Ferhan Şensoy’dan Gecedeste

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Metin Boran

27 Mart Dünya Tiyatro Günü ilk defa bu yıl tiyatro salonlarının kapalı olduğu, oyunların sahnelenemediği lanet bir zamana denk geldi. 1961 yılından beri aralıksız olarak kutlanan Tiyatro Günü’nde melanet virüs yüzünden maalesef hiçbir etkinlik yapılamadı, yapılamıyor.

Dünya da hayatın her alanında ciddi bir altüst oluş yaşanıyor. Ekonomiden, sağlığa, siyasetten sanata sosyal hayat inanılmaz bir sarsıntı yaşıyor. Diğer meslek grupları gibi tiyatro sanatçıları da zor bir dönemden geçiyor.

Bugünlerde ödenekli tiyatrolar seyirciyle buluşamamanın burukluğunu yaşarken, özel tiyatro kumpanyalarının ve bağımsız çalışan oyuncuların yaşadığı sıkıntı ve sorunlar sanatçıları açmaza sürüklüyor ve ilerisi için kaygılandırıyor. Her ne kadar Kültür Bakanlığı yetkilileri tiyatrolara yardım yapılacağı vaadinde bulunsalar da bu yardımın bütün tiyatro grupları ve oyuncuları kapsamayacağı da bir başka gerçek. Şimdilik, her şey belirsiz bu alanda…

Zaten zor koşullarda oyun sahneleme çabasında olan topluluklardan Ortaoyuncular mesela, on dört martta sahnelemek için hazırladıkları Şahları da Vururlar adlı oyunlarını aynı hafta başlayan karantina yasakları sebebiyle iptal etmek zorunda kaldılar. Kalabalık bir kadro ile hazırlanan oyuna harcanan zamanı, alın terini ve emeği bir düşünün. Gerçek bir tiyatro emekçisi ve ideal bir sanat adamı olan, ortamın tek tük kalmış saygın isimlerinden Ferhan Şensoy’un yazdığı ve yönettiği oyun topluluğun kuruluşunun 40. yılında kırk yıl sonra yeni kuşak seyirciyle buluşmak umuduyla hazırlanmıştı. Şu belirsiz karantina günleri geçtikten sonra umarım izleyebiliriz. Uzun bir boşluktan sonra gözlere ve kalplere iyi gelebilir.

Aslında bugün üstadın bana imzalayıp bir ay önce gönderdiği son kitabı Gecedeste üzerine yazacaktım. Fakat içinde bulunduğumuz durumun yansıması olarak karşımıza çıkan tiyatro sorunlarına da değinmek zaruri bir hal aldı ve yukardaki girişi yazmak zorunda kaldım.

Ferhan Şensoy oyunculukla başladığı tiyatro yaşamını önce yönetmenlik sonra yazarlıkla taçlandırarak sanatının zirvesini yaşıyor şimdilerde. Son çıkan kitabı Gecedeste şiirsel metin biçiminde kurgulanmış. Kitap, içerik ve biçim olarak uzun bir monolog sanki. Şensoy kitabında insan, tarih, sanat, siyaset, yazarlık ve sahne üzerine düşüncelerini kendine has bir mizah diliyle aktararak bir kez daha dil ustası olarak karşımıza çıkıyor.

Ferhan Şensoy’un son yıllarda sahnelediği oyunları izlemeye hep gayret ettim. Yazdığı kitapları elimden geldiğince okumaya çalıştım. İzlenimim şu; üretimlerinden de anlaşılacağı üzere çoğu sanatçıdan farklı bir algısı ve derinlikli ve aynı zamanda berrak bir düşünce dünyası var. Sahnede olduğundan daha fazla yazarlığında politik mizahın ve ciddi komedinin de en akıllı ustası… Toplumsal düşünüyor… Sahnede olduğu gibi yazarlığında da hayatın bütününü sınırsız bir özgürlükle sayfalara resmediyor.

İyi ya da kötü her kesimle teması var. En tepede görgüsüz burjuvalar, kendine dönük yaşayan mülkiyetçi orta sınıf, sömürüldüğünün farkında olmayan halk tabakaları, okumuş şapşallar, akılsız yoksullar, gramajı düşük siyasiler, kibirli idareciler, aymaz aydınlar, kullanılmış aptallar, politik fırıldaklar, soytarılar, softalar, kolpacılar, zübükler, sünepeler ve budala lavuklar… Hepsinin hayatı, düşünce yapısı, söylemi, davranışı, yaşayışı, ruhsal yapıları ve kültürel durumları Ferhan Şensoy’un dili keskin, cesur ve özgürlükçü yazarlığına ham madde oluyorlar.

Usta yazar bu hammaddeyi yetenek hazinesine alıyor, eleştiriyor, dalga geçiyor, alaya alıyor, ironi yapıyor, argo kullanıyor, yerinde küfrediyor, gülüyor, eğleniyor, öfkeleniyor ve absürde bağlıyor.

Sen çok yaşa Ferhan usta.

Evrensel

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Metin Boran

Yanıtla