Bir Hamlet Oyunu

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Ezgi Eneç

Oyun ile ilgili görüşlerimi bildirmeden önce, Şevket Çoruh’un açılışını 1 Nisan 2017 tarihinde yapmış olduğu Baba Sahne hakkında çok kısa bilgi vermenin faydalı olacağını düşünüyorum. Yaşadığımız şu dönemde ödeneksiz, özel tiyatro kurabilmek ve özellikle tutunabilmenin oldukça zor olduğu fikrindeyim. Salona ustasının adını veren Şevket Çoruh, Savaş Dinçel’e unutulmaz bir anı bırakmış.  Dışarıdan oyunların da konukluk ettiği, Baba Sahne bu yıl 4 oyunla seyirciyle buluşmaya devam ediyor: Aşk Ölsün, Kanlı Komedya CALIGULA, Don Kişot’um Ben ve Bir Baba Hamlet.  Ben, Bir Baba Hamlet’i turne yaptığı Bursa Tayyare Kültür Merkezi’nde 14 Kasım 2018 tarihinde izleme fırsatı buldum. Özel tiyatro olmalarına rağmen biz Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk ve Yazarlık öğrencilerini oyuna kabul etmeleri bizim için güzel bir jest oldu.

Gelelim Bir Baba Hamlet oyununa; Sebastian Seidel’in yazmış olduğu orijinal dilinde “Hamlet For You” olan Bir Baba Hamlet oyununu Türkçeye kazandıran kişi Yücel Erten. Oyunun yönetmenliğini Emrah Eren üstlenmiş. Oyun iki aklı havada oyuncunun Shakespeare’in ünlü tragedyalarından “Hamlet”i canlandırmak istemeleri üzerine kurulu. Bu iki tipe hayat veren oyuncular dizi ve filmlerden de tanıdığımız Şevket Çoruh ve Murat Akkoyunlu… İki perdelik oyunun ismindeki baba kelimesi metaforik anlamda kullanılmış. Argoda zorluk ve yapamamayı belirten “babayı alırsın”, “babayı yaparsın” gibi cümleler oyunda da bu iki tipin Hamlet oyununu iyi yapamamalarına bir gönderme olacaktır.

Oyun, kırmızı büyük perdenin önünde Murat Akkoyunlu’nun şarkısıyla başlar. Büyük kırmızı perdenin ardından şarkıyı duyan Çoruh gelir, Hamlet Oyunu’nu oynamaları gerektiğini söyler ve sahnenin kırmızı büyük perdesi açılır. Sahnede iki mikrofon vardır bir de dekorun gözükmesini engelleyen makara sistemiyle kontrol edilebilen eskitilmiş, yırtık pırtık bir perde. Çoruh perdeyi açtığında kahverengi bir dekor karşılar bizi, kaleyi imleyen bu dekor oyun boyunca oldukça stilize kullanılacaktır. Başta sadece kale olarak görünen bu dekorun, oyunun devamında bir parçasının yatak olarak kullanılabildiği veya kapılarının ardından salıncağın asılabildiği, perde oyunu yapılabildiği çok çeşitli varyasyonlarda kullanıldığı görülür. Biz seyirciler olarak Bir Baba Hamlet oyununu izlemeyi beklerken, iki tipin Hamlet oyununu oynayacak olması ve tüm karakterleri bu iki tipin canlandıracak olması seyirciye bir sürpriz olur ve bu durum bizi oyun içinde oyun kavramına götürür. Aslında bu iki tip, Hamlet oyununu oynamaya çalışırken istemeden tipleşmişlerdir. Hamlet, Cladius, Polonius gibi karakterleri Hamlet’i oynamaya meraklı olan Çoruh kendine seçmiştir. Ophelia, Gertrude, Hamlet’in babasının hayaleti gibi görece önemsiz ve arka plandaki rolleri de arkadaşına vermiştir. Müzikal hayranı olan ve sürekli şarkı söylemek isteyen tipi, Murat Akkoyunlu doğal komiği ile birleştirmiş, sürekli hareketli aksi ve komik olan bir oyuncu yaratmıştır. Şevket Çoruh ise Hamlet oynamaya meraklı, arkadaşını yöneten ve kendi isteklerini arkadaşına yaptırmaya çalışan bir oyuncu profili çıkarmıştır. Oyunda sürekli didişen bu iki arkadaş her sahne başında bir şekilde anlaşıp sahneyi oynamaya karar verirler ve oyun böylece sürer.

Oyunda, Hamlet oyununun hikâyesinin devamlılığını sağlayan ve oyundaki aksiyonların gerçekleştiği sahneler sahnelenmeye çalışılır. Diğer sahneler ise seyirciye anlatılır ya da iki arkadaş arasında konuşulurken seyircinin Hamlet’in hikâyesini anlaması sağlanır. Seyirciye ‘Hamlet’in hikâyesini biliyor musunuz?” sorusu sorulduğunda seyirciden çıt çıkmaması ülkemizde tiyatroya verilen önemin ne kadar yüzeysel olduğunun bir tablosu olarak da seyircinin yüzüne vurulur. Bundan dolayı oyun sayesinde seyircilerin Hamlet hakkında bir bilgiye sahip olması, benim için sevindirici durumlardan biri oldu. Aynı zamanda seyirciyle kurulan iletişim, seyircinin yerinde oturup sadece oyuna izleyici kalmasını engelliyor ve seyircinin de oyuna katılmasını sağlıyor. Seyirciye sataşan,  yeri geldiğinde ona slogan attıran oyuncular, seyirciyle interaktif bir bağ kuruyorlar.

Oyunda oldukça çok aksesuar kullanımı vardı. Özellikle son dönemde çocukların ayaklarında gördüğümüz Hoverboard’dan disko topuna kadar… Aksesuarların hepsi oyunun akıcılığına hizmet ediyor. Kafanızda neden burada bu aksesuar kullanılmış gibi herhangi bir soru işareti oluşmuyor.

Oyunun içine yedirilmiş güncel-politik taşlamalar olmasından dolayı salondan yükselen kahkahalar asla durmuyor. Güncel espriler ve siyasi göndermeler oldukça fazla. Cladius’un İngiltere’ye seslendiği sahnede, yaptığı taklitle akıllarda iz bırakan Çoruh’un, her fırsatta olayın Danimarka’da geçtiğini belirtmesi siyasi baskılardan dolayı kendisine uygulamak zorunda kaldığı otosansürün hicvi oluyor sahnede. Tiyatro, ülkenin siyasi durumunu, iktidar politikalarını eleştirmek ve halka göremedikleri, farkında olamadıkları durumu anlatabilmek için önemli bir araç olarak kullanılıyor. Fakat bunun dozunu ayarlamanın çok önemli olduğu kanaatindeyim. Oyunda dekorun, hikâyenin hatta oyuncuların bile önüne geçen siyasi taşlamalar, bu nedenle yer yer bize Bir Baba Hamlet oyununu değil de bir kabare tiyatrosu izlemeye gelmişiz hissi yaşatıyor. Oyunda yerel siyasetin eleştirilmiş olması yaşadığımız bu dönemde bir cesaret örneği fakat anlatının bu denli önüne geçmesi oyunu vasata indirgeyen bir unsur oluyor.

Geleneksel Türk tiyatrosunda da kullanılan oyun bozmanın, güncel bir oyunda önümüze çıkması oyunun samimiyet kazanmasını sağlıyor ancak oyunun bazı bölümlerinde kullanılan oyun bozmaların bu denli fazla olması, hikâyenin önüne geçiyor ve Hamlet’in hikâyesini bilmeyenlerin, hikâyeyi takip etmekte veya anlamakta zorlanacağı bir durum haline geliyor. Bu durum yer yer oyunda bir engel haline dönüşebiliyor. Türk izleyicisi, alışık olduğu Ortaoyunu ve Meddah kültüründen dolayı interaktif ve açık biçim oyuna pek de yabancı değil. Fakat bunu hoyratça kullanmak, oyunu sadece bir eğlence mekanizmasına dönüştürmek, -belki isteyerek belki istemeyerek- tiyatronun asıl amacından kaymasına neden olabiliyor. Oyun sonunda izleyicilerin yorumlarını dinlerken şahit olduğum cümleler genellikle oyunun ne kadar komik ve güldürücü olduğuna ilişkindi.  Bu da aslında oyunun akıllarda yalnızca komik olarak kaldığını doğrular nitelikteydi.

Bir Baba Hamlet, Baba Sahne’ye 2018 Afife Tiyatro Ödülleri’nde Haldun Dormen Özel Ödülü’nü kazandırdı. Yılın En Başarılı Yönetmeni; Emrah Eren ve Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu; Murat Akkoyunlu gibi birçok dalda ödül kazanan Bir Baba Hamlet bu yıl sezon sonuna kadar oynamaya devam edecek. Cesaretin kırıldığı ve susturulmaya çalışıldığımız bu dönemde bu cesur oyun için önce yönetmene daha sonra oyunculara kendi adıma teşekkürlerimi sunarım.

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Ezgi Eneç

Yanıtla