Türkiye’den Bir “Kadın Hamlet” Geçti

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mehmet Zeki Giritli

Seksenli yıllarda doğanların çoğunun çocukluklarından hatırlayacağı bir Türk filmi sahnesi vardır. Kadın karakter çocuğunu kapan kartalın peşinden kayalıkların zirvesine tırmanır, kartalı yakalar, kartalın boğazını sıkarak öldürür, fakat sonunda kartalla birlikte kayalıklardan düşerek kendisi de ölür. Bir çocuk için oldukça travmatik olan bu sahne Fatma Girik’le ilgili hatırladığım ilk şey. O dönem bu filmi televizyonlarda çok mu fazla gösteriyorlardı bilmiyorum ama benim yaşımdaki insanların çoğunun da hafızasında yer eden ilk Fatma Girik sahnesi bu olmuş galiba. İlkokul sıralarındayken ise bir “Hacı Bumbala” fırtınası esiyordu. Kartalı öldürürken çocuğunun acısıyla yanan masmavi gözler bu kez karşısındakini korkudan titreten bir ışık saçıyordu. Kanlı Nigar 1981’de, Boş Beşik 1969’da çekilmiş ama her iki film de benim için doksanlar demek. Takdir edersiniz ki bu deneyimlerimden dolayı, biraz büyüyüp de Fatma Girik’in ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu idrak edinceye kadar kendisi benim için biraz korkutucu bir figürdü. Girik’in oyunculuğunun gücünü fark ettiğim film ise 1985 yapımı Yılanların Öcü filmiydi. Şerif Gören’in yönettiği, Fakir Baykurt’un romanından uyarlanan bu filmde hayat verdiği Irazca ile devleşiyordu Fatma Girik. Özellikle filmin son sahnesini izleyip de Girik’in oyunculuğundan etkilenmeyen var mıdır bilmiyorum. İşte o mavi gözler soğuk ve karlı bir 24 Ocak günü kapandı. Türk sinema tarihinin gelmiş geçmiş en önemli oyuncularından birisinin vefatına ana haber bültenleri gereken ilgiyi göstermemişse de bu onların ayıbı diyelim.

Kişisel olarak çok hazzetmediğim bir tabir olsa da “Dört Yapraklı Yonca” olarak anılan yeşilçamın en önemli dört kadın oyuncusundan biriydi Fatma Girik. Bu tabirden hoşlanmıyor oluşumun sebebi ise bu dört kadın oyuncunun hem oyunculuk, hem dünya görüşü, hem sinemaya yaklaşımları açısından birbirlerinden aslında çok farklı yerlerde duran oyuncular olması. Fatma Girik özellikle sosyal meselelerdeki tavrı ve politik duruşuyla diğer üç oyuncudan ayrılıyordu. Türkan Şoray ve Filiz Akın biraz da karakterlerinin kırılganlığından hep hiçbir tarafı incitmemek üzerine konumlandırdılar kendilerini. Hülya Koçyiğit’in politik duruşu ise malum. Çok bir şey söylemeye gerek yok. Bu anlamda Girik, diğerlerinden hep daha cesur ve atak bir duruş sergiledi demek yanlış olmaz galiba. Oyunculuğunda ise her zaman bir tiyatro oyuncusu enerjisi vardır Fatma Girik’in. Tiyatro sahnesine çıksaydı nasıl olurdu acaba? Zira bu özelliği 2009’da televizyon için çekilen fakat kısa süre sonra yayından kaldırılan Golden Girls uyarlaması Altın Kızlar dizisinde de görmüştük. Tiyatroya nispeten yakın bir tür olan sitcom’da da başarılı bir performans sergilemişti. Fakat bundan yıllarca önce yine bir cesaret örneği sergileyip sinemada Hamlet’i canlandırmıştı. Bu büyük oyuncuyu sevgi ve minnetle anarken filmografisindeki en önemli olduğunu düşündüğüm bazı filmlerden de bahsetmek istiyorum.

 

Keşanlı Ali Destanı/ 1964- Yönetmen: Atıf Yılmaz: Gülriz Sururi’nin tiyatro sahnesinde can verdiği Zilha karakterini sinemada Fatma Girik canlandırmış ve bu rolüyle Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü almıştı.

Yaprak Dökümü/ 1967- Yönetmen: Memduh Ün: 2000’li yıllarda çekilen televizyon dizisiyle yeniden gündem olan Reşat Nuri Güntekin’in romanının sinema uyarlamasında, evin kızlarından Leyla rolünde Fatma Girik vardı. Cüneyt Gökçer ise Ali Rıza Bey rolündeydi.

Ezo Gelin/ 1968- Yönetmen : Orhan Elmas: Fatma Girik deyince akla ilk gelen karakterlerden olsa gerek. Orhan Elmas ve Behçet Kemal Çağlar’ın senaryosunu yazdığı filmdeki rolüyle Altın Küre kazanmıştı Girik.

Boş Beşik/ 1969- Yönetmen: Orhan Elmas: Yine bir tiyatro oyunu uyarlaması. Necati Cumalı’nın oyunundan sinemaya uyarlanan Boş Beşik’teki rolüyle bir kez daha Altın Küre ödülüne layık görüldü.

İntikam Meleği-Kadın Hamlet/ 1976- Yönetmen: Metin Erksan: Sinemada Hamlet’i canlandırmıştı. Şu an seyrettiğimizde filmdeki pek çok şeye artık gülsek de Fatma Girik’in çok başarılı ve özgün bir Hamlet performansı olduğunu söyleyebiliriz. Metin Erksan bu filmle Moskova Film Festivali’nde aday gösterilmişti.

Kanlı Nigar/ 1981- Yönetmen: Memduh Ün: Kemal Sunal’la birlikte rol aldığı filmlerden birisi olan Kanlı Nigar’la komedi yeteneğini de gözler önüne sermişti.

Yılanların Öcü/ 1985- Yönetmen: Şerif Gören: Irazca rolü unutulmazlar arasına girdi.

181 filmden en öne çıkanları bir araya getirmeye çalıştım. Aralarında seyretmediğim onlarca filmi daha var elbet. Bize kattığın her şey için teşekkürler Fatma Girik…

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Mehmet Zeki Giritli

Yanıtla