Filistinli Topluluk, Yönetmensiz İlk Oyununu Sahneledi

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri – Özgürlük Tiyatrosu’ndaki öğrenciler Jenin’de bir gösteri gerçekleştirerek, İsrailli-Filistinli yönetmenin öldürülmesinin ardından çalışmalara devam edeceklerinin taahhüdünü yerine getirdi.

Guardian – Jenin. 22 Haziran 2011, Çeviri: Öykü Gürpınar

Özgürlük Tiyatrosu üyeleri “Shu Kamam, or What Else” (Shu Kamam, ya da Ne Olursa) adlı oyunu sahneliyor. Fotoğraf: Özgürlük Tiyatrosu

Savaşın vahşetini en çok yaşayan Filistin şehirlerinden birinde, şiddeti dramayla ikame etmeyi amaçlayan öncü bir halk tiyatrosu, yönetmenlerinin öldürülmesinin ardından ilk kez sahneye çıktı.

İsrail ve Filistin polisleri, Nisan ayında Juliano Mer Khamis’i vurup öldüren kişinin kimliğini hala tespit edemedi. Yine de, Jenin’deki Özgürlük Tiyatrosu’ndan öğrenciler, yönetmenlerinin çalışmalarını sürdürecekleri mesajını verircesine, Salı günü “Shu Kamam, ya da Ne Olursa” adlı oyunu sahneleyerek meydan okudular.

Yönetmen yardımcısı Jacob Llyr, tiyatroya olan düşmanlığın son haftalarda azalmaya başladığını belirtiyor. “Artık camilerde tiyatroya karşı uyarı broşürleri bırakılmıyor, ama yine de insanlar tiyatroya gelmeye korkuyor. Şehirden ya da kamptan kimsenin bu gösteriye gelmesini beklemiyoruz, ama biz burada olduğumuzu gösterdikçe insanlar daha az korkmaya başlayacaklar.”

İsrailli bir annenin ve Filistinli bir babanın oğlu olan Mer Khamis, tiyatroyu mülteci kamplarında kalan insanların hayal kırıklıklarını yaratıcı bir şekilde dışa vurmalarına yardımcı olmak için kurdu. Fakat Jenin’deki birçok insan, topluluğun oyunlarının otorite karşıtı doğasını ve kadın-erkek birlikte çalışmayı içeren göreli modernliğini yabancılaştırıcı buluyor.

Tiyatronun çalışanları ve destekçileri, topluluğun işleyişinde önemli yeri olan Mer Khamis’in ölümüyle birlikte yerinin doldurulamayacağı, ardında büyük bir boşluk bırakacağı kaygısını duymuşlar. Fakat Mer Khamis ile birlikte Özgürlük Tiyatrosu’nun kuranlardan biri olan Jonatan Stanczak, “Birçok güçlüğe rağmen, çalışmalara devam etmek yönünde bir kararlılık var. Ekip, böyle sorunlarla baş edebilecek kadar güçlü.” diyor.

“En büyük sorun, Juliano’nun neden ve kim tarafından öldürüldüğünü hala bilmiyor oluşumuz. Bu durum karar vermeyi zorlaştırıyor. Şehirdeki ve kamptaki herkesle konuşabilmek, diyalog kurabilmek için etkinlikler düzenliyoruz. Zamanla, umarız herkesle yeniden iyi ilişkiler kurabiliriz.”

İki hafta önce Mer Khamis’in hayat arkadaşı Jenny Nyman, Haifa’da Kai ve Liam adında iki erkek çocuk dünyaya getirdi. Nyman, cinayetten sonra Jenin’e dönmese de tiyatroya destek vermeyi sürdürüyor.

Aberystwyth’den Llyr, yeni bağışçılarla iletişime geçtiklerini, eski bağışçıları da Özgürlük Tiyatrosu’nun, karizmatik yönetmeni olmadan da devam edeceğine ikna etmekle uğraştıklarını belirtti.

Llyr, durumu “Çok çaba harcıyoruz. Organizasyon baştan aşağı değişti, çünkü sanat yönetmenimizi, koordinatörümüzü, topluluk için en çok bağış toplayan kişiyi kaybettik” şeklinde ifade etti.

Gelecek planları arasında, Gazze’de de bir şube açmak, drama ve çatışma konulu bir konferansla festival düzenlemek, gezici bir tiyatro grubu kurmak yer alıyor. Öğrencilerin Ağustos sonunda seyirciyle buluşturmayı planladığı, “Godot’yu Beklerken” prodüksiyonu turne için Batı Şeria yakınlarına da gidecek.

“Filistinlilerin bize olan desteğini kamp kamp, köy köy gezip hiç tiyatrosu olmamış yerlere giderek arttırmamız gerekiyor. Toplumsal değişim için bir model olabilecek tiyatro konseptini anlatmalıyız” diye konuştu.

Tiyatronun çalışanları ise temkinli. “Önceden, burada olan biteni yargılayabildiğimizi hissederdik. Ayrıca sınırları zorlamakla dikkat çekmekten kaçınmak arasında tutturduğumuz iyi kötü bir denge vardı; fakat Juliano’nun öldürülmesinden sonra artık bir şey söylemek güç” diyor Llyr.

İlk senesinde olan öğrencilerin yer aldığı oyun, Filistin’de yaşamaya dair bir dizi küçük skeçlerden oluşuyor. Oyuncu kadrosunun tamamı erkek, zira topluluktaki iki kadın oyuncudan biri bırakmış, diğeri de Fransa ve Almanya turnelerine katılamadığından kadroya alınmamış.

Oyun şiddet içeriyor ve oyunda bozgunculuk, yolsuzluk yapan, dalga geçen otorite figürleri yer alıyor. Başörtüsüyle temsil edilen ve önce baştan çıkarıp sonra saldıran otorite figürleri olarak aykırı kadın imgeleri de sahneleniyor. Yönetmenlerden birinin aktardığına göre oyun, farenin tekerlek çevirmesi gibi oyuncuların oradan oraya koşup en sonunda yere yığıldıkları bir sonla bitiyor.

Paylaş.

Yanıtla