Kültüral´ın Hibrid Yolculuğu

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Erdoğan Mitrani

Yakup Almelek ve Yağmur Yağmur’un 4. Levent Sanayi Mahallesindeki bir metal kesim atölyesini çok amaçlı bir performans alanına dönüştürdükleri son derece işlevsel ve sımsıcak mekânda kurulan K! Kültüral Performing Arts, tasarımını, konseptini ve yönetmenliğini Kurucu Sanat Yönetmeni Yağmur Yağmur’un yaptığı, Türkiye’de sahnelenmemiş ya da az sahnelenmiş dünya tiyatrosu metinlerinin yeni yorumlarıyla, çağdaş Türkiye Tiyatrosunda yer edinmeyi hedefleyen, tüm sanat disiplinlerine açık bir ortak platform.

Pandemi sebebiyle gösterimlerine ara verene dek birbirinden ilginç ve etkileyici yapımlar sahneleyen Kültüral, bu sezon hem fiziksel hem çevrimiçi oyunlar sahnelenen hibrid bir sistemle yola çıkıyor.

Sahne sanatlarının asıl avantajı tabii ki performansların canlı olarak izlenmesidir. Hem bilet fiyatlarının yüksek oluşu, hem çok büyük mekânlarda sahnelendikleri için izleyicilerin hatırı sayılır bölümünün sahneye uzak kalması sebebiyle, ünlü opera mekânları, film ve ses teknolojilerinin çok geliştiği günümüzde operaları naklen, ya da filme alınarak da izletiyorlar. Pandemide yurt dışının önde gelen tiyatroları arşivlerini ücretsiz olarak açtıklarında bu uygulamanın yıllardır tiyatrolarda da geçerli olduğu görüldü. Çok sayıda kamera ve üst düzey ses sistemleriyle çekilen bu gösteriler, izleyiciyi salondan alıp sahnenin ta içine, oyuncu ile burun buruna getirerek, canlı oyuncu olmayışı dezavantajını dengelemeye çalışan farklı ve ilginç izleme deneyimleri sunuyorlar.

Yağmur Yağmur, gerek fiziksel, gerek online çalışmalarında, görselliğe sinemasal bir tat katan ancak salt tiyatro tadını her dem veren çok başarılı bir yaratıcı. Kültüral’ın bu sezondaki çevrimiçi çalışmaları, teknik düzeyleri çok başarılı profesyonel işler.

Asıl amaçları, sahnelemeleri gelecek için kayıt altına almaktan çok, tiyatroya gidemeyen izleyicilere düzeyli biçemde ulaştırmak, çevrimiçinin sadece salgın sebebiyle kalabalığa girmekten çekinen seyircilere değil, Türkiye’de tiyatroya yeterli derecede ya da hiç ulaşamayan izleyicilere de oyunları götürmek. Örneğin, ‘Madam Giyotin’ gibi İstanbul içinde bile turneye çıkması güç bir oyunun Diyarbakır’dan izlenmiş ve de çok beğenmiş olduğunu yazan e-mail’ler almışlar.

Kısaca söz edeceğim Kültüral’ın yapımları konusunda kapsamlı fikir edinmek isteyenler, Şalom web sitesinde, 29.05.2019, 12.02.2020, 22 ve 29.09.2021 tarihlerindeki canlı gösterim izlenimlerimi okuyabilirler.

 

‘AB Uyumlu Aile

Kültüral Performing Arts’ın ilk çevrimiçi oyunu, Şenay Tanrıvermiş‘in yazdığı, Yağmur Yağmur’un yapımcılığını, proje tasarımını, konseptini görüntü oluşturup yönettiği, videoart ve kostüm tasarımlarını üstlendiği ‘AB Uyumlu Aile’, renkli, coşkulu, aynı zamanda karanlık da olan bir ‘tuhaf aile’. Monoton hayatlarının gündelik sorunlarında sıkışırken, bu bozuk senfoninin her bir dişlisini hızla birbirine geçiriyorlar; her şey ‘gerekliliklere’ uygun bir tavırla birbirine dönüşürken, parçalanan şeyler sürekli birbirini yargılıyor.

Aile, sistem, iktidar, cinsiyet, kimlik, sıkışmışlık ve arada kalmışlık gibi kavramların sorgulandığı, Ayşe Lebriz BerkemAltuğ GörgüMerve Güran, Dilara Mücaviroğlu’nun başarıyla canlandırdığı AB Uyumlu Aile’, tasarlama, konsept oluşturma ve sahneleme konusunda bir tiyatro dersine dönüşen, geleceğin tiyatrosunun nasıl olacağını da haberleyen bir gösteri.

Oyun sadece çevrimiçinde.

‘Oda Komşum Richard Wagner’

İstanbul Tiyatrolarına benzersiz bir mekân armağan eden, K! Kültüral Performing Arts’ın diğer kurucu ortağı 1936 Ankara doğumlu Yakup Almelek, iş yaşamının yanı sıra kültür sanat ve edebiyat alanında çalışmalarını aralıksız sürdürmüş bir yazarımız.

Almelek’in ‘Hasta Bir Beyin’ adlı öyküsünü oyuna dönüştürerek yazdığı ‘Oda Komşum Richard Wagner’, biri Türk Yahudi, diğeri Amerikalı beyaz iki gencin antisemitizmden yola çıkarak, ayırımcılık ve ötekileştirme konularında, zenci düşmanlığından homofobiye uzanan tartışmalarından oluşur.

Murat İpek, yazarın hoşgörülü bakışının günümüz katı gerçekliğini göz ardı edebildiği savıyla, karakterleri ve durumu keskin bir politik mercek altında ele almayı yeğleyerek, Almelek’in ütopik iyi niyetiyle, kapitalist düzenin çarpık temellerini ve sistemin distopik evrenini karşı karşıya getirebilmek amacıyla, iki genç üniversitelinin temsil ettiği ‘masumlar’ dünyasının karşısına, din, ekonomi, hukuk ve ahlaki değerleri acımasız şekilde kullanan amansız kapitalizmin simgesi olarak, duyarsız duruşuyla yarı fantastik bir kaşar ‘drag queen’ oturtur.

İbrahim Cem Tek’le Emre Yetim”i çok uyumlu, çok başarılı bir ikili olarak yöneten Murat İpekGaye Kızılışık’ın Kostüm ve Orçun Okurgan’ın hareket tasarımlarının desteğiyle de müthiş bir ‘drag queen’ canlandırıyor.

Oyun hem canlı performans hem çevrimiçi olarak gösterimde.

‘Madam Giyotin’

İlk kez 2017’de sahnelenen ‘Madam Giyotin’, umut dolu kitlesel bir başkaldırı olarak başladıktan kısa süre sonra ‘Korku Krallığı’na dönüşen Fransız Devriminde yaşamış, gerçek hayatta yolları kesişmemiş olsa da, eylemleri ve fikirleriyle aynı tarihin birer parçası olmuş,  giyotinle idam edilmiş dört kadını, zamansız ve mekânsız bir ortamda buluşturur.

Feminist ve aktivist oyun yazarı Olympe De Gouges (Zeliha Gürsoy)Jean Paul Marat’nın katili gözüpek suikastçı Charlotte Corday (Merve Güran), Karayipli casus Marianne Angelle (Çiğdem Yıldız) ve tuhaf şekilde ileri görüşlü Marie Antoinette (Betül Arım), bu ‘oyun içinde oyun’da birlikte takılarak 1793 Paris’inin çılgın ve çığırından çıkmış kanlı vahşetine mizahın gücüyle direnmeye çalışırlar.

Yağmur Yağmur’un sahnelemesinde şiddet ve vahşetin gülünçleştirilerek yerildiği, hüzün ve kahkahanın bir arada olabildiği Madam Giyotinin başarısında, bu kadınları başlarına ne gelirse gelsin düzenle dalga geçecek kadar cesur, parlak, cüretkâr ve eğlenceli karakterler olarak yorumlayan dört müthiş oyuncunun büyük katkısı var.

Oyun hem canlı hem çevrimiçi olarak gösterimde.

‘Paravanlar’

2019 baharında prömiyerinin ardından Çizgi dışı yazar ve düşünür Jean Genet’nin ölmeden önce 1961’de yazdığı son oyun olan ‘Paravanlar’ Türkiye’de ilk kez 2019 baharında sahnelenmiş, 2019 – 2020 sezonunda hem seyircinin hem de eleştirmenlerin büyük beğenisini kazanmıştır. Uyarlayan, yapımcılığını, proje, sahne, görüntü ve videoart Tasarımlarını üstlenen Yağmur Yağmur, oyunu müziğin, dansın, ışığın, animasyon ve video art’ın sahne plastiği içinde harmanlandığı disiplinlerarası bir yapım olarak yönetir.

Yağmur Yağmur, Paravanların 280 sayfayı bulan metnini her türlü övgünün üzerinde bir dramaturgiyle, dokuz oyuncunun yorumladığı, iki bölümlük, ara hariç iki buçuk saat süren bir performansa indirgeyerek müthiş başarılı bir sahnelemeyle su gibi akmasını sağlar.

Cezayir Savaşı’ndan ilhamla tüm yaşam hikâyesini son kez bir oyun aracılığıyla ortaya koyan Jean Genet’nin savaşta geçen maskeli bir balo olarak tasarladığı oyun, yabancılaşmanın, dayatmanın ve sapmanın tüm yansımalarını kırılan aynalardan, prizmalardan, dijitalleşen dünyadan akan imgelerle, zalimlerin ve mazlumların aynı parçalı görüş açısında yansıdığı fotoğraflarla çizer. ‘Kimlik’ kavramını parçalayıp tahrip ederek, ‘yoklukla çokluğu’ aynı anda tartışarak, gerçekliğin özünü an be an kırarak, özgürlüğü, hakları, estetiği ve varoluşu yeniden düşünür.

Kanımca 10- 12 yıldır İstanbul’da sahnelenmiş en iyi on oyundan biri olan Paravanları, kaçırmış olanlar ve benim gibi defalarca izlemeye doyamayanlar için Kültüral, bu kez bir çevrimiçi yolculuğa çıkarıyor. Bu son sahnelemede, Genet’nin metninin ‘queer’ yönü daha da fazla açığa çıkarken, Musa Can PekcanÇiğdem YıldızAltay Özbek, Eren Akova, İbrahim Cem TekMusa Can PekcanŞakir GülerŞirin ErgüvenTeoman GelmezZeliha Gürsoy ve Gülnara Golovina, gerçeküstüyle absürdün daha da belirginleştiği dört dörtlük ekip oyunculuğu sergiliyorlar. Orçun Okurgan’ın bir beden dili dramaturgisine dönüşmüş hareket düzeniyle koreografisi müthiş.

Yetkin bir profesyonel ekibin, profesyonel ekipmanlar ve profesyonel ses düzeniyle, sekiz farklı kamera ile filme aktardığı oyun, video art çalışması, animasyonları, üst üste çoklu çekimleri ile yurt dışında yapılanları aratmayacak düzeyde bir çalışma.

Sezonun olmazsa olmazı. Sadece çevrimiçi gösterimde.

Hepinize sağlıklı seyirler dilerim.

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Erdoğan Mitrani

Yanıtla