“Elmalarla Armutlar Yarıştırılamaz”: Kemal Aydoğan’dan Afife Ödülleri’ne Eleştiri ve Öneri

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Haber

Moda Sahnesi’nin kurucusu ve yönetmeni Kemal Aydoğan, Moda Sahnesi YouTube kanalında yayımlanan son videoda, Afife Tiyatro Ödülleri başta olmak üzere tiyatro ödül sistemine yönelik çarpıcı eleştirilerde bulundu. Aydoğan, özellikle özel tiyatrolarla devlet destekli tiyatroların aynı kategorilerde değerlendirilmesinin adil olmadığını vurguladı.

Afife Ödülleri’nin bu yılki dağılımına dikkat çeken Aydoğan, “En iyi oyun” kategorisinde yer alan oyunların çoğunluğunun ödenekli kurumlara ait olduğunu belirtti. “Aynı koşullarda tiyatro yapmıyoruz; dolayısıyla eşit şekilde değerlendirilemeyiz,” diyen Aydoğan, mevcut ödül sistemini “eşitsiz bir yarış” olarak tanımladı.

Aydoğan, özel tiyatroların sınırlı kaynaklarla üretim yapmaya çalıştığını; sahne, teknik donanım, personel ve destek açısından ciddi farklar olduğunu söyledi. “Yoksulluk yaratıcı kılar” şeklindeki genel yargıya da temkinli yaklaşan yönetmen, “Bu yoksulluk özel tiyatroların kaderi haline getirilemez,” diyerek yapısal eşitsizliğe dikkat çekti.

Videoda ödül jürilerine ve sponsor kurumlara da sorumluluk çağrısı yapan Aydoğan, pozitif ayrımcılık uygulanarak özel tiyatroların ayrı kategorilerde değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Ayrıca Yapı Kredi Bankası’na da somut önerilerde bulunan yönetmen, ödül alan özel tiyatro ekiplerinin Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde turnelere çıkarılmasını ve yeni oyun üretimi için bu turnelerden gelecek kaynakla desteklenmesini önerdi. Buna ek olarak, İstanbul’da bir kültür merkezi açılarak ödül alan topluluklara bu merkezde oyunlarını sahneleme olanağı sunulması gerektiğini vurguladı. Aydoğan’a göre bu tür destekler, özel tiyatroların sürdürülebilirliğini sağlayacak gerçek katkılardır.

Son olarak, tiyatro ödüllerinin yalnızca bir geceye sığdırılan törensel etkinlikler olmaktan çıkarılması gerektiğini vurgulayan Aydoğan, bu ödüllerin sürdürülebilir ve yapısal destek mekanizmalarına dönüşmesinin tiyatronun gelişimi açısından zorunlu olduğunu dile getirdi: “Tiyatroya katkı, kültürel hayatın devamlılığını sağlamakla mümkündür. Elmalarla armutları aynı sepete koyamayız.”

Paylaş.

Yanıtla