[Aykut Işıklar’ın Bugün gazetesinde yayınlanan köşe yazısından alıntıları paylaşıyoruz.]
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, 2014 bütçe görüşmeleri sırasında düşüncelerini açıkladı. “Elimizdeki devlet-sanat üretici ilişkisi, ilkel ve modası geçmiştir. Bu model 1995 yılında Rusya’da bile terk edildi. Sadece Çin’de uygulanıyor” dedi. Daha önce de buna benzer açıklamalar yapılmıştı. Demek ki yeni bir tiyatro yasası çıkarılacak, her şey sil baştan olacak. 2014 bütçesinde de buna göre para ayrılıyor. Birileri “Tiyatro ve bale de ne ki? Onlara ayrılan parayı azaltın” demiş olabilir. Rusya’ya benzemeyen çağdaş yeni yasada neler olacak veya olmayacak? İşte bu şimdilik açıklanmıyor. Vatandaş, yürürlüğe girince öğrenecek. Devlet Tiyatroları’nda görev alan tüm oyuncular, yönetmenler, ışıkçılar ve dekorcular da vatandaşlar gibi gelecek endişesi içinde korkuyla bekliyor. Aynen dershaneler gibi onların da düşüncesini ciddiye alan yok. Daha doğrusu saygı gösteren yok. Durumun tehlikesini fark eden pek çok sivil toplum kuruluşu, gizlice yapılanları çok yakından izliyor ama… Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV), geçmişin aksayan taraflarını giderecek yeni yasa taslağını hazırlayıp bakanlığa sundu. Bakanlıktan ses seda çıkmadı veya ben duymadım. Belki de okunmadı bile…
Ortalık karışacak
Peki şimdi ne olacak? Kültür ve Turizm Bakanlığı hazırladığı yasayı Meclis’ten geçirip Devlet Tiyatroları’nı ve Devlet Opera ve Balesi’ni kapatacak mı? Yoksa “Bütün altyapılar sizin olsun, kendiniz çalıştırın” mı diyecek? Bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi kültür işlerinin üniversitelere devredilmesi de mümkün. Örneğin Almanya’da kültür konusunda en etkin kuruluş Berlin Üniversitesi’dir.
Özetle önümüzdeki günlerde ortalık yine karışacak. Sanatla ilgilenen tüm sivil toplum örgütleri, devlet-politika ilişkisini yakından izleyen sanatçılar ve tabii devlet hesabına çalışan sanatçılar yollara dökülecek. Olup biteni halkla paylaşmak için çeşitli etkinlikler sunacaklar. Bunların son hazırlıkları yapılıyor.
…
