Teknoloji, Tiyatro Sahnelerine de El Attı

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Zeynep Kılıç’ın Zaman gazetesinde yayınlanan yazısını okuyucularımızla paylaşıyoruz.] Batı’daki tiyatrolarda yoğun video tasarımı kullanılıyor.  Türkiye’deki sahnelerde yavaş yavaş görmeye başladığımız video ve animasyon uygulamaları ile klasik dekor kullanmadan ortama her türlü arka plan izlenimi vermek mümkün.  Avrupa’da tartışılan uygulamaya ‘Tiyatro, sinemaya mı dönüşüyor?’ diye tepki gösterenler de var.

Oyun sırasında sahneye tiyatrocular dışında adım atan bir grup insan daha vardır ki yüzlerini pek görmeyiz onların. Işıklar karartılır, sahnede silüet şeklinde beliren bu kişiler hızlı hızlı hareket ederek bir şeyleri kaldırıp başka bir şeyleri yerleştirirler usulünce. Sonra sahne tekrar aydınlanır ve işte az önceki dekorun yerini bambaşka bir görüntü almıştır. Belli aralıklarla aynı şeyi yapıyor olmaktan dolayı pratik kazansalar da dekor işçileri için oldukça zahmetli bir iştir bu süreç. Adına teknoloji dediğimiz ve iyi mi kötü mü olduğuna bir türlü karar veremediğimiz meret, bu alana da el atmış durumda. Artık bir tık’la dekor kâh ormana dönüşüyor kâh çarşıya. Bahsettiğimiz teknolojinin adı ‘tiyatroda video tasarımı.’ Batı’da adına ‘dijital drama’ diyen de var, ‘vidiotlar, tiyatroya da el attı’ diyerek teknolojiye burun kıvıran da.

Tiyatroda video tasarımı, yurtdışındaki sahnelerde yoğun olarak kullanılan bir yöntem. Yönetmenlerin ve dekor tasarımcılarının işini kolaylaştıran bu uygulamaya artık Türk tiyatrolarında da rastlamak mümkün. İstanbul Şehir Tiyatroları’nda Büyünün Gözleri ve Dar Ayakkabıyla Yaşamak adlı oyunlarda kullanılan video uygulamasının arkasında aynı isim var: 1977 doğumlu Aksel Zeydan Göz. Şehir tiyatrolarında bu sezon oynanan dört oyunda çeşitli tasarımları kullanılan Göz, video yardımıyla sınırsız arka plan imajı kullanılabileceğini söylüyor. Video tasarımının bir çarşı, sokak, mekan hissiyatı vermede normal dekor işlevi görebileceğini belirten sanatçı, maliyet konusunda ise o kadar iyimser değil: “Dekoru kur, kaldır, taşı, sakla bu yönlerden avantajlı. Turneye gidecek bir oyun için dekor yükünü azaltabilir. Ama maliyet düşük değil.”

TİYATROCUNUN ROLÜNÜ ÇALABİLİR

Oyun normal seyrinde ilerlerken sahnenin karartılması gereken bir zaman dilimi daha vardır ki o an tiyatrocuların kostüm değiştirmesi gereken süre ile sınırlıdır. Ne kadar uzun olursa izleyici o kadar sıkılacak, ne kadar kısa olursa oyuncunun da o kadar iki ayağı bir pabuca girecektir. Göz’e göre video tasarımının bu bakımdan da avantajları var. Büyünün Gözleri’nden örnek veren tasarımcı, “Oyuncu kostüm değiştirirken sahne boş kalıyor. Biz de bu sırada bulutların geçtiği, günün ağardığı ve mekânın değiştiği bir video tasarımı kullandık.” diyor.

Gelelim uygulamanın dezavantajlarına. Aksel Zeydan Göz’e göre oyun sırasında hareketli görüntü kullanmanın tiyatrocunun rolünü çalması ve ilgiyi dağıtması gibi bir riski bulunuyor. Ayrıca güçlü projektörlerin olmaması durumunda bazı teknik aksaklıklar yaşanıyor. Video tasarımcısı görüntüyü ortaya çıkarmak için ışığı kısıyorsa oyuncu karanlıkta kalırken ışığı artırınca da bu kez video silikleşiyor.

Oyuncu ve yönetmen Engin Alkan, video tasarımının oyunlarda pekala kullanılabileceğini düşünenlerden. Her türlü efektif materyal ve kullanım yönteminin yönetmenin arzusuna göre sahnede yer alabileceğini söyleyen Alkan, “Ne kullanıldığına değil, nasıl kullanıldığına bakmak lazım. Bu da estetiğin konusudur, kullanıldığı yapıtı bağlar. Genellemelerden kaçınmak lazım.” diyor.

Yazının tamamına Zaman gazetesinden ulaşılabilir.

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.