Oyuncu Olmak İçin Tiyatro Yapın

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Zülal Atagün’nün Fırat Tanış ile yaptığı ve Hürriyet Kampüste yayınlanan söyleşisinden alıntıları paylaşıyoruz.]

Özellikle İstanbul dışında okuyup, bu şehre gelip oyunculuk yapmaya çalışan birçok kişi sektörde talihsiz olaylar yaşıyor. Bu durumdakiler sizce neler yapmalı?

– “Siteye kaydolduk bundan sonrası nasılsa gelir” gibi bir düşünceleri varsa, buradan bir sonuç çıkmaz. Ama en büyük önerimtelevizyondan ziyade, tiyatro yapmaları olur. Bu meyili anlamıyorum aslında. 1990’ların ortasından bugüne gelen kasıtlı bir kültür budaması var. Nazım Hikmet Akademisi’ne oyuncu olmak için başvuruda bulunanların çoğu tirad. com adlı bir internet sitesinden çalıştıkları ama hiç okumadıkları bir oyunun içinden parçalarla geliyorlar. Bu biraz hazırcılık, birdenbirecilik. Diğer yandan İstanbul’da tutunmak gibi bir zorunluluk mu var? İkinci soru da televizyonda olduğun zaman mı tam anlamıyla oyuncu oluyorsun? Benim bir tespitim var: Artık tiyatro yapmak memlekette geçilmesi gereken bir basamak gibi görülüyor. Mesela kariyer söyleşilerinde “Tiyatro ile başladım” cümlelerini çok görürüz. “Ne oldu o tiyatroya, ne çabuk unuttun?” diye sormaya başlıyorum.

Peki çözüm nedir?

– Kriterlerini iyi belirlesinler: Amaç İstanbul’da tutunmak mı, büyükşehirde meşhur omak mı, oyuncu olmak mı yoksa diploma almak mı? Bu soruya doğru cevap versinler. Ama dürüst olsunlar, ne olmak istiyorlarsa öyle olsunlar. Mesela artık tiyatro bile dar geliyor bana. Sokakta tiyatro yapmak istiyorum.

Böyle bir adımınız var mı?

– Sanat Hareketi adı altında bir araya geldiğimiz bir oluşum var. Bu harekete dahil olan Ses Kumpanyası’nda Şiir Korosu adlı bir çalışmamız var mesela. 70 kişilik bir ses korosu. Bunlar sokakta yürürken bir anda şiir okumaya başlayıp, efektlerini yapıyorlar…

Kadıköy Blok’ta neler oluyor peki bugünlerde?

– Özel tiyatro çalışmaları, dans, çağdaş dans, büyüklere bale atölyeleri var. Nazım Hikmet Akademisi öğrencileri de burayı kullanabiliyor.

“Benim öğrenciliğimde kadrolaşmaya başlayan, yavaş yavaş alttan gelen, bugün de kendini muhafazakar sanat olarak ortaya koyan bir dalga var. Bir şeyleri değiştiriyorsa, o değiştiriyordur. Bir de o dönemden bu döneme özel üniversiteler çoğaldı. Orada okuyan öğrenciler eğitime dünyanın parasını ödüyorlar.”

Özel üniversiteler sektöre daha yakın oldukları izlenimini yaratıyorlar. Diğer yandan tiyatro alanında iş bulmak da zorlaşıyor. Bu kadar çok öğrenci var ama imkanlar az. Nereye kadar gidecek bu iş böyle?

Hürriyet

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.