“Biat Edenin Güçlüsü Görevi Alır”

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Nisa Sude Demirel’in Evrensel’de yayımlanan ve Tamer Levent ile Reha Özcan ile gerçekleştirdiği söyleşinin bir kısmını okurlarımızla paylaşıyoruz.]

Devlet Tiyatrolarına yapılan yeni atamayı DT Eski Genel Müdürü Tamer Levent ve DT’den emekli olan, Oyuncu Reha Özcan ile konuştuk.

Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atamayla Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğüne Oyuncu Tamer Karadağlı getirildi. Daha önce Merve Dizdar’ın Cannes Festivali’ndeki ödül konuşması nedeniyle Dizdar’ı “Ülkesini Batı’ya şikayet etmekle” suçlayan, Nihal Yalçın’ın ödül konuşmasına tahammül edemeyip kendisini “Yalçın’ın paylaşımlarına bakmaya başladım. ‘Selahattin Demirtaş’a özgürlük’ falan demiş” diyerek savunan, LGBTİ’leri hedef alan, nefret yürüyüşlerini destekleyen Karadağlı’nın genel müdür olarak atanması tartışmalara neden oldu.

Devlet Tiyatrolarına yapılan atamayı DT Eski Genel Müdürü Tamer Levent ve DT’den emekli olan, Oyuncu Reha Özcan ile konuştuk. Levent “Bu kurumun genel müdürlerinin seçimle gelmesi gerektiğini savundum hep” derken Özcan “Bu genel bir sorun, diğer kurumlarda da durum aynı şekilde. Liyakatin yok olduğu yerde biat edenin en güçlüsü görev alır” ifadelerini kullandı.

“LİYAKAT ÖLÇÜSÜ ARANMIYOR”

Devlet Tiyatrolarının yapısının bir daha sorgulanması gerektiğini ifade eden Özcan, “Tamer Karadağlı’yı hiç sahne üzerinde seyretme şansım olmadı. Kendisini televizyon dizilerinde ‘ba ba ba’ gibi repliklerle hafızalarımızda yer etmiş. Sonrasında da sistem içerisinde muhalif olması gereken sanatçının tam tersi bir çizgi oluşturarak kendi varlığını belirlemiş” diye konuştu. Durumun Karadağlı’ya özgü olmadığını; son dönemdeki genel müdürlerin de aynı şekilde atandığını belirten Özcan, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünde liyakat ölçütü aranmadığını söyledi.

Özcan sözlerine şöyle devam etti: “Doksanlı yılların başında özerk yapısını koruyabilmek için kendi personelinin oylarıyla ataması yapılması düşünen Devlet Tiyatrolarının bu hale gelmesi tabi ki içler acısı. Fakat kadrolaşma sadece buradan başlamıyor. Atamalar, ataması yapılan sanatçılar, erken emeklilikler -buraya kendimi de dahil edebilirim- kurumdan neden gittiğini sorgulatan ve gönderen kifayetsiz muhterislerin çokluğu kurumu maalesef bu noktaya getirdi.”

Devamı için tıklayınız.

Evrensel

Paylaş.

Yanıtla