Kapitalizm Sona Doğru İlerlerken “Bazı Sesler”…

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Yaşam Kaya

Türkiye’de genç kuşak tiyatro grupları hızla çoğalırken genç yetenekler de bir bir artmaya başladı. Tiyatro 0.2, İstiklal Caddesi’nde Mısır Apt. karşısında “İkinci Kat” adlı yeni mekanlarında tiyatromuza ses/renk/nefes veren bir oluşum olarak adını hızla büyütüyor! İngilizlerin dünyayı saran meşhur akımı in your face üzerine oyunlar oynayan grup, bu işin birilerinin tekelinde olmadığını kanıtlayarak, şimdiden zirveye oturmuş durumdalar! Joe Penhall imzalı Bazı Sesler oyunu 0.2’nin çıkışının devam ettiğini bizlere kanıtlıyor. Oyunda, yeni dönem dünya düzenine bir başkaldırış resmedilmiş. Yazarın anlatmak istediğini, küçük ama anlayış olarak kalıplara sığmayacak düzeydeki sahnelerinde seyirciye sunan topluluk, konumları itibariyle in your face üzerine odak nokta konumuna geçmiş!

1967 doğumlu genç yazar Joe Penhall, Royal Court Theatre Ödülleri dahil olmak üzere, Venedik Film Festivali’nde de ödül kazanmış genç bir senarist ve oyun yazarı. İngilizlerin son dönem tiyatro dünyasına kazandırdığı önemli bir isim olan Penhall, kendi toplumu üzerinden dünyanın sosyopolitik konularına geniş ölçüde yer veriyor. Türkiye’de halen köhnemiş bir takım tiyatro akımları ve yazarlarıyla yol almaya çalışan tiyatro gündemi, Joe Penhall gibi önemli yazarlarla kabuk değiştirecek! Günümüz sol politikalarını, 60’lı yılların değerlerinden sıyrılmış biçimde yansıtabilen yazar için söylenebilecek tek cümle var: Yeni dünya sistemini yaşayarak eleştirebilen bir isim!

Tiyatro 0.2 böylesine önemli bir yazarın oyununu ele alırken, hem yazarın söylediklerini çok iyi özümsüyor hem de anlatıda geçen öyküyü Türkiye’de yaşanılan sosyoekonomik çarpıklığa kadar uzatabiliyor. Ray ile Pete arasında geçen abi-kardeş öyküsünde kapitalist sistemin tüm çarpıklıklarını bulabilirsiniz. Ray, “çoklu karakter çatışması” rahatsızlığı yüzünden belli bir dönem hastanede yatan bir isim. Hastaneden çıkarak abisinin yanına döner ve belli bir süre onunla yaşamak için planlar yapar. Fakat tanıştığı kız arkadaşı onu çok farklı olayların içine çekecektir. Pete’in kapitalizme tutunma isteği bazı insani özelliklerini yok etmiş olsa da, Ray’ın hastaneden arkadaşı ve edindiği kız arkadaşı gerçek dünyayı görmesini sağlayacaktır. İşsizler, sorunlu aile yapıları, para için her şeyini satan insanlar dünya toplumlarının görmek istediği önemli bir gerçek olarak oyunda karşımıza geçiyor!

Sinema senaryosuna yakın tarzı ile oyun, tiyatro sahnelerine biraz mesafeli! Tiyatro 0.2’nin genç yönetmeni Sami Berat Marçalı, böylesine zor bir metni sahneye resmetmiş! Ya da ince ince işlemiş desek daha mantıklı bir cümle kurmuş oluruz. Sahne geçişlerinin çokluğunun normalde oyunun akışkanlığını bozması gerekirken, küçük fakat sahneyi kaplayan objelerle oyuna sürükleyici bir boyut kazandırılmış! Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun dekor tasarımı oyun için biçilmiş kaftan!

Sahnede Gerçek Şiddet!

Ray’i canlandıran Ushan Çakır, 2010 Tiyatro Ödülleri’nde En iyi Erkek Oyuncu adayım idi. Çakır’ın ismi günden güne duyuluyor/duyulacak! Sahnedeki müthiş performansı devam ediyor. “Çoklu karakter çatışması” yaşayan Ray’in bakışlarına varana dek, bütün yapısını iyi analiz etmiş. Karakterinin sevgiden yoksun hayatını ve sevgiyi arayan ruh yapısını seyirciye yerinde tepkilerle yansıtıyor! Ray’in sevgilisi rolünde karşımıza geçen Gülce Oral için yazacaklarım çok önemli. Geçtiğimiz sezondan bu yana başarısını korumuş. Genç yetenek olarak parlıyor. Cesur sahnelerdeki doğal oyunculuğu seyirciyi büyülerken, şiddete maruz kaldığı sahnelerde herkesi derin bir düşünceye sürüklüyor.

Yani, yerden yere vurulan bir oyuncudan bahsediyorum. Oyunda sevgilisi rolünde Deniz Karaoğlu’nun darbelerine maruz kalırken insanın vicdanı sızlıyor. Deniz Karaoğlu “psikopat” yapılı karakterini başarılı canlandırmış! Ray’in hastaneden arkadaşını canlandıran Tarkan Çeper’in oyunda dile getirdiği “zengin/yoksul” eleştirisinde yazarın duygularını izliyoruz. Gerçek dünyanın sesi olarak, içindekileri cesurca haykıran bir karakter yaratan yazar ve bu karakteri mükemmel oynayan bir isim… Oyunu izlerken Tarkan Çeper’in söylediklerine dikkat edin! Ve Ünal Yeter… Kapitalist sisteme tutunarak insani özelliklerini kaybetmiş bir ismi oynuyor. Öncelikle para için geçmişini silen Pete’in çatışmalı duygusal yapısını görüyoruz sahnede. Kardeşi için verdiği çaba, b.ktan hayatını devam ettirmek için lokantadaki zoraki işler Ünal Yeter’in yorumu ile büyük bir girdaba dönüşüyor. Seyirciyi içinde bulunduğu sistemle baş başa bırakıyor!

Tiyatro 0.2, birbirinden genç ve yetenekli oyuncuları ile tiyatro yolculuğuna devam ediyor. Sistemi rahatsız eden repertuar seçimleri, in your face tiyatronun sadece küfretmek olmadığını gösteriyor tiyatro izleyicisine! Sezon içinde öncelikle 0.2 oyunlarını izleyin derim. Muhteşem bir konu sahnede sizleri bekliyor…

Tiyatronline.com

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Yaşam Kaya

Yanıtla