Kırmızı Başlıklı Kız ve Orman

Pinterest LinkedIn Tumblr +

kırmızı başlıklı kız ve ormanİlkokul 2-6. sınıflar için yazılmış eğlenceli, fantastik, çocukların yaratıcılığına fırsat tanıyan kalabalık kadrolu bir oyundur. Oyunun teması, insan çevresi ile birlikte yaşayabilirdir.

Çocukların çocuklara oynaması için yazılmıştır. Yetişkinlerin oynamaları halinde farklı düzenlemeler yapmak gerekmektedir.

Oyunu sahnelemeyi düşünen öğretmenler ya da tiyatrocular önce tiyatro grubunu drama yöntemiyle rollere ısındırmalı nesne çalışmaları, nesnenin kişiselleşmesi doğaçlamaları yapmalıdır. Roller öğretmen ya da tiyatronun yönetmeni tarafından gruba verilmemeli çocuklar kimin hangi rolü oynayacağına, her rolü her çocuk denedikten sonra karar vermelidirler.

Bu oyun daha önce sahnelenmiş ve tiyatro kulübünde ki öğrencilerin sayısı kadar rol belirlenerek oyun yazılmıştır. Metinde rol kişileri azaltılabilir ya da çeşitli yöntemlerle çoğaltılabilir. Oyun metni konuşma dilinde yazılmış olup çocuklara bu biçimde dağıtılması önerilir.

Oynanması halinde yazarla irtibata geçilmelidir. Oyun çocuk oyuncuların amatör gösterimleri için telifsiz oynanabilir.

Yazan: Ceren Okur  (Lachayim@hotmail.com 530 145 7805)
 
Kırmızı Başlıklı Kız ve Orman
 
OYUN KİŞİLERİ 
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ (KBK)
ANNE
BÜYÜK ANNE

  1. KOMŞU
  2. KOMŞU
  3. KOMŞU
  1. POLİS
  2. POLİS
  1. KURT
  2. KURT
  3. KURT

ASFALT YOL LEVHASI
ORMAN YOLU LEVHASI
BELEDİYE BAŞKANI
ANNE SİNCAP
BABA SİNCAP
YAVRU SİNCAP
BİLGE AĞAÇ
2.   AĞAÇ

  1. AĞAÇ
  2. AĞAÇ
  3. AĞAÇ
  4. AĞAÇ
  5. AĞAÇ
  6. AĞAÇ

 
 

  1. SAHNE

 
(Anne evinin önünde ki bahçesinde çamaşır asmaktadır ve Kırmızı Başlıklı Kız da kendi kendisine oyun oynamaktadır)
Anne  :           (Çamaşır asmaktadır kendi kendine söylenir) Nasıl yapıyor bu lekeleri bilmem ki, şuna bak ne yediyse üstüne dökmüş bu çocuk
KBK   :           Anne ya herkesin önünde söylemesene
Anne  :           Kim duyacak kızım şurda biz bizeyiz
KBK   :           (Başıyla seyircileri işaret eder) yaaaaa
Anne  :           Ay pardon aslında benim kızım yemeğini çok güzel yer. (kızına döner) sende biraz dikkat etsene canım
KBK   :           Ben dikkatli yiyorum ama anne
Anne  :           Aaa evet sen dikkatlisin tabi, lekeler dikkatsiz,  sürekli senin üstüne düşüyorlar di mi
KBK   :           Evet, bence dünyanın tüm lekeleri birleşmiş, çocuklara hücum ediyorlar (elinde ki hayali kılıçla lekerlere saldırır gibi oyun oynar) Savulun lekeler! Bu savaşı ben kazanıcam çekilin üstümüzden
Anne  :           (Güler)
1. Komşu:      Oh Oh! Keyfiniz pek yerinde ama senin şu muzur kızın soğusun diye pencereye koyduğum kurabiyelerin hepsini yemiş
Anne  :           Neler söylüyorsun sen komşu?
KBK   :           Anne valla ben böyle bi şey yapmadım
1. Komşu:     Sen yapmadıysan kim yaptı peki sen benim kurabiyelerimi çok seversin hem
KBK   :           Severim ama senin kurabiyelerini izinsiz almam. Ben almadım işte
Anne  :           Almadım diyorsa doğru söylüyordur
1. Komşu:     O zaman kim aldı acaba
2.-3. Komşu: Merhaba (soldan sahneye girerler)
Anne  :           Hoş geldiniz bende işimi bitiriyordum, biraz durun da size meyva ikram edeyim
2. Komşu:     Acelem var evde yiyecek bi şey kalmadı hemen pazara inmeliyim
3. Komşu:     Benim de soğanlarla patateslerim yok oldu, akşama yemek pişirmek için acele etmeliyim
Anne  :           Nasıl yok oldu
3. Komşu:     Bilmem, çuvalla duruyorlardı ama artık durmuyorlar
1. Komşu:     İmdat! Hırsız var
Anne  :           Ne hırsızı canım , size öyle gelmiştir belki
2. Komşu:     Yok yok benim de kümesteki tavuklarım yok oldu
3. Komşu:     Çok tuhaf çok… buralarda hiç böyle şeyler olmazdı
1. Komşu:     Benim de bu güne dek hiç kurabiyelerim çalınmamıştı ama demek ki artık buralar güvenli değil…. hırsız var diyorum hırsız var!
Anne  :           Dur bakalım hemen velveleye verme ortalığı, Ben de pazara gidecektim en iyisi beraber gitmek… Büyükanne hastalanmış ona yiyecek bi şeyler hazırlamalıyım (seslenir) Kızım… kızım….. hadi gel alışverişe gidiyoruz
1. Komşu:     Eh bende evime gideyim bari hoşçakalın…
(Anne ve komşular sağdan çıkarlar. Işık Kararır)
 

  1. SAHNE

(Evin önü. Üç haydut kurt soldan içeri girer)
 
1. Kurt     :           Burası mıydı?
2. Kurt     :           Evet bu eve daha önce hiç gelmedik, bakalım neler bulucaz
1. Kurt     :           (3. kurda) Sen burada kal birini görürsen horoz gibi öt
3. Kurt     :           Neden horoz gibi ötecekmişim
1. Kurt     :           Biri gelirse bize haber vermek için tabi
3. Kurt     :           Ben horoz gibi ötmeyi bilmiyorum ki
2. Kurt     :           Sende tavşan gibi öt o zaman
3. Kurt     :           Olur tavşan gibi öterim
1. Kurt     :           Saçmalamayın tavşan öter mi hiç
2.-3. Kurt :           Ötmez mi?
1. Kurt     :           Ötmez tabi. Bak böyle yapıcaksın ü ürürürürür öt bakim
2. Kurt     :           (ulur) uuuuuuuuuuuu
1. Kurt     :           Ulumıcaksın öteceksin … üüüüü diye yap bakim ü ürür ürüürür
3. Kurt     :           u uru uuuuuu   Ben niye böyle ötüyorum
1. Kurt     :           Biri görürse seni horoz sansın diye
2. Kurt     :           Şu insanlarda bizden saflar ya
1. Kurt     :           Elbette öyleler… Bu kadar saf olmasalar kendi içtikleri suyla havayı kirletirler miydi.. neyse biz işimize bakalım
2. Kurt     :           Olsun iyi yemek yapıyorlar .. dünkü kurabiyeler hala burnumda tütüyor
3. Kurt     :           Ben en çok elmalı olanını sevmiştim
1. Kurt     :           Hadiiii  bırakın gevezeliği işimize bakalım…..Biz evde yiyecek bi şeyler ararken sen de tam burada dur bak tam burada (3. kurda duracağı yeri gösterir) Hadi bakalım…
(evden gürültüler gelir… çeşitli kıyafetler konuşmalar arasında dışarı ve bazı sünger oyuncaklar bu yenir bu yenmez diye evden dışarı atılır bunların bi kısmı 3. kurda isabet eder ama yerinden kıpırdamaz 3.kurt..  nihayet sırtlarında iki çuvalla dışarı çıkarlar)
1. Kurt     :           Bayağı bi yiyecek topladık
2. Kurt     :           Baksana benim bi çuval oldu
3. Kurt     :           Ver onu bana yemek istiyorum
2. Kurt     :           Yiyemezsin vermicem
3. Kurt     :           Ver diyorum yicem
2. Kurt     :           Yiyemezsin
3. Kurt     :           Yicem   (Çekişirlerken çuval açılır ve içindekiler yere düşer bi sürü tuhaf şey çıkar içinden çalar saat ayakkabı teki mandal gibi işe yaramaz şeylerdir)
1. Kurt     :           Bunlar ne!
2. Kurt     :           Sen eline ne gelirse topla demedin mi?
1. Kurt     :           Ben yiyeceklerden söz etmiştim
2. Kurt     :           Şunu baştan söylesene
(Dışardan KBK’nın, annesinin ve komşuların sesleri duyulur)
1. Kurt           :           Hadi gidelim.. Şu taraftan… (sağdan kaçarlar ama 3. Kurt kıpırdamaz)
1. Kurt           :           Niye gelmiyorsun
3. Kurt           :           Sen tam burada dur dedin ya
1. Kurt           :           Offff sen insan olmalıymışsın çabuk! (ensesinden tutar dışarı sürükler)
 
 

  1. SAHNE

 
 
KBK               :           Anne baksana! Benim oyuncaklarımın ne işi var burada?
Anne              :           Ne bilim kızım dağıtmışsındır yine
KBK               :           Ya anne ben hep senin yanındaydım ya
1. Komşu      :           Hah bu da onların işi olmalı
Anne              :           Kimlerin?
2. Komşu      :           Tavuklarımı çalanların
3. Komşu      :           Patates ve soğanlarımı alanların
1. Komşu      :           Kurabiyelerimi yiyenlerin
Hepsi             :           İmdat hırsız var!
KBK               :           İyi de niye bağırıyorsunuz ki! Ben gidip polise haber vereyim
Anne              :           Çok iyi olur
KBK               :           (çıkarken söylenir) Bu büyüklerde çok tuhaf oluyor doğrusu
Anne              :           Yardım edin de şunları içeri toplıyalım
1. Komşu      :           Ah çok isterdim ama hemen gitmeliyim (dışarı çıkar)
2. Komşu      :           Ben de çok isterdim ama işim var  (çıkar)
3. Komşu      :           Ne kadar isterdim ama gitmeliyim (çıkar)
Anne              :           İş başa düştü anlaşılan… Toplıyalım bari…
(soldan içeri anne ve baba sincap gelir)
Anne Sin.     :           Buraya kadar gelmiş olabilir mi?
Baba Sin.      :           Bilmiyorum her yere bakmalıyız
Anne Sin.     :           Buralarda ufak tefek bi sincap gördünüz mü?
Anne              :           Yesil bi ayakkabısı var mıydı?
Baba Sin.      :           Hayır yoktu…
Anne              :           Üzgünüm görmedim
Anne Sin.     :           Ah bu çok kötü…. Çok kötü…
Baba Sin.      :           Onu mutlaka bulucaz .. aramaya devam etmeliyiz…. (soldan çıkarlar)
Anne              :           (arkalarından tuhaf tuhaf bakar…  kafasını sallar) Bu hırsızlıkta nerden çıktı şimdi.. yavru sincaplar bile kaybolmaya başladı….yıllardır biz burada hep huzur içinde yaşadık…. Kimse kimsenin malını izinsiz almadı…..kapılarımız hep açıktı…… şimdi kim neden böyle bi şey yapsın ki….anlıyamıyorum….hiç bi şey anlıyamıyorum……
 
 
 
 

  1. SAHNE

 
(polisler içeri girerek şarkılarını söylerler)
 
1. Polis          :           Kıpırdama eller yukarı
2. Polis          :           Hiçbir şey söyleme
KBK               :           O benim annem hırsız değil
Anne              :           Beni yakalamaya çalışacağınıza hırsızları yakalayın…baksanıza evi soyup soğana çevirmişler!
1.Polis           :           Kuru soğana mı, taze soğana mı?
2. Polis          :           Beyaz soğana mı, kırmızı soğana mı?
Anne              :           Of.. lafın gelişi dedim ben
KBK               :           Siz hırsızları bulacak mısınız?
1. Polis          :           Evet evet hırsızlar…
2. Polis          :           İnceleme yapmamız gerek
1. Polis          :           Önce çekilin yolumuzdan
2. Polis          :           Her ayrıntıyı incelememiz gerek
1. Polis          :           Önce anneyi inceleyelim (ellerinde büyüteç incelerler)
2. Polis          :           Üzerinde parmak izi olabilir
KBK               :           Annemi çalmadılar ki üstünde parmak izi olsun?
1. Polis          :           Doğru söylüyor
2. Polis          :           Doğru söylüyor
KBK               :           Evi inceleyin
1. Polis          :           Evi inceleyelim
2. Polis          :           Evi inceleyelim
(polisler eve girer, çeşitli eşyaları yok yok yok diyerek dışarı atarlar..gürültüler çıkarırlar)
1. Polis          :           (dışarı çıkar) Hımmmm… bu evde hırsızlık olmuş
2. Polis          :           (dışarı çıkar) Hımmmm… bu evde hırsızlık olmuş
KBK               :           Bunu zaten biliyoruz!
Anne              :           Kim yapmış peki?
1. Polis          :           Birden fazla kişi olabilir
2. Polis          :           Onarlı mutlaka yakalıcaz
1. Polis          :           Bizden asla kaçamazlar
KBK               :           Yaaaa eminiz…asla kaçamazlar!
1. Polis          :           Aha! Buldum  (yerden bir tüy alır, inceler 2. poliste incelemeye yardım eder)
1. Polis          :           Bu bir tüy
2. Polis          :           Bu bir tüy
1. Polis          :           Sizin bi kurdunuz var mı?
KBK               :           Evet var ama şimdi okulda tiyatro çalışmasında neler saçmalıyorsunuz siz?
1. Polis          :           Bu hırsızlığı kurt yapmış olabilir
2. Polis          :           Ya da kurtlar
1. Polis          :           Şimdi gitmeliyiz.. Bi gelişme olursa bizi arayın
Anne-KBK   :           Mutlaka ararız
Anne              :           Kızım sen şu ortalığı topla ben de büyükannen için hazırladığım sepeti getireyim.. biliyorsun hasta ona yiyecek bi şeyler hazırladıydım onları götür
KBK               :           Tamam anneciğim
 
(Müzik girer KBK ortalığı toplar ışık hafif kararır)
 
Anne              :           Kızım bu sepeti al Büyükannene götür. Bu günlerde kendini pek iyi hissetmiyormuş hem onu hırsızlara karşı da uyarmış olursun
KBK               :           Tamam anneciğim
Anne              :           Ama sakın orman yoluna sapma, ormanda ki derede fabrikanın zehirli atıkları bulunmuş..artık orman bile tehlikeli hem hırsızları da unutma
KBK               :           Tamam anneciğim
 
(Anne içeri girer)
 
 

  1. SAHNE

 
(Müzik başlar… ışık hafifçe kararır… İçeri Orman Yolu levhası ve Asfalt Yol Levhası girer. Biri sağ köşede diğeri sol köşededir)
 
 
OYL               :           Kırmızı Başlıklı Kız buradan gitmelisin, boş ver annenin dediklerini
AYL               :           Hişt Kırmızı Başlıklı Kız annen buradan gitmeni söyledi
OYL               :           Sakın ona uyma, bak ormanda ne güzel çiçekler var
ASL                :           Burası güvenli buradan gitmelisin
OYL               :           Burası maceralarla dolu buradan gitmelisin
ASL                :           Annenin sözünü dinle
OYL               :           Boş ver anneni, büyüklerin dediklerini yapmaktan sıkılmadın mı?
AYL               :           Büyükler her zaman doğruyu söyler
OYL               :           Büyükler sadece doğru sandıkları şeyi söyler
AYL               :           Kaldırımdan git
OYL               :           Ağaçların altından git
AYL               :           Güven içinde
OYL               :           Çiçekler içinde
AYL               :           Arabaların kenarından
OYL               :           Derenin kenarından
 
(ikisi birden orman yolu ve asfalt yolu diye seslenirler gittikçe sesleri yükselir)
 
KBK               :           AAaaaaaaaaaaa
 
(Işıklar kapanır müzik)
 
 

  1. SAHNE

 
( 8 çocuk ağaç kostümüyle sahnede durmaktadır kuş sesleri girer)
 
Bilge A.         :           Öhö öhö öhö
2. Ağaç          :           Geçmiş olsun
Bilge A.         :           Pek geçicek gibi değil, baksana öksürüğüm cigerime kadar isledi
3. Ağaç          :           Tahtalarıma demek istiyorsun heralde
4. Ağaç          :           Nolucak böyle? Bu pis hava bizi hasta ediyor, daha geçen hafta iki arkadaşımızı kaybettik
5. Ağaç          :           Ben daha çok gencim ölmek istemiyorum
Bilge A.         :           Korkma , eğer insanlar gelip kesmezlerse daha yaşarsın bi süre
6. Ağaç          :           Neden kessinler ki bizi insanlar, biz onlar için havayı temizliyoruz
7. Ağaç          :           Ah ah… sen insanları o kadar akıllı mı zannediyorsun
8. Ağaç          :           Hava neden pis Bilge Ağaç?
Bilge A.         :           Siz daha doğmamıştınız .. buraların havası tertemizdi.
2. Ağaç          :           Evet bende hatırlıyorum
3. Ağaç          :           İlerdeki derede tertemiz akardı
4. Ağaç          :           yani böyle gri renk değil miydi?
Bilge A.         :           Hayır su pırıl pırıl akardı.. hatta içinde balıklar yüzerdi
6. Ağaç          :           Ben hiç balık görmedim
7. Ağaç          :           Şimdi derenin suyu çamur gibi akıyor..
3. Ağaç          :           Evet … insanlar yüzünden
8. Ağaç          :           Dereyi onlar mı kirletiyor
Bilge A.         :           Bi bakıma… Ormanın kenarına yaptıkları büyük fabrika havayı böyle kirletiyor
2. Ağaç          :           Fabrikanın zehirli atıkları da dereye karışıyor
7. Ağaç          :           Yani bizim köklerimizle beslendiğimiz suya.. bu korkunç…
8. Ağaç          :           Hepimiz birer birer ölücez
5. Ağaç          :           Ben daha çok gencim ölmek istemiyorum
4. Ağaç          :           Bi şeyler yapmalıyız
6. Ağaç          :           Bizler ağacız ne yapabiliriz ki?
Bilge A.         :           Doğru söylüyor ne yazık ki…
5. Ağaç          :           Ben daha çok gencim ölmek istemiyorum
Bilge A.         :           Beklicez..
7. Ağaç          :           Neyi?
Bilge A.         :           İnsanların akıllanmalarını yaptıklarını fark etmelerini
HEPSİ           :           Ooooohooooo
5. Ağaç          :           Ben daha çok gencim ölmek istemiyorum
6. Ağaç          :           Tamam bunu herkes öğrendi artık   (ağaçlar gülerler)
 
 
 
 
 
 

  1. SAHNE

 
(Anne ve baba sincap ormana girerler)
 
Anne S.         :           Buraya gelmiş olabilir mi?
Baba S.          :           Bilmiyorum.. her yaprağın altına bakmalıyız
Anne S.         :           Bir an önce onu bulup buralardan gitmeliyiz
Baba S.          :           Haklısın yoksa çok geç olacak
Anne S.         :           Açlıktan ölücez buralarda
Baba S.          :           Burada değil sanırım
Anne S.         :           Evet
Baba S.          :           Gel bi de derenin oraya bakalım
Anne S.         :           Ya dereye düşüp boğulursa, ya derenin suyunu içip zehirlenirse
Baba S.          :           Çabuk bulalım onu koş bu taraftan
 
(kurtlar sahneye girerler sincaplar çıkmadan)
 
Baba S.          :           Ah yavrumuzu gördünüz mü?
1. Kurt           :           Yoo  ben hiç bi yerde görmedim
2. Kurt           :           Neden arıyorsunuz onu
3. Kurt           :           Boş verin onları, şu ağacın altına yayılalım da topladıklarımızı yiyelim
1. Kurt           :           Mis gibi kokuyor valla (oturup yemeklerini yemeye başlarlar)
Baba S.          :           buradan göç edeceğimizi öğrenince kaçıp saklandı
2. Kurt           :           Neden göç edeceksiniz ki sanki
Bilge A.         :           Öhööö öhö öhö
1. Kurt           :           Sen hala yaşıyor musun yaşlı ağaç?
2. Kurt           :           Geçmiş olsun (ağacın sırtına vurur, ağaç devrilecek gibi olur tutar düzeltir)
Anne S.         :           Buranın havasından hepimiz hastalandık işte..
Baba S.          :           Yiyecek bulmak da zorlaştı, bu yüzden başka yerlere gidicez
2. Kurt           :           Pöh!  Göç edeceklermiş
1. Kurt           :           Siz de bize katılın
Baba S.          :           Biz haydut değiliz
1. Kurt           :           Biz de haydut değiliz… sadece karnımızı doyuruyoruz
Anne S.         :           Biz hiçbir şey çalmayız
2. Kurt           :           Siz bilirsiniz o zaman ölün açlıktan
Baba S.          :           Hadi gidelim….
3. Kurt           :           Sanki başka yerde temiz orman kalmış gibi.. gidin bakalım….
Bilge A.         :           Yaptığınız şey hırsızlık… hiç doğru değil
1. Kurt           :           Hey bilge ağaç çok konuşma yakında seni de keserler (gülerler)
2. Ağaç          :           Hiç komik değil
3. Ağaç          :           Biz en azından kimsenin malını almıyoruz
3. Kurt           :           Oh oh valla mis gibi yapmışlar
 
(Sahneye Kırmızı Başlıklı Kız girer ve ağaçların arkasından dinlemeye başlar)
2. Kurt           :           Kuyruğun bile kalkmıyordu açlıktan
1. Kurt           :           İyi iş becerdik valla karnımızı iyice doyurduk
3. Kurt           :           Benim canım frambuazlı pasta istiyor
1. Kurt           :           Mis gibi olurdu mis  (gülerler)
KBK               :           (ağacın arkasından çıkar) Demek sizdiniz yemekleri alan
1. Kurt           :           Demek sizdiniz yiyeceklerimizi alan (taklit eder)
2. Kurt           :           Tabi alırız siz ormanımızı mahvettiniz
KBK               :           Ben size hiç bi şey yapmadım ki
1. Kurt           :           Sen yapmadın zaten kurduğunuz fabrika yaptı
KBK               :           Siz hırsızsınız!
1. Kurt           :           Aaaaa  sinirleniyorum ama
2. Kurt           :           Şimdi seni yiyelim de gör gününü (etraflarında dönmeye başlarlar bu arada jaws müziği çalmaya başlar üstüne çullanırlar ve yakalarlar)
KBK               :           Bırakın beni
1. Kurt           :           Tabi bırakıcaz biz zaten artık çiğ et yemiyoruz ..  kurabiye pasta, patates kızartmasına alıştık
KBK               :           Görürsünüz siz polisler sizi yakalıcak
1. Kurt           :           Şimdi tepemin tası attı hadi şuna ünlü kurt numaramızı yapalım da gidelim ( KBK’yı aralarında döndürürler ve kız sersemleyince sahneden gülerek çıkarlar)
2. Ağaç          :           Zavallı kıza naptılar
KBK               :           (sendeleyerek kalkar dizini ovuşturur)
5. Ağaç          :           Ben daha çok gencim ölmek istemiyorum
4. Ağaç          :           Zavallı kıza neler yaptılar
Bilge A.         :           İyi misin küçük kız?
7. Ağaç          :           Zavallı şey…
KBK               :           Evetiyiyim… iyiyim… ama… yönümü kaybettim….nerdne gidicem ben şimdi…(ağlamaya başlar)
Bilge A.         :           Nereye gidiyordun sen?
KBK               :           Büyükanneme
2. Ağaç          :           Ormanın içinde oturan yaşlı kadına mı?
KBK               :           Siz benim büyükannemi tanıyor musunuz?
Bilge A.         :           Elbette tanıyorum.. ben bilge ağacım
KBK               :           Onu nasıl bulabilirim nerden gidicem?
Bilge A.         :           Ormanda oturduğunu biliyorum ama nerde olduğunu bilemem… unutma biz sadece ağacız.
2. Ağaç          :           Yerimizden kıpırdıyamayız ki bilelim
KBK               :           Kayboldum…( yere oturur ve sessiz sessiz ağlar)
Sincap           :           (Zıplayarak ağaçların arasında dolaşır, sepeti görür yaklaşır ve koklar …KBK ile yüz yüze gelirler.. korkar kaçıp bi ağacın altına saklanır)
KBK               :           A ne sevimli şeysin sen öyle.. gelsene buraya
Sincap           :           Olmaz… beni yakalarsın sonra
KBK               :           Korkma sana bi şey yapmam
Sincap           :           O sepettekiler ne?
KBK               :           Büyükannem için yiyecekler ama sana bi parça verebilirim
Sincap           :           Sahi mi? O kadar açım ki..
KBK               :           (Sincaba bi kurabiye verir. Sincap saklandığı yerden çıkar yemeye başlar)  sen neden bu kadar açsın? Hem annen baban nerde?
Sincap           :           Ben evden kaçtım
KBK               :           Geri dönmelisin
Sincap           :           I ıh olmaz.Buralarda yiyecek bulamıyoruz diye annemle babam başka orman aramaya karar verdilerama ben buradan ayrılmak istemiyorum. ..onlarla gitmicem.. siz insanlar yüzünden biz yavaş yavaş yok oluyoruz
KBK               :           Buna izin veremem.. bi çare bulmalıyız
Bilge A.        :           Sevgili kızım bizler sadece ağacız… köklerimizle topraktan besin alırız ve verdiğimiz oksİjenle havayı temizleriz… bundan başka bi şey yapamayız
Ağaçlar         :           Doğru söylüyor
B. anne          :           (kulisten seslenir) Kırmızı Başlıklı Kız
KBK               :           Ah! Büyük annemin sesi bu. Buradayım büyük anne
B. anne          :           Nihayet seni buldum.. sen geç kalınca telaşlandım hasta yatağımdan fırladığım gibi seni aramaya başladım…Napıyorsun burada?
KBK               :           Sana gelirken kurtlarla karşılaştım beni çevirip durdular ağaçlarında hepsi birbirine benziyor.. yönümü kaybettim işte
B. anne          :           Kendine bi arkadaş bile bulmuşsun
KBK               :           Büyük anne sen hasta değil miydin?
B. anne          :           bu ormanın havası hasta ediyor beni artık.. galiba derenin suyundan da rahatsızlandım
Bilge A.         :           Derenin suyuna zehirli atık karışıyor ondandır
B. anne          :           Ne!  Bu insanlar iyice zırvalamaya başladılar.. Benim ormanımı kimse mahvedemez… yürü kımızı başlıklı kız gidiyoruz
KBK               :           Nereye?
B. Anne         :           Belediye Başkanına!
 
(ışık kararır müzik girer)
 

  1. SAHNE

 
(Sahnenin sağı lokal ışıkla aydınlanır. Belediye Başkanı levhasıyla solda bi çocuk durmaktadır. Başkan masaya ayaklarını uzatmış uyumaktadır)
 
B. Anne         :           Belediye başkanını arıyoruz burada mı acaba?
A.Y.L.            :           Hah! Soruya bak! Tabi ki burada…O burada olmasa benim ne işim var burada.. Bakın burada ne yazıyor… Belediye Başkanı, hecelememi ister misiniz?
B. Anne         :           Hayır tamam tamam
KBK               :           A tanıdım ben seni sen asfalt yol levhası diil miydin? Burada ne arıyorsun?
A.Y.L.            :           Napim Hiçbir Kırmızı Başlıklı Kız masalında asfalt yoldan giden yok ki .. hepsi orman yoluna sapıyor bende işsiz kaldım Belediye Başkanı levhası olmaya karar verdim
B. Anne         :           Biz işimize bakalım (Başkanı uyandırmaya çalışır, ona seslenir duymaz, masada ki küçük zili çalar duymaz)
KBK               :           Dur büyükanne ben uyandırırım (sepetinden bi bisiklet kornası çıkarır çalar)
Başkan          :           Noldu savaş mı çıktı! Herkes sığınaklara! (masanın kenarına çöker)
B. Anne         :           Öhö öhö! Sayın Başkan kentte bunca şey olup biterken nasıl olur da uyursunuz?
Başkan          :           Uyumak kim ben mi?… ben asla uyumam,sadece gözlerimi dinlendiriyordum….hem ne oluyormuş da kentte ben bilmiyormuşum, benim haberim yokmuş?
B. Anne         :           Şu birkaç yıl önce yapılan fabrika
Başkan          :           Fabrikaya bi şey mi oldu yoksa?
B. Anne         :           fabrika sapa sağlam yerinde duruyor ama orman, hayvanlar ve dere pek sağlam değil
KBK               :           hayvanlar aç kaldıkları için ya hırsızlık yapıyor ya ormanı terk ediyorlar, derenin suyu ve havada zehirlendi.. ağaçlar birer birer ölüyor!
Başkan          :           Bu çok ciddi bi durum hemen ormana gidelim ve gerekeni yapalım
 

  1. SAHNE

 
(Ağaçlar, KBK, Büyükanne, Başkan ve yavru sincap)
 
Başkan          :           Hımmm…  demek böyle
Bilge A.        :           Evet her geçen gün azalıyoruz.. yakında bi tek ağaç kalmıcak burada
5. Ağaç          :           Ben daha çok gencim ölmek istemiyorum!
Bilge A.         :           Hişşt
Başkan          :           Sen ne arıyorsun burada?
Sincap           :           Ben saklanıyorum kaçtım işte ailemden.. nolur bi şey yapın ben ormanımdan ayrılmak istemiyorum
Başkan          :           Hımm bu ciddi bi durum ve ben bu duruma el koyuyorum
KBK               :           Fabrikayı yıkacak mısınız?
Başkan          :           Tabi ki hayır! O fabrika kentin enerjisini sağlıyor
5. Ağaç          :           Ama ben ölmek için çok gencim
HEPSİ           :           Hişşştttttt
Başkan          :           Fabrikayı yıkmıcam ama çevreye zarar vermesini engellicem. Kısa bir süre sonra da dere ve orman temizlenir….Gereken filtreler çalıştırılırsa fabrika çevreye zarar vermeden çalışabilir
B. Anne         :           Bu çok yerinde bi karar keşke daha önce düşünseydiniz
2. Ağaç          :           Ah insanlar ne kadar geç öğreniyorlar
B. Anne         :           Haklısınız..
 
(Kulisten gürültüler ve sesler duyulur…polisler kurtları yakalamış ve bir halatla birbirlerine bağlamışlardır arkalarında komşular ve anne vardır ve bağrışarak sahneye gelirler)
 
Başkan          :           Bu ne gürültü… susun bakalım
KBK               :           A gerçekten yakalamışlar
Başkan          :           Şimdi biri bana nolduğunu anlatsın (hepsi birden konuşmaya başlarlar)  Susun susun! Bir kişi anlatsın  (hepsi beraber konuşurlar)  Durun dedim! (sadece polisler anlatsın)
1. Polis          :           Paniğe neden olan bu üç haydutu yakaladık  burada olduğunuzu duyunca da hep beraber buraya geldik
2. Polis          :           Bunlar evlere girerek yemekleri çalıyorlardı
1. Kurt           :           Bizim sadece karnımız açtı…
1. Komşu      :           Tutuklayın onları
2. Komşu      :           Cezalarını verin
3. Komşu      :           Hırsızlık hırsızlıktır cezalarını çeksinler
Anne              :           Sakın serbest bırakmayın
Başkan          :           Durun bakalım sakin olun… düşüneyim (sahnede bir sola bir sağa gider diğerleri bakışlarıyla takip eder)  buldum!  Sizi hayvanat bahçesine göndericem tam bir yıl orda kalıcaksınız bu sizin aklınızı başınıza getirir
1. Kurt           :           Olamaz fıstık atan çocuklar
2. Kurt           :           Dil çıkaran çocuklar
3. Kurt           :           Korkunç bi ceza!
 
(Sahnedekiler gülerler)
 
Anne S.         :           Yavrum yavrum nerdesin?
Baba S.          :           İşte buradaymış (koşar ve yavrusuna sarılır)
Anne S.         :           Senin için o kadar endişelendik ki
Sincap           :           Artık endişelenmenize gerek kalmadı…  Fabrika artık ormanımıza zarar vermicek başkan söz verdi.. annecim nolur gitmeyelim burada kalalım (anne sincap başını sallar)
Baba S.          :           Sen de bi daha sakın bizi böyle korkutma
Başkan          :           Başkan olarak senin bir daha evden kaçmanı yasaklıyorum
Sincap           :           Asla bi daha böyle bi şey yapmam… siz olmayınca çok korktum (üçü de birbirlerine sarılırlar)
5. Ağaç          :           Ben daha çok gencim ölmek istemiyorum!
Başkan          :           Sana gelince Kırmızı Başlıklı Kız daha ne kadar annenin sözünü dinlemeyip orman yolundan gitmeyi düşünüyorsun…
KBK               :           (öne çıkar)  Sonsuza kadar…
 
(Şarkılarını söylerler)
 
 

Paylaş.

2 yorum

  1. 1234 Tarih:

    1. sınıf öğretmeniyim. çok güzel bir oyun . keyifle hazırlanıyoruz. rollerimizi ezberledik. kostümler hazır.20 nisan da gösterimiz var.çocuklar çok mutlular.
    emeği geçip bu oyunu bize sunan sizlere teşekkür ederim.

Yanıtla