2.Doğa Koleji Uluslararası Tiyatro Festivali Başvuruları Başladı

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Yarışma Değil Buluşma sloganıyla ilki geçen sene yapılan festivalin ikinci ayağı için çalışmalar başladı. Doğa Koleji Drama ve Tiyatro Bölümü öğretmenlerinin, tiyatro kulübü öğrencilerinin ve Lise Öğrenci meclislerinin işbirliğiyle 20 Mayıs-3 Haziran tarihleri arasında Beykoz, Acarkent, Sarıyer, Bostancı ve Üsküdar kampüslerinde Türkiye’den ve yurtdışından ilköğretim ve lise öğrencilerinin katılım göstereceği okullar arası bir tiyatro şenliği düzenlenecektir. Tiyatro şenliği kapsamında öğrencilerin sergilediği oyunların yanı sıra alanında uzman kişi ya da kurumların düzenleyeceği atölye çalışmaları, seminerler ve paneller organize edilecektir. Şenliğin felsefesi ve katılım koşulları aşağıda belirtilmiştir. Geçen yılki ilki yapılan festivale dair değerlendirmeleri okumak için http://mimesis-dergi.org/2010/05/seyircisi-olan-uluslararasi-ogrenci-tiyatrosu-festivali-deneyimi ve http://mimesis-dergi.org/2010/05/1-uluslararasi-doga-koleji-tiyatro-festivalinde-sahnelenen-oyunlar-hakkinda-izlenimler/ adreslerindeki yazılara bakılabilir.

Şenlik Felsefesi

1.      Tiyatro bir çocuğun sanat yoluyla kendini ifade etme eylemidir. Çocuklar sanatsal yaratım sürecinde esasen sosyal deneyim ve özgüven kazanırlar. Aynı zamanda yaratıcılık ve yeteneklerini geliştirirler. Bu yüzden de çocuğun tiyatro ve drama yoluyla kendini ifade etmesi düşüncesi, başlı başına özendirilmesi ve takdir edilmesi gereken bir durumdur.

2.      Sanat hiçbir şekilde rekabet, hırs ve tüketim nesnesi değildir. Günümüz dünyasının aşırı rekabetçi ve yarışmacı mantığı ve bu mantığın ürünleri olan jüri, sanat otoritesi, starlık gibi kavramlar çocuklar ve gençler üzerinde kalıcı hasarlar bırakmaktadır. Sanatsal performansın kazanma/kaybetme, yenme/yenilme, elenme/eleme gibi terimlerle değerlendirilmesi çocuğun ve gencin sanat yapma hevesini olumsuz etkilemektedir. Bu yüzden de, yarışma formundaki organizasyonlar yapılmamalıdır. Bunun yerine çocukları teşvik edici, geleceğin sanat üreticisi ya da bilinçli seyircisi olmaları için sanatsal eğitim ve dostluk temelinde organizasyonlar tercih edilmelidir. (Bu konudaki detaylar için http://tiyatrobiryarismadegildir.blogspot.com adresine bakınız.

3.      Bir çocuğun ya da gencin salt sanatsal anlamdaki performansını kıstas alarak estetik değerlendirmeye tabi tutmak, pedagojik anlamda doğru değildir. Tiyatro yapan çocuklar birbiriyle mukayese edilerek değerlendirilmemeli, bireysel gelişim süreci göz önüne alınarak değerlendirilmelidir.

4.      Çocuklar ve gençlerin de tıpkı yetişkinler gibi tiyatro seyretmeye ve yapmaya hakkı vardır. Bireyin çocuk olması ya da yaşı küçük olması yaptığı sanat ediminin niteliğini değiştirmez. Çocuklarla yapılan çalışmalar yetişkinlerde olduğu gibi ciddiyetle ele alınmalı ve çocukların da bu ciddiyeti ve özeni göstermesi için titiz davranılmalıdır.

5.      Tiyatro kolektif bir sanattır, kumpanya anlayışı öne çıkarılmalıdır. Oyuncu, sahne arkası ekibi, yönetmen, seyirci, prodüksiyon gibi öğeler birbirini bütünlemelidir. Birisi diğerine göre daha değerli değildir.  Her çocuk kumpanyanın farklı işlev gören bir parçasıdır. Bu yüzden de bir çocuğu değerlendirirken tüm bu öğeler dikkate alınmalıdır.

6.      Tiyatro müzelik değil, yaşayan bir sanat türüdür. Tiyatro kendisine insanı ve insanlar arası ilişkileri konu edinir. İnsan doğasına ait gülünç, kaba, ironik, fantastik, masalsı, mahrem, sıra dışı, trajik vb. öğelerin hepsi tiyatroda olabilir. Tiyatro güncel hayattan ve içinde yaşadığımız toplumdan kopuk bir perspektifle ele alınırsa, çocuklar için cazibesini kaybeder. Bu yüzden de, çocuklarla tiyatro yaparken çağdaş tiyatro anlayışı egemen kılınmalı, dinamik, değişken ve katı kuralları olmayan bir anlayışla hareket edilmelidir.

7.      Tiyatro son kertede bir eğlence sanatıdır, insanlar tiyatroya eğlenmek için gelirler. Okul tiyatrolarında sık yapılan bir hata eğlence öğesinin yok edilmesi ve salt didaktik yaklaşımın öne çıkarılmasıdır.  Bu yaklaşım tamamen reddedilmelidir. Amaç eğlence ve öğreticilik öğelerini aynı potada eritebilmek olmalıdır. Öğrenmenin kalıcı olabilmesi, eğlenme ile doğru orantılıdır.

8.      Okul tiyatrosu ve çocuklarla tiyatro yapmak zahmetli, stresli ve sabır gerektiren bir iştir. Bu çalışmalarda sorumluluk alan öğretmenlerin, usta eğiticilerin ve öğrencilerin pozitif bir yaklaşımla teşvik edilmesi ve aynı zamanda eleştirilmesi gerekir. Unutulmaması gereken bir nokta şudur. Sanat ve eğitimde eleştiri olmadan gelişme de olmaz. Ancak yapıcı bir eleştiri; belli kriterler çerçevesinde, seviyeli ve süreç merkezli olmak zorundadır.

Şenlik Katılım Koşulları

1)      Şenliğe katılmayı düşünen okul tiyatroları, kişi ya kurumların ilk olarak şenliğin felsefesi konusunda görüş belirtmesi esastır. Çocukların özgürce ve önyargısız bir şekilde birbirini izlediği, buluşma mantığında bir festivale katılma ilkesini benimseyen adayların yaptıkları başvurular değerlendirmeye alınacaktır.

2)      Şenlik kapsamındaki gösteriler Acarkent, Beykoz, Üsküdar, Bostancı ve Sarıyer Doğa Koleji Konferans salonlarında yapılacaktır. Salonların teknik altyapı olanakları için gerekli bilgiler organizasyon komitesinden edinilebilir.

3)      Şenliğe ilköğretim 4-5-6-7-8 ve lise öğrencilerinin içinde olduğu öğrenci tiyatrosu toplulukları katılım gösterecektir.

4)      Şenlik kapsamında 5 yabancı ve 10 tane Türkiye’den misafir okul ağırlanacaktır. Bu yüzden Türkiye’den 10 kurumun yaptığı başvuru kabul edilecektir. 15 Mart tarihinde festival programı belirli olacaktır.

5)      Öğrencilerin gün içindeki tüm beslenme ihtiyaçları Doğa Koleji tarafından temin edilecektir.

6)      Okul şenliklerinin en büyük sorununun seyirci sorunu olduğu bilinmektedir. Okul sonrası yapılan oyunlarda ciddi bir seyirci sıkıntısı yaşanmaktadır. Bu yüzden de, oyunlar okul ders saatleri içinde yapılacak ve öğrencilerin birbirini izlemesi sağlanacaktır.

7)      Festival ruhunu oluşturmak için şenliğe katılan bir topluluğun, şenlik takvimine uygun bir şekilde kendinden başka en az iki oyunu izlemesi önerilmektedir. Salt kendi oyununu sergileyip gitmek değil, toplulukların birbirini izlemesi amaçlanmaktadır.

8)      Şenliğin belgelenmesi amacıyla fotoğraf ve video kaydı yapılacak, şenlik sonrasında web tabanlı bir şenlik festival bülteni çıkarılacaktır. Bu sayede arşiv oluşturma ve toplumsal hafıza oluşturulması amaçlanmaktadır

9)      Alanında uzman eğitimcilerin ve sanatçıların katılım göstereceği atölye çalışmaları ve tartışma oturumları organize edilecektir.

Şenlikte yer almak isteyen okullar, kişi ya da kurumlar bsezgin2009@gmail.com, bulentsezgin1976@yahoo.com adreslerine e-mail atabilirler. 1 Mart 2011 tarihine kadar  başvuru alınacaktır.

Paylaş.

Yanıtla