İçimizde Arabesk de Var; Pop Caz ve Alaturka da

Pinterest LinkedIn Tumblr +

tasra_kabareBahar Çuhadar’ın Nergis Öztürk ve Cemal Toktaş ile “Taşra Kabare” ve “Temizlik İşleri” oyunu hakkında yaptığı söyleşiyi yayınlıyoruz.

Hikâyenin başında bir dizi film var. Sonrası gerçek dünyada birleşen hayatlar, o hayata doğan bir bebek ve en nihayetinde de henüz tanışmazken kurulan ortak hayallerin, gerçeğe dönüştüğü an: Oyuncular Nergis Öztürk ile Cemal Toktaş tiyatro, sinema, TV alanlarında iş üretecek ‘Taşra Kabare’ adlı bir yapım merkezi kurdu. Kendi işlerinin yanı sıra, ‘aynı dili konuştukları’ isimlere yapımcılık yapmaya da niyetliler. Vaktiyle ‘Böyle Bitmesin’ dizisinde rol arkadaşı olan ikili, ‘arabesk-pop-caz-alaturka’ bir yapı dedikleri ‘Taşra Kabare’nin ilk ürünü olan, Cemal Toktaş’ın yazdığı ‘Temizlik İşleri’ ile pazartesi itibariyle sahnede. İki üretken oyuncuyla –bir anlamda ikinci çocukları- ‘Taşra Kabare’yi ve ‘aynı çatı altında iş üretmenin’ inceliklerini konuştuk…

Nedir Taşra Kabare’nin doğum öyküsü?

Nergis Öztürk: ‘Taşra Kabare’ içinde tiyatrosu da olan, belki filmler çekeceğimiz, müzikal projeler de içeren bir yapım merkezi… Bunlar benim de hayallerimdi, Cemal’in de hayalleriymiş. “Evlendik, şimdi bir de tiyatro kuralım” gibi bir şeyin sonucu değil, ‘Taşra Kabare’. Hayallerimizi birleştirdik, ortaya ‘Taşra Kabare’ çıktı. Öncelikli olarak kendi kalemimizden çıkan işler yapmak istiyoruz.

Cemal Toktaş: Konservatuvardan mezun olduğumdan beri tiyatro yapamamıştım. Hayalimde her yıl kendi özgün işlerini üreten bir tiyatro vardı. Okuldan mezun olduğumdan şu ana kadar gelen süreç, yazım kısmını da desteklemiş oldu.

İsim neden Taşra Kabare?

Cemal Toktaş: “Hadi halka inelim” diye bir söylem vardır ya. Halk nerede ki sen halka iniyorsun? “Halka inilmez, halkın huzuruna çıkılır” gibi bir aforizmadan çıktık.

Nergis Öztürk: Adımızdaki gibi kabare yapmak istiyoruz. Bir de ikimiz de taşra kökenliyiz. Ruhumuzda da öyle bir taşralılık var. Ben Orduluyum, Cemal Bilecikli. Tamamen bizim içimizden çıkan bir şey, taşra.

TATLI BİR 90’LAR HAVASI…

‘Arabesk-pop-caz-alaturka’ diye tanımlamışsınız ‘Taşra Kabare’yi.

Nergis Öztürk: Benim ruhum da öyledir. İçimde arabeskim de var, popum da, cazım da… Fazlasıyla da alaturka bir insanım. Biraz tatlı 90’lar havası var, biraz da yaş aldık artık… Yaptığımız işlerde de olacak o tat.

‘Temizlik İşleri’ nasıl bir oyun?

Cemal Toktaş: Absürd bir kara güldürü. Bilinmeyen bir diyarda, bilinmeyen bir zamanda, çok ünlü bir şahsiyetin evinde geçen normal bir temizlik günündeyiz. Evin temizlikçisinin başından geçen olaylar dizinini izleyeceğiz. Oyunun kadrosunda ikimizden başka Yeliz Kuvancı, Orhan Bıyıklı, Genco Özak, Onur Dikmen ve Serpil Göral var. Ali Altuğ yönetiyor, ki lise tiyatrosundaki hocam kendisi. Beni konservatuvara da o hazırladı.

Aynı çatı altında yaşayan bir çiftin ortak iş yapması nasıl bir durum?

Nergis Öztürk: Zaten iki sene dizide birlikte çalıştık. Birlikte çalışma konusunda çok iyiyiz.

Cemal Toktaş: Evet, iş gayet profesyonel yürüyor.

Eve iş gidiyor mu?

Nergis Öztürk: Tabii. Ofisimiz de ev gibi, bebeğin orada bir odası var. Ev de ofis gibi. Bazen ofiste kalıyoruz. Bebeğimiz de gidiyor geliyor bizimle.

Ekip ne kadar uyumlu olsa da sahnede bir gerilim hattı olur. Provalardaki gerilim aranızdaki ilişkiye yansımıyor mu?

Nergis Öztürk: Herhangi birimiz gerildiyse, diğerimize müthiş bir pozitif hal geliyor galiba. O da durumu dengeliyor. Bir de bu, uzun zamandır yapmak istediğimiz bir şey, herhangi bir gerginliğin bu işe zarar vermesini ikimiz de istemeyiz. Bu iş öyledir, sette de yönetmeninle çok gerilirsin… Benim kendi işlerimde o anda oradan gitmek istediğim anlar oldu ama şunu öğrendim: Orada yaşanan hiçbir şeyi, bana dair söylenen hiç bir şeyi kişisel algılamıyorum. Cemal’in de öyle bir hali var. Bir de dizi seti daha zordur, 7/24 oradasın. Birlikte çalışmayı orada becerebildiysek, her yerde becerebiliriz bence.

‘DİNLEMEYE DOYAMADIĞIM OYUNCU’

Birbirinizin oyunculuklarını birer cümleyle tanımlamanızı istesem…

Cemal Toktaş: Nergis Öztürk benim için; hiç bitmesin dediğimiz filmlerin başrol kadın oyuncusudur.

Nergis Öztürk: İnsanın yanında yöresinde her daim olsun isteyeceği, dinlemeye doyamadığı bir oyuncu. O konuşsun ben dinleyeyim!

Annelik oyunculukla ilişkine farklı bir boyut getirmiş midir?

Nergis Öztürk: Onu ben de yeni göreceğim. Şimdi yeni bir iş yapıyoruz, bir taraftan bebeğe de kendim bakıyorum. Beylerbeyi’nde bahçeli bir ofisimiz var. Bahçeye bir stüdyo kurduk, orada çalışıyoruz. Kendi mekânımızda çalıştığımız için çok şanslıydım. Bebeği uyutup sonra gidip prova yapıyordum. “A, ne oluyor?”u pek idrak edemedim henüz. Yakında Engin’le (Hepileri) ayrı bir oyuna başlayacağım ben, o biraz annelikle ilgili. O da tesafüden denk geldi…

Sen babalık duygusunu nasıl yaşıyorsun?

Cemal Toktaş: Baba olma duygusunu doğum anı itibariyle yaşamaya başladım. İlişkimiz iki arkadaş gibi devam ederken Nergis’le, şimdi aramıza yeni bir arkadaş daha katıldı gibi bakıyorum. “Birlikte daha çok güzel işler yapacağız, o da bizimle birlikte yapacağız” düşüncesi bana enerji veriyor. Şu anda da öyle, provalarımıza katılıyor. Uyumadığı zaman okuma provasında geliyor izliyor bizi, dinliyor. Daha çok küçük olmasına rağmen çok mutlu oluyor. Sahne tozunu yuttu bile. Sahnede oynamayı çok seviyor. Bir de babalık otokontrolünü biraz daha arttırıyor insanın. Bazı olaylara karşı, vereceğin tepkileri bile kontrol etmeye başlıyorsun.

Taşra Kabare’nin ilk oyunu ‘Temizlik İşleri’ 2 Kasım Pazartesi saat 20.30’da Moda Sahnesi’nde… 

Radikal

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.