(Uygur Erol’un 13 Aralık 2010 tarihli Kent Yaşam gazetesinde yer alan oyuncuların sendikalaşması ile ilgili köşe yazısını yayınlıyoruz.)
Türkiye de 5000 ile 15000 arasında oyuncu olduğu söyleniyor.
Kesin bir döküm yok.
Oyunculuk mesleğinin tanımı da yok.
Sanatçı kavramı adı altında bir tanım vardı oyuncular için, içinde bedenlerini satarak ekmeklerini kazanan hayat kadınları da bulunuyordu bu tanımın.
Sanatçı kavramının içine oyuncuların girmesine, hatta türkücülerin vs girmesine Tamer Levent külliyen karşıdır öteden beri. Sanatçının- sanatın tanımında bunlar yok der. “Oyuncu” dur karşılığı der.
Emek sömürüsünün tüm sektörlerde olduğu bilinirken, en büyük emek sömürüsünün sinema sektöründe olduğu bilinmez.
Oyuncuların sosyal güvenliğinin olmadığını, iş güvencesinin bulunmadığını, hatta hak ettikleri ücretlerin alınamadığını halkımız bilmez.
Oysa sinema sektörü cezp edicidir, albenisi vardır. Çoğu kişi sinema sektöründe olmak ister.
Gerçekte büyük paralar kazanan oyuncular da vardır. O büyük kazanan büyük oyuncularında, karşılığında yeteneklerini, birikimlerini ve emeklerini fedakârca harcadıklarını yine de sosyal güvencelerinin olmadığını kimse bilmez.
Oyunculuk yaparak hayatlarını kazanan ödenekli tiyatrolardakilerin ne olduğu net değildir.
Devlet memurumudur, işçimidir, oyuncumu dur?
Belediye tiyatrolarında çalışan bazı oyuncuların park ve bahçeler müdürlükleri kadrolarında oldukları bilinir. Sonraki belediye başkanlarının “hadi bakalım, al kazmayı küreği çiçek dikmeye” demeleri olasıdır ve çok sakıncalı bir yerdedirler. Çünkü oyunculuk tanımı henüz yapılmamıştır.
Daha onlarca örneklerle çoğaltabileceğimiz bu olumsuzluklara son verebilmek, tanım ve çalışma zor koşullarına çözüm ve sosyal güvenceye kavuşturabilmek için yola çıktı OYUNCU-SEN.
1 Yıl önce 22 kişilik bir grupla çalışmalara başlayan OYUNCU-SEN girişimcileri (ben de aralarında bulunmaktan onur duyuyorum) sonra sinema ve tiyatronun çok ünlü isimlerinin de bulunduğu 95 imzalı çağrı ile 29 Kasım da büyük buluşmayı sağladı.
550 Oyuncunun katıldığı, çekim ve turnede olup katılamayan ama destek mesajlarının verildiği büyük buluşmada girişime tam destek geldi.
Sonradan katılan çalışma grubu 70-80 kişiye çıktı ve yoluna güvenle devam ediyor.
Bu kez oyuncular oynamıyor, rol yapmıyorlar.
Yaşıyorlar, yaşatıyorlar.
Bu konudaki gelişimleri daha geniş anlatacağım ama girişimin izni içerisinde ve sonraki günlerde.
