Haldun Dormen: "Kürtleri İhmal Ettik"

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Akşam Gazetesinden Gizem Coşkunarda yeni projelerinden Kürt sorununa kadar birçok konuda Haldun Dormen ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Haldun Dormen’in, Türkiye Tiyatrosunun tarihindeki en büyük patlamayı yaşadığını düşündüğü ve yaşadığımız dönemle ilgili tespitlerinin de yer aldığı söyleşisini kısmen aktarıyoruz…]

– Tiyatronun kesinlikle özelleştirilmesine karşısınız. Ancak değişmesi gereken birşeyler var mı?

Evet, Devlet Tiyatroları özelleştirilemez, hakikaten bu korkunç birşey olur. 1914’ten günümüze gelmiştir, antik bir müessesemizdir, ona saygı göstermemiz gerekir. Elbette bazı değişiklikler getirilebilir. 7 sene maaş alıp hiç oynamayan oyuncu varmış devlet tiyatrosunda. Buna hakları yok tabii.

– Peki buna nasıl bir düzenleme getirilebilir?

Yaşlanmış olanları çıkarıyorlar. Oynayan oynuyor. Herkes oynamak zorunda. Yeni oyunlar için oyuncu lazımsa o zaman oyuncu alıyorlar. O zaman benim de şansım oluyor başkalarının da… Role kim uygunsa gidip oynuyor. Orkestrada bu uygulamayı yapıyorlarmış, bence güzel birşey.

– Don Kişot bitti, Kibarlık Budalası devam ediyor, bir yandan da TV diziniz var yeni projeleriniz var mı?

Bahçeşehir Üniversitesi’yle görüşüyorum, kısa bir süre sonra orada derslere girerek eğitim vermeye başlayacağım. Onun dışında ‘Sokak Kızı İrma’yı baştan yazdım. Fransız oyunu ben onu Türkiye’ye getirdim. 2012’de Talimhane’de geçiyor. Aynı müziği kullanıyorum ancak birkaç tane Türk enstrüman ekledim. Çok tutacağına inanıyorum.

– Peki, oyuncu olarak kimi düşünüyorsunuz?

Oyuncu olarak birkaç kişiye teklif yaptık. Emre Altuğ oynayacak gibi gözüküyor.

– Bir müzikal için Murat Boz’la da çalışmak istediğiniz konuşulmuştu.
Murat Boz’a teklif yapmadık ama onunla da çalışmak isterim. Keza Kıvanç Tatlıtuğ’u çok beğeniyorum. Çok çalışıyor ve hayranım onun oyunculuğuna. Kuzey Güney dizisini ben daha çok yeni seyrettim ama geceleri oturup onu izliyorum. Kıvanç bence bayağı önemli bir oyuncu ama Buğra da çok iyi. Olağanüstü birşey sarf ediyor. Bütün oyuncular muazzam.

– Hem TV’ye hem de tiyatroya iş yapan birisiniz. Tiyatro birebir seyirciye geçmesine rağmen neden TV işleri daha çok tutuluyor?

Bu dünyanın heryerinde böyle Tv işi her zaman daha çok izlenir. Herkes ‘Türk tiyatrosu yok oluyor, Türk Tiyatrosu ölüyor’ diye abuk subuk şeyler söylüyor. Türk Tiyatrosu tarihindeki en büyük patlamayı yaşıyor. Korkunç bir patlama yapıyor. Bence Türk tiyatrosu korkunç bir patlama yapıyor ve hızla gelişiyor. Alternatif tiyatrolar var 200 tane. Eskisinden biz hepimizi toplasanız 35 tiyatro ederdik. Tiyatro öldü demesinler. Zannediyorlar ki tiyatro, Yıldız Kenter, Haldun Dormen, Gazanfer Özcan’dan ibaret… Hayır böyle değil, o dönem bitti. Onlar da var tabii ama yeni fışkıran bir gençlik var.

– En son hangi oyunu seyrettiniz?

Geçen akşam bir oyun gördüm özellikle belirtmek isterim. 2. Kat Tiyatrosu’nda, inanılmaz bir oyundu. Alper Kul ve Özgür Özgülgün’ün beraber yazdıkları Aut oyunu, muhteşem. Ferit Kaya, Erkan Kolçak Köstendil gibi başarılı oyuncular yer alıyor. Oyun boyunca seyirciyi avuçlarının içinde tutmayı başarıyorlar.

– Bir de kısa bir süre sonra sanatseverlerle bir Amerika yolculuğunuz olacak. Nasıl gelişti bu fikir?

Bana teklif ettiler. Ben de günleri bana göre ayarlayın olur dedim. Tamam dediler ve başladık. Haldun Dormen’le Broadway ismi. Ben ısrar ettim birkaç müzeye gidilmesi için. Yalnızca müzikaller olsun istemedik. Evita’yı 7 defa seyrettim, 8’inciyi katılımcılarla birlikte izleyeceğim (gülüyor). Cirque Du Solei’e gidiceğiz. Mezun olduğum Yale Üniversite’sinde öğle yemeğinde bir konuşmam olacak. Hala Newyork’da yaşayan 6-7 arkadaşımı bir araya getirmeye çalışıyorum. Dileyenler bu yemeğe de bizimle birlikte katılabilecek.

– Son günlerde ülke olarak sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Evet bu durumdan memnun olduğumuz söylenemez. Benim gibi Atatürkçü olarak yetişmiş birinin bazı şeyleri kabul etmesi çok zor. Ama ben bunların zamanla normale döneceğini düşünüyorum. Bu konuda umudum var. Bu ülke Atatürk’ün ilkeleri üzerine kuruldu ne kadar sarsmaya çalışırlarsa çalışsınlar yıkılmaz başarılı olamazlar.  Yaptıkları güzel şeyleri kabul etmek lazım. Takdir gerektiriyor onu da söyleyeyim. Şehircilikte çok iyiler.

– Sizce bir kimlik problemi yaşıyor muyuz?

Evet yaşıyoruz ama bu geçmişten geliyor. Bence Türkiye’nin en büyük 3 hatası; Kürtleri bu kadar yıldır kaale almamamız, 6-7 Eylül, bir de geçmişten gelen varlık vergisi.. Yani bunlar Ermeniler, Yahudiler, Rumlar bu ülkenin temel taşlarıdır.

– Daha önce Kürtçe bir oyun sahnelediniz, nasıl tepkiler aldınız?

Çok iyi tepkiler aldım. Başta kolay olmadı tabii.. 1’ncisi Kürtçe kelime bilmiyordum. Önce Türkçe okutuluyordu sonra Kürtçe okuyordum. O zaman anlıyordum ne olduğunu. Benden çok onlar mutlu oldu sokaklardan çok olumlu tepkiler aldım. Ahmet Kaya’nın eşinin söylediği bir cümle çok doğruydu. 50 sene önce bunları yapsaydık şimdi hiçbir problem olmazdı, dedi. Özetlemek gerekirse Kürtleri ihmal ettik, geç kaldık. Ama ben şuna inanırım: Zararın neresinden dönersek kardır…

Akşam

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.