Neden Molière?

Ömer Faruk Kurhan

Bu metin, Mimesis Tiyatro/Çeviri-Araştırma Dergisi’nin 1. sayısında (Ocak 1989) yayınlanmıştır.

Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları’nın Ekim 88’de sahnelediği “Zoraki Hekim” (Molière) adlı oyun için basılan program dergisinden alınmıştır.

Molière’in “Zoraki Hekim” adlı oyununu oynamaya karar verdi­ğimizde bize çok önemli bulduğumuz bir soru soruldu: “Niçin Moli­ère?” Bu soru “Zoraki Hekim”i sahneleyen kadronun tarihiyle yakın­dan ilintilidir. Geçtiğimiz yıl tiyatroyu içinden fethetme adına düzen­li masa başı ve sahne çalışmalarına geçtiğimizde, tiyatroya dair bilgimizin ve birikimimizin oldukça zayıf ve dağınık olduğunu gördük. Yaz boyunca sahneleyeceğimiz oyunun tiyatro birikimimize katkıda bu­lunması gerekiyordu.

Bir tiyatro topluluğu büyük prodüksiyonları hedefleyebilir; ama o tiyatro topluluğu eninde sonunda sahip olduğu malzemenin (para, tek­nik donanım, oyunculuk, yönetim…) çizdiği sınırlar içinde hareket et­mek zorundadır. “Zoraki Hekim” kadrosu kapasitesine uygun bir prodüksiyona yönelmek zorundaydı: örneğin, çok sayıda insanın rol al­ması gerekli oyunlardan kaçınmak durumundaydık (yalnızca on bir ki­şiydik), birkaç saatlik bir oyunda seyirciyi bunaltma tehlikesi vardı, seçeceğimiz oyun mizahı olmalıydı (BÜO’daki oyuncuların çoğunluğu güldürü tarzını severler.), vs…

Molière’in “Zoraki Hekim”ini neden seçtiğimiz az çok beliriyor. Fa­kat denecektir ki “Siz daha çok kendinizi düşünmüşsünüz.”; bu sap­tamanın doğruluğunu kabul ediyoruz. Yapabileceklerimizin ötesinde düş kurma hakkını pek kendimizde görmedik. Buysa işimizi kolaylaş­tırmaz; aksine zorlaştırır. Çünkü yalnızca teknik ve biçimsel olanak­larımızı değil, oluşturmaya çalıştığımız tiyatro ilkelerini de hesaba katmak zorundayız.

Mizahi bir oyun oynama kararı aldıktan sonra düşünebilecek bü­yük bir tehlike var: Türkiye’de yaygın ve baskın konumda olan bir güldürü tarzına yönelmek; yani sulandırılmış bir “eleştirellik”: seyircilerin gülmelerini sağlarken rahatlamalarını da sağlamak; mizahı yaşamsal sorunları sevimli göstermenin yüzeysel bir aracı olarak “kullanmak.

“Zoraki Hekim” dikkatli okunduğunda, elimizde yüzeysel bir metnin olmadığı hemen görülebilir Birden fazla olayın birbirine eklenmesi ve iç içe geçmesi, “başkahramanın” bir kimlik değiştirme sürecinde İşlenmesi oyunu yüzeysel olmaktan kurtaran başlıca öğeler. Zaman-mekan-olay birliğinin kesintiye uğratılması bir dizi durum ana­lizi yapmamızı sağlıyor.

Oyun metninin öyküyü derinlikli işlemesi elbette sahnelenen oyunun da derinlikli olmasını garantilemez. Oyunun sahne üstünde nasıl biçimlendiği çok daha önemli; çünkü tiyatro okuyucudan çok seyirciye seslenen bir sanattır.

“Zoraki Hekim”de anlatılan öyküyü nasıl işlediğimiz, sahnedeki tiplemelerin bir karikatür olmaktan öteye gidip gidemediği aşamasında ortaya çıkacaktır. Bir oyunu sahneleyen kadro ne derse desin,  tiyatroda belirleyici aşama seyirciyle oyuncunun karşılaştığı aşamadır. Ama yine de sahne üstünde oyunu nasıl biçimlendirdiğimizden söz etmek yararlı olabilir; böylece “Zoraki Hekim”seyredenler oyun kadrosunun üstesinden gelmeye çalıştığı noktalarda ne kadar başarılı olduğuna karar verebilirler.

“Zoraki Hekim”i sahnelerken elimizde bulunan tiyatro malzemesi içinde oyunculuğu temel aldık. Yaz boyunca sürdürdüğümüz sahne çalışmalarında yeni ve özgün adımlar atmayı denedik. Bu deneyde ustalık açısından değil, ama anlayış açısından başarılı olduğumuza inanıyoruz.

Geliştirmeye çalıştırdığımız oyunculuk tarzında İtalyan Halk Tiyatro’suyla (Commedia dell’Arte) Brecht’in epik tiyatrosundan etkilendik; ama eklektik olmamaya dikkat ettik. Sonuç bizim için şaşırtıcı oldu; bugüne kadar seyrettiğimiz oyunlarda görmediğimiz bir oyunculuk tarzının belirdiğini gördük. Oyunun ayrıntı çalışmalarında daha başarılı olabilseydik, ustalık açısından önemli adımlar atabilirdik.

Yeni bir oyunculuk tarzını geliştirme yoluna girerken biçimci bir doğrultuda ilerlemedik; yani yalnızca sezgiye dayanan bir takım görüntü ya da aksiyonların sahne üstünde egemenlik kurmasını engelledik. Çok hareketli sahnelerde bile kesintili oynama yoluyla bir dizi durumu gösterme olanağı bulduk. Ardarda oluşturulan fotoğrafların dışında yavaşlatılmış jest kullanımına da başvurduk. Kesintili ya da yavaşlatılmış jestleri önemine göre abarttık ya da törpüledik. Bu yolla seyircinin akıp giden bir olayın peşinden sürüklenmesini önlemeye çalıştık; seyircinin sergilediğimiz durumlara nasıl baktığımıza, olayın gelişimi içinde onların yerini nasıl belirlediğimize dikkat etmesini istedik.

Oyun provalarına gelen seyirciler sayesinde başarılı ve başarısız olduğumuz noktaları netleştirme olanağı bulduk. Yüzeysellik eleşti­risinde bulunan çıkmadı. Sergilediğimiz bazı durumlar oldukça beğe­nildi. Fakat kadromuz için aksiyom gibi görünen bir noktada başarılı olamadığımız da ortaya çıktı. Oyuncuyla seyirci arasındaki iletişim zayıf kalmıştı.

Oyuncunun, seyirciyle doğrudan karşılaşmada çekinik davranma­sı bizce hem olumlu hem de olumsuz bir durum. Sahnedeki oyuncu­nun seyirciyle karşılaşmasında ardına gizlendiği maskeyi çıkarmakta zorlanması olumludur; çünkü yüzüne taktığı maskeyi iyiden iyiye benimseyip seyirciye bakmak istemiyor. Bu durum aynı zamanda olum­suzdur; çünkü eleştiri yoluyla yüzünden çıkarıp atması gereken mas­keyi nereye koyacağı ve yeni yüzünün nasıl bir biçim alacağı henüz belirsiz. Ve en önemlisi; bu sorun günlük yaşamın bağrında doğuyor. Üstümüze hiç uymayan elbiselerin giyildiği, bizim yüzlerimiz olma­yan maskelerin takıldığı tek yer tiyatro sahnesi değil.

KAYNAKÇA

* Dünden Bugüne Tiyatro Düşüncesi – Sevda Şener Adam Yayınları.

* The Drama Review T 72/The Futurist Synthetic Theatre: A Manifesto Marinetti, Settimelli, Corra

* Total Theatre- Futurism and French Theatre Théâtre d’Avant-Garde/Joseph Cary EP. Dutton and CO., INC. Now York 1969

* Ekspresyonizm Ansiklopedisi,  Remzi Kitabevi

* Politik Tiyatro Erwin Picador / çev. Mustafa Ünlü Metis Yayınları

* The Piscator Experiment – Maria Ley- Piscator James H. Heinemann, INC New York

Brecht’i Anlamak Walter Bennjamin / çev. Haluk Barışcan, Aydın İşisağ Metis Yayınları

* Oyunculuk Sanatı ve Dekor, Say Yayınları

* Epik Tiyatro- B. Brecht- Çev. Kamuran Şipal, Say Yayınları

* Hurda Alımı- Brecht/ Çev. Yaşar İlksavaş, Günebakan Yayınları

* İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları Louis Althusser-Birikim Yayınları