Böyle Başa

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Yıllarca önce Almanya’dayım turnede.. Bulunduğum kentte bir Türk Tiyatrosu var. Oradaki arkadaşlarla söyleşiyoruz; bir dertliler bir dertli; önceki yıl devletten 500.000 mark almışlar da şimdi 300.000 marka inivermiş verilen destek tiyatrolarına ki onlar üzüledursun şaşkınlıkla yutmuşum ben küçük dilimi, kalakalmışım..Yapmaz mıyım bir hesap kitap hemencecik oracıkta ve karşılaştırmalı çıkmaz mı şu sonuç ortaya: Almanların azınlıktaki yabancı bir tiyatroya verdikleri para, tüm özel tiyatrolara dağıtılan destek denli neredeyse o yıllar, Türkiye’de Kültür Bakanlığı’nca.. Yoksa Kültür ve Turizm Bakanlığı mı demeli? Bir dönem ayrıydılar “kültür bakanlığı” olarak, sonra bir dönem birleşiverdiler “turizm bakanlığı”yla ki şimdi de öyle: Kültür ve Turizm Bakanlığı.. Bu ikilinin bir çatı altında birleştirilmesi ne mene bir iştir, nasıl bağdaşır içerikleri ve işleyişleri, üzerinde tartışmaya bile değmez.. Belki yüzölçümü küçük bir ülke olarak ele alındığında geçerli olabilecek bu yaklaşım Türkiye gibi büyük bir coğrafyaya yayılmış bir ülke için geçerli olamaz.. Ama kültürün yaşamsal bir konu olarak algılanmaması nedeniyle bir başka bakanlığa sürgüne gönderilmesi de hiç yadırganmaz kimilerince.. Halkım zaten ilgilenmez bu konularla; ardından koşuşturduğu, kitleselleştirdiği ayaktopu (futbol) başta olmak üzere sporun yayılgan (popüler) diğer dallarıdır ölüp bittiği.. Durum böyle olunca, o oylara yakın durur siyasal erk yapısı gereği ve dağıtır ödüllerini..ve sepettopçulara (basketçilere) 28 milyon TL’lik çek verir.. Özel tiyatrolara devlet desteği adına 3.000.000.-TL. dağıtılırken, sepettopçulardan yalnızca ikisine veriliyor bu para.. Tüm özel tiyatrolar, iki sepettopçu ediyor yani.. Basından: “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, FIBA 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nda 2. olarak gümüş madalya kazanan Türk Milli Basketbol takımını Başbakanlık Merkez Bina’da kabul etti. Kabulde Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak’ta hazır bulundu. Konuşmasının başında 12 Dev Adama başarısından dolayı teşekkürlerini sunarken, yoğun referandum çalışmalarına rağmen milli takımın yanında olmaya çalıştıklarını söyledi..” Sanatçıların ne zaman yanında olacaksınız, diye de bir sorum yok hani.. Bir yurttaşımızın verdiği demeçte yatıyor nedeni çünkü: “Helal olsun. Bu paraları kıskanıp basit basit yorum yapanları anlayabilmek mümkün değil. O çocukların bu başarıyla Türkiye’ye getirisi yanında aldıkları para bahşiş gibi kalır! Bilmem anlatabildim mi? “ Bilmem, anlatabilemedin arkadaş.. Türkiye’ye getirisi ne imiş anlayamadım kusura bakma.. Hem böyle küçük bahşişleri(!) bir de sanatçılar görse de sonra tartışsak getirisini götürüsünü.. Efendim?.. Sanatçı da ne, kim mi?.. Sana şimdi nasıl bilmem anlatabilecem mi bunu.. der iken, bir oyuncu, “oyuncular yavşaktır” gibi bir söz atıyor ortaya.. Neden şuna buna siyasal erke ve hak edenlere bir dil uzatma olmuyor da, kendi mesleğindeki bireylere, oyunculara yöneltebiliyor bu türde bir aşağılamayı bu kişi, bilinmez, her ne herze ise.. Eh, biz de sanatçılar, bu birliktelikle(!).. Böyle başa böyle tıraş yani…

Birgün

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Zafer Diper

Yanıtla