Yeni Bir Seçim Yolunda Sanat

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Neredeyse bir adayda bile kültür sanatla ilgili bir görüşe rastlamadım. Ekonomik zorluklar yüzünden gişe açmakta zorlanan sahne emekçilerinin hayatını kolaylaştıracak hiçbir somut çözüm önerisi yok ne yazık ki.

Bu pazar günü yerel seçimler var. Bütün ana caddeler, bulvarlar, sokaklar seçim afişleriyle dolu. Muhtarlıktan büyükşehir belediye başkanlığına kadar yüzlerce adayın fotoğrafları seçim vaadleriyle harmanlanmış. Ben neredeyse bir adayda bile kültür ve sanatla ilgili bir görüşe rastlamadım. Ekonomik zorluklar yüzünden gişe açmakta zorlanan tiyatro ve sahne emekçilerinin hayatını kolaylaştıracak hiçbir somut çözüm önerisi yok ne yazık ki. Ben yine de bir duyan bir okuyan olur diye buradan sesleneyim yerel yönetime aday olanlara…

Yerel yönetimlerin hem asli görevleri var hem de yan görevleri. Ulaşım, su, kanalizasyon, altyapı hizmetleri, itfaiye vs. Bu görevlerin içinde kültür ve sanatta var. Bir belediye öğrencilere burs vermek zorunda değil ama konserler, tiyatro gösterileri, sergiler yapmak zorunda. Bunun için kültür ve sanat yöneticilerinin en azından sanatsever isimler arasından seçilmesinde fayda var. Ayrıca her sanat dalına ait, o sanat dalında programlar, atölyeler yapma ve o sanat dalına özel sorunların çözümü için de birer sanat danışmanı işleri çok daha kolaylaştıracaktır.

SANAT SİYASET ÜSTÜ

Ayrıca bir şehirde yaşayanlar nasıl her türlü hizmetten eşit şekilde yararlanıyorsa kültür ve sanattan da aynı şekilde yararlanmalılar. Şunu söylemek istiyorum sanat siyaset üstüdür; sanatçının siyasi görüşünden dolayı belediye konserlerinde yer alamaması sadece sanatçıyı değil halkı da cezalandırmaktır aynı zamanda. Bu kutuplaşmanın önüne geçmenin en doğru yolu, sanatçı halk tarafından seviliyor mu, işinin ehli mi ona bakmaktır. Yöneticiler şunu unutmasınlar, onları seçenler kadar seçmeyenler de var. Ama bu onların yok sayılacağı anlamına gelmez.

Sanatın görünebilirliği bakımından özellikle büyükşehir belediyeleri sanatsal etkinlikleri sadece dijital ortamda ve sosyal medyada değil, açıkhava panolarında, ulaşım araçlarında ve şehrin kalabalık alanlarında da tanıtmalı ve halkın bu faaliyetlerden haberdar olmasını sağlamalı. Ve de yeni açacakları kültür merkezleri çok amaçlı salonlar değil akustiğiyle, mimari yapısıyla, kulisleriyle günümüz standartlarında sanatsal mekânlar olmalı.

ÜCRETSİZ ETKİNLİKLER

Bu ekonomik zorluklar karşısında seyircinin sanatsal etkinliklere daha rahat katılabilmesi için konser ve tiyatro biletleri üzerinden alınan vergiler minimuma indirilmelidir. Özellikle şehrin varoşlarında ve dezavantajlı bölgelerinde çocuklara ve kadınlara yönelik atölye çalışmaları ve etkinlikler yapılmalı sanatın iyileştirici gücü o bölgelere taşınmalıdır.

Belediyelerin yaptıkları etkinliklerin ücretsiz olması aslında tüm sanat dünyası için çok büyük bir sorun. İnsanlarda sanatın bedava olduğu algısına yol açıyor. Bu etkinlikler ya sembolik de olsa ücreti olmalı ya da en azından bir davetiye sistemi yerleştirilmelidir. Kimse bir sanatsal etkinliğe elini kolunu sallayarak girmemeli, en azından bir davetiye ile bu etkinliklere katılmalıdır. Sanatçıların katılımıyla gerçekleşen çalıştaylarda alınan kararlar mutlaka uygulanmalı, sahadaki insanların söyledikleri dikkate alınmalıdır.

Yılın büyük bir bölümünü atıl geçiren belediyeye ait sahneler, konserler ve tiyatro oyunları için uygun bir fiyata kiralanmalı ve bu merkezler kültür ve sanat etkinlikleri için kullanılmalıdır. Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Kalın sağlıcakla…

BİRGÜN

Paylaş.

Yanıtla