Sanat Meclisi’nin hazırladığı “Sanatta Hak İhlalleri” raporunu okurlarımızla paylaşıyoruz.
Sanat alanına baskı ve saldırılar sürüyor. İşte Nisan 2025 de sanat alanının başına gelenler:
- 2 Nisan boykot çağrılarına başlatılan soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bırakılan oyuncu Cem Yiğit Üzümoğlu, X’te yaptığı paylaşımda yurtdışı yasağına yaptığı itirazın reddildiğini ve yasak yüzünden Yunanistan’daki oyununa gidemediğini açıkladı. Üzümoğlu, paylaşımında “Yurtdışına çıkış yasağına dair itirazım reddedildi. Yani Yunanistan’da tiyatro oyunumu oynamaya devam edemiyorum. Bütün bu sanatçı tartışmasına bir soru da ben sorayım. Eğer bir sanatçı sanatını icra edemiyorsa nasıl sanatçı olacak” ifadelerini kullandı.
- Şakir Paşa Ailesi dizisinin setinde yine yangın çıktı. Dumandan etkilenen yapım amiri, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Sinema Emekçileri Sendikası’ndan yapılan açıklamada, “Yapım şirketlerinin kâr hırsı, setlerde alınmayan İSİG önlemleri hayatlarımızı almaya devam ediyor” denildi.
- Sanatçı İlyas Salman‘a, 3 yıl önce verdiği bir röportajda kullandığı ifadeler nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davada 11 ay 20 gün hapse mahkûm edildi. Duruşmada AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı hazır bulundu. Salman’ın avukatı Selen Sınmaz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Vedat Şorli kararını hatırlatarak davanın düşürülmesini talep etti. Sınmaz, “Müvekkil halka mal olmuş bir sanatçıdır. Hakaret kastı yoktur, ifade özgürlüğüne dayanarak düşüncelerini ifade etmiştir” dedi. Mahkeme, önce 1 yıl 2 ay hapis cezası verdi. Bu ceza önce 11 ay 20 gün hapse, sonra da 7 bin lira adli para cezasına çevrildi.
- Kapadokya’da Ihlara vadisine yapılan seyir terasına bir yenisi daha ekleniyor. Devrent vadisini doğal bir tepeden görme imkânı veren tepeye 70 adet fore kazık üzerine bir çelik cam manzara terasının kazısı yapılıyor. Üçüncü dünya ülkelerinin pek hevesli olduğu kitle turizmini teşvik eden bu tür projeler Kapadokya gibi istisnai özellikteki koruma alanlarında geri dönülmez hasarlara yol açıyor. Uzmanlar “Kapadokya giderek koruma çabasından uzaklaşıyor” diyerek tehlikeye dikkat çekiyor. Balon turizminin getirdiği yoğun araç trafiğini kolaylaştırmak, alana daha çok aracın daha rahat girebilmesini sağlamak için milyonlarca yılda oluşan Peri Bacaları’nın yanı başına otoyollar açılıyor. Aşk Vadisi içindeki doğal patikayı 4 şeritli otoyola dönüştüren zihniyet Kapadokya turizmini geliştirmiyor, tersine öldürüyor. Yoğun inşaat faaliyetinin yarattığı tonlarca moloz ise bir sorun: Molozlar vadilerin içine boşaltılıyor. Bölgeyi korumaktan ziyade sömürmeye yönelik bu gelişmelerin nasıl denetleneceği apayrı bir sorun. Çünkü olanların tamamı, Kapadokya’nın korunmasını sağlamak ve denetlemekle görevli kamu yetkililerinin bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleşiyor. Altın yumurtlayan tavuğu kesmek deyişini doğrularcasına, çok değerli bir kültürel emanet, kısa vadeli kazanç hırsları uğruna yok ediliyor.
- DEM Parti’nin Dersim’de düzenlediği “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”ne katıldıkları gerekçesiyle 5 kişi hakkında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın karar duruşmasında DEM Parti Dersim İl Örgütü eski Eş Başkanları Esma Ataş ve Özcan Gürtaş, Dersim Belediyesi Eş Başkanı Birsen Orhan, Nazlı Öz Çelik ve Özer Laçin’e hapis cezası verildi. Savcı, “nefret ve düşmanlık duygularını besleyerek toplumsal barışı ve kamu düzenini bozma potansiyeli yönünden açık ve yakın tehlike taşıyan şarkıları söyleyen sanıkların üzerlerine atılı terör örgütü propagandası yapma suçunu işledikleri” gerekçesiyle atılı suçtan ceza verilmesini talep etti. Yargılananlar ise, mahkemelerde yaptıkları savunmalarda etkinliğin barışçıl bir çerçevede gerçekleştiğini ve mitingin kolluk kuvvetleri gözetiminde yapıldığını belirterek, yöneltilen suçlamaları reddetmişti. Kararını açıklayan mahkeme, 5 kişi hakkında 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vererek, hükmün açıklanmasını geri bıraktı.
- “Kürt Dirilişi” başlığıyla dijital medyada izleyiciyle buluşan ve Kürt halkının direniş tarihine ışık tutan belgesel serisi, YouTube platformunda engellendi. YouTube’un, kanalın kapatılmasına gerekçe olarak “şiddet yanlısı suç örgütü politikalarının ihlali” iddiasını göstermesi, belgeselin yapımcıları tarafından tepkiyle karşılandı.
- Yazar Şerif Yılmaz’ın (62) evi, yürütülen “örgüt üyesi olmak” soruşturması kapsamında basıldı. Baskında gözaltına alınan Yılmaz’ın kaleme aldığı, Ronya Yayınevi tarafından çıkarılan aşk konulu “Lawikê Gundî” romanına da el konuldu. Başsavcılığının “örgüte müzahir yayın” olduğunu iddiasıyla yaptığı başvuruyu kabul eden Adıyaman Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği, kitap hakkında toplatma ve yasaklama kararı verdi. Yılmaz avukatı aracılığıyla karara itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, hakimlik kararının savcılık talebinden bir gün sonra verildiği belirtilerek, kitabın Kürtçe çevirisinin ve bilirkişi incelemesinin yapılmadan kararın verildiği kaydedildi. Başvuruda kitabın sadece Kürtçe olduğu için yasaklandığını belirtildi.
- Kadıköylü gençlerin uzun tadilat çabalarının ardından açılan ve alternatif tiyatroların perde açtığı Feyk Sahne bir kez daha mühürlendi. Kadıköy’de yer alan Bulvar Çarşısı’nın en alt katı 10 yıldır farklı tiyatrolara ev sahipliği yapan atıl bir bodrum kat iken tiyatroya dönüştürülen yerde şu an Feyman Kültür Merkezi (Feyk Sahne) çalışma yürütüyordu
- İstanbul‘da 1 Mayıs‘a bir gün kala düzenlenen ev baskınlarında aralarında sanatçı, sendika ve STK temsilcilerinin de olduğu onlarca kişi gözaltına alındı. Savcılık tarafından yapılan açıklamada söz konusu operasyonun “1 Mayıs günü kitleyi provoke ederek korsan gösteri düzenleyebilecek, güvenlik güçlerine karşı taşlı sopalı saldırı düzenlenebileceği” gerekçesiyle yapıldığı belirtildi. Polis baskınında gözaltına alınan bazı kişilerin şiddete maruz kaldığı ifade edildi. Gözaltına alınan bazı isimler şöyle: Grup Yorum elemanları Dilat Polat ve Beyza Gülmen, BEKSAV Eş Başkanı Ahmet Uçar, Ayşenur Demir, Polen Ekoloji Kolektifi’nden Cemil Aksu, Grup Vardiya solisti Ruşa Sabur, ESP’den Aydın Kılıçdere, Ali Haydar Saygılı, Hüseyin İldan, Cemre Nayır, Eylül Devrim Altepe.
Ülkede tutuklanma furyası sürüyor. Genelde politika ve sanat insanları üzerinde sürdürülen baskı, engelleme ve tutuklamalar ülke çapında yaygınlık kazandı. Konuşan, görüş paylaşan herkes kısa bir süre sonra kendini gözaltında buluyor. Askeri darbe dönemlerine rahmet okutan bir devlet baskısı altında ülkenin nereye gittiği meçhul. Alman yazar Brecht’in dediği gibi elbet bu kara günleri de sanat bir gün anlatacak.