Karışan İnsan Hayatları…

Pinterest LinkedIn Tumblr +

İhsan Ata

Sam Bobrick’in yazdığı, Ekin Tuncay Turan’ın dilimize çevirdiği, Metin Oyman’ın yönettiği “Baggage/Bavul”, bu kez İzmir Devlet Tiyatroları’nın havaalanında karışıyor.

Bavulları karışan bir kadın ile bir erkeğin arasında geçen olayların komik bir döngüde işlendiği oyun, hayatları karışan iki insanın hayata bağlanma çabalarını, dertlerini, özlemlerini konu alıyor.

Sahnelenen eserin Türk yapısıyla uyuşmamasına rağmen izleyenlerin kendilerinden bir şey bulduğu bir yapısı var. Konu insan olunca dünyanın neresinde olursa olsun temelde aynı benzerliklere sahip.

En çok reaksiyon alan sahnelerin izleyenlerin kendilerine pay çıkardığı sahneler olması da bunu destekliyor.

Bavul, zor bir metin olmamasına karşın iyi oyunculuklar isteyen bir oyun. Komedyalarda genel olarak beden dili ön plana çıksa da bazı oyunlarda değişkenlik gösteriyor.

Tıpkı bu oyunda olduğu gibi…

Bavul’da komediyi destekleyen ana unsur, duygu oyunculuğunu ön plana çıkararak beden dilini ikinci plana atması.

Oyunda takım oyunculuğunun yanı sıra bireysel performanslar dikkat çekiyor. Yer yer oyuncuların birbirileriyle olan iletişim sorunu yüzünden çatışmalar doruk noktasına ulaşamadan sonra eriyor. Sahnedeki anlatım bize gerçekçi gelmiyor.

Tüm oyuncular oyun boyunca sergilediği karakterle özdeşleşemiyor. Ses ve vücut kullanımları yetersiz kalan bir takım oyunculuğu gözlemleniyor.

Güldeniz Aytutuldu ve Türker Şenyiğit tüm çabalarına ve iyi niyetlerine rağmen canlandırdıkları kahramanlarla içli dışlı olamadıklarından başarılı bir çift olmayı başaramıyor.

Epey zorlanmalarına rağmen rollerini yeterince sempatikleştiremedikleri için tempoyu bir türlü tutturamıyorlar. İki oyuncunun birbirilerine olan uzaklığı ve iletişim problemi oyunu başarısız kılan en büyük etken.

Ara sıra tünelden geçen bu durum komedisinin reji koltuğuna Metin Oyman oturmuş. Yetmemiş oyunda rol almış. Sahnede olduğundan dolayı sanırım sahnedekileri de yeterince gözlemleyememiş.

Sayın Oyman’ın hareketten çok söze dayalı bu tür oyunların bıçak sırtı olduğunu bilmesi gerekir. Sonu belli bir metin olduğunu bildiği halde oyunun seyri içerisinde seyirciyi doruk noktası ulaştıracak, merak duygusu uyandıracak o atmosferi yaratamıyor.

Metin bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor ama nedense oyunculukların böyle bir sorunu yokmuş gibi görünüyor. Kısacası oyun başladığı gibi bitiyor.

Anlaşılan o ki oyuncular aldığı rolleri bir türlü benimseyememiş. Bu nedenle zorlama ve yapay oyunculuklarla izleyenlerin karşısına çıkmışlar. Mekanik oyunculuk, duygu oyunculuğunun önüne geçerek karakterleri hemzemin etmiş.

Neden, hiçbir oyuncunun sahneye çıkma şevki yokmuş gibi davrandığını, tempoyu yükseltmek için kimsenin hiçbir uğraş vermediğini, Sayın Oyman’ın kendisi dâhil tüm oyunculara sorması gerekiyor.

Oyuncuların iletişim problemini gözden kaçırdığı için oldukça gelişigüzel bir oyun çıkmış ortaya. Oyunda görev alan oyuncuların büründükleri rolden uzaklaşıp kendi kimlikleriyle seyirci karşısına çıkmasını engellemek için üzerinde daha epey çalışılması kaçınılmaz gözüküyor.

Oyunun Künyesi:

BAGGAGE / BAVUL

Yazan: Sam Bobrick

Çeviren: Ekin Tuncay Turan

Yöneten: Metin Oyman

Dekor Tasarım: Savaş Çevirel

Giysi Tasarım: Savaş Çevirel

Işık Tasarım: Şükrü Kırımoğlu

Rol Dağılımı: Güldeniz Aytutuldu, Türker Şenyiğit, Metin Oyman, Melek Çekmeçe

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: İhsan Ata

Yanıtla