The Beatles / Belgesel / Psychedelic

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Serkan Fırtına

1960 yılında kurulan ve dünya rock müzik tarihinin kilometre taşlarından The Beatles’ın sadece bir müzik grubu olarak anılması yetersiz bir söylem olur. Saçları, kıyafetleri ve söylemleriyle yerleşik değerleri yerinden oynatan, moda dâhil olmak üzere birçok alanı etkileyen bu dört kişi, milyonlarca insanın yaşamında birçok iz bıraktı ve bırakmaya devam ediyor.

John Lennon ve George Harrison’un ölümüyle hayatta kalan kalan iki üyesi Ringo Starr ve Paul MacCartney.

Dijital platformlardan Disney Plus’ta müzik prodüktörü Rick Rubin ile The Beatles’ın efsanelerinden Paul McCartney’nin, müzik üzerine derinlemesine sohbete daldıkları “McCartney 3,2,1” adlı altı bölümlük harika bir belgesel var.  Beatles’ın hit olmuş parçalarının keyifli hikayelerini, yaratıcılık süreçlerini ve grup hakkında çok bilinmeyen ayrıntıları dinlemek paha biçilemez.

Belgeselin konseptinde, etkileyici ışıklarla siyah beyaz bir atmosfer içinde Rubin ile McCartney öylesine samimi bir sohbetin içine giriyorlar ki sanki yanımızda konuşuyorlar hissi uyanıyor. Mixer masasında, seçtikleri şarkıları ayrıntılarına inerek dinlemeleri, bizler için daha önce duymadığımız şeyleri yakalama fırsatı veriyor.

Sanatta, toplumsal yaşamda, doruk nokta denilebilecek bir zamanı yaşayan 60’lar kuşağı birbirlerinden çok besleniyordu. Şairler, yönetmenler, ressamlar, ressamlar, heykeltraşlar, dsiplinlerarası yaklaşımların temelini atıyordu. McCartney ne kadar şanslı bir kuşak olduklarını açıklarken bahsettiğim şeylere benzer cümleler kurdu. Dönemin kültür-sanat atmosferini çok güzel örneklerle açıkladı.

McCartney, Liverpool’lu olduğunu ve orada İrlanda – Kelt etkisinin yoğun hissedildiğini söyleyerek, Keltlerin bir şey yazmadıklarını ve ozan geleneğini sürdürdüklerini ve kendisinin müzikle olan yolculuğunda bu geleneğin izleri olduğunu ifade ediyor. John’la birlikte Beatles’ın altyapısını böyle şekillendirdiklerini ekliyor.

İlk başladıkları zamanlarda ritim ve blues (R&B) etkisini, sevdikleri ve etkilendikleri kişilerden yaptıkları cover parçaları düşününce, müzik ve sanatın etkileşim ve dönüşüm gücüne hayran kalmamak elde değil.

Belgeselde aklımda kalanlardan biri de kendileri dışında hangi grupları dinledikleri sorusuydu. McCartney, Pink Floyd’u dinlediklerini ve onların deneysel işlerini önemsediklerini söyledi. Vay be! İşte bu bilgiye çok şaşırdım. Çünkü ilk karşılaşmaları hakkındaki bilgi sadece Pink Floyd üyelerinin anlatımlarıyla tek taraftan yapılan bir yorumdu. Pink Floyd üyelerinin Beatles ile tanışmaları 21 Mart 1967 yılında gerçekleşiyor. Aynı yıllarda müzik tarihinin efsaneleşmiş stüdyosu Abbey Roads’ta üç numaralı oda da Pink Floyd The Piper at the Gates od Down adlı çıkış albümlerini, The Beatles ise Sgt. Pepper’s Lonely Hearts Club Band albümünü çalışıyordu. Yaşça biraz daha küçük olan Pink Floyd üyelerinin, ünlerinin ve müziklerinin zirve dönemini yaşayan Beatles’ı kayıt yaparken sessizce bir köşede izlemeleri ve onlara hayran kalmaları kendi anlatımlarından biliniyor. Belgeselden öğrendiğimiz kadarıyla demek ki Beatles’da Pink Floyd’u gözlemliyor ve dinliyormuş.

Yukarıda bahsettiğim iki albümün psychedelic olarak kabul edilmesi ise ayrı bir tesadüf.

Psychedelic, 1960’lı yıllarda popüler olan birçok sanat dalını etkileyen bir akımdır. Etimolojik olarak “ruh ve bilinç” anlamına gelir. Gözle görülmeyen ruhsal dünyanın görünür hale gelmesini ifade eder. Beatles bu albümü çıkarttığı yıl pschedelic kültürle olan ilişkisini sinemaya da taşır. Magical Mystery Tour adlı absürd filmi yaparlar. Yapımcılığını ve senaristliğini grup üyelerinin üstlendiği ve kendilerinin de oyuncu olarak yer aldığı film, bir grup insanın ilginç ve sihirli bir otobüs gezintisine çıkmalarını ve bu yolculuk sırasında beklenmeyen, gerçeküstü olaylarla karşılaşmalarını konu alır. Psychedelic demişken Beatles’ın Yellow Submarine şarkısı ile aynı adı taşıyan filmi anmadan olmaz. Psychedelic unsurların, fantastik bir müzikal şeklinde işlendiği animasyon dönemin en ilginç yapımlarından birini oluşturur.

Bu kısa yazıda size bu efsanevi grubu anlatmak mümkün olmaz. Bu harika belgeseli ve bende çağrıştırdıklarını sizlerle paylaşmak istedim.

            Not: Disney Plus’ta The Beatles ve John Lennon hayranları için iki belgesel daha var. Biri toplam 6 saatlik 3 bölüm halinde yayınlanan Peter Jackson’ın yönettiği, 1969 ve 1970’te grubun daha önce gün yüzüne çıkmamış görüntülerinden yer veren ve Londra’da gerçekleştirdikleri son canlı performans olan çatı konserin de yer aldığı  Get Back. Diğeri ise, John Lennon: His Life, His Legacy, His Last Days adlı belgesel. Burada da John Lennon’ın öldürülmesi etrafında gelişen olaylar ve müzisyenin yakın çevresi ile yapılan söyleşilere yer veriliyor.

 

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Serkan Fırtına

Yanıtla