk” diye yanıtlıyor.
“Diplomalarını Hemen Geri Versinler”
Eserde Prens Florimund’u canlandıran Erhan Güzel meslekte 30’uncu yılını doldurduğunu, konservatuarda başlayan eğitim süreciyle bu tür rollere hazırlanıldığını, esere hazırlık süreci bir buçuk, iki ay gibi görünse de prensi canlandırmanın yıllar süren bale eğitiminin sonucu olduğunu vurguluyor. Erhan Güzel’in mesleğini büyük bir aşkla yaptığına hiç şüphe yok. “Bale nankördür, siz onu bırakmazsınız, o sizi bırakır” diyor. Pandemi sürecinde açık alanlarda dans etmeye devam ettiğini dile getiren Güzel, yakın zamanda Türkiye Spor Federasyonu’nun bale eğitim sertifikası vermesiyle ilgili başlayan tartışmanın hâlâ dinmediğini belirtiyor ve balenin bir spor değil, sanat olduğunun altını çiziyor. “Bir şeye sanat derseniz sanat kurumu açarsınız, ondan para kazanırsınız. Bu tartışmayı başlatanlar bizim içimizden çıkan, bale ana sanat dalından mezun olan kişiler. Bu işin müfredatını bu konuda eğitim veren doçentler, profesörler yapabilir. Spor Federasyonunun ders programına baktığımda konservatuvar dördüncü sınıfta öğretilen hareketlerin olduğunu gördüm. Sakatlanırsınız, ölümle burun buruna gelirsiniz. Bu konu devam ediyor, geri çekecekler. Çünkü dünyanın her yerinde bale sanattır. Bu konuyu tartışmaya açan, bale ana sanat dalından mezun olanlar diplomalarını geri vermeli!” diyor.
Bedenime Meydan Okuyorum
Eserde Carabosse’yi sahneye koyan İDOB Baş Balerini İlke Kodal ise eski bir dostla yeniden buluşmuş ve kaldığı yerden devam ediyor gibi hissettiğini aktarıyor. “Uzun bir ara verdik, tüm dansçıların evlerinin bir köşesi dans stüdyosu haline geldi. Ancak biz uzun saatler dans ediyoruz. Bazen günlük çalışmamız sekiz, on saate çıkabiliyor. Herkes sahnede olmayı çok özledi. ‘Uyuyan Güzel’ eseriyle başlamamız bu anlamda önemli, tüm dansçılar sahnede.” Hayalini kurduğu tüm baş rollerde dans ettiğini söyleyen İlke Kodal, bedenine iyi baktığını ve sonuna kadar dans edeceğini belirtiyor. “Kendime meydan okuyorum aslında. Carabosse karakteri benim sahnelemekten çok mutlu olduğum bir rol. Ayşem ben ve Nuri Arkan için Carabosse’yi böyle sahneliyor. Genelde yürüyerek geçen, teknik hareketlerin olmadığı bir rol Carabosse.” Moda Sahnesi’nde Maraton oyununda yer alan ve Balerin’i sahneleyen İlke Kodal, hayalini kurduğu yeni projeleri olduğunu ve zamanı gelince paylaşacağını söylüyor. 15 Eylül’de seyirciyle buluşan ‘Uyuyan Güzel’ Süreyya Operası’nda 17 ve 18 Eylül tarihlerinde de sahnelenecek.
