‘Kelimeler Önemlidir Anne…’

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Bahar Çuhadar

Oyun Atölyesi’nin ‘Kırlangıç’ı yas, öfke, başkalarının acısını hissedebilmek, ‘bizden olmayanların’ yaşamlarına saygı duymak ve anne-çocuk ilişkisindeki yarıklar üzerine düşündüren, başarılı bir oyun. Metnin ağır dramatik anlatısına rağmen Selen Öztürk’le Uğur Kanbay’ın çok uyumlu ritmi, ikili diyalog üzerine kurulu oyunu seyirci dostu bir hale getiriyor.

KIRLANGIÇ (BEŞ ÜZERİNDEN DÖRT YILDIZ)

OYUN ATÖLYESİ

‘Kelimeler önemlidir anne...’

 Yazan: Guillem Clua

 Yöneten: Birkan Uz

 Oyuncular: Selen Öztürk, Uğur Kanbay

 Ne zaman, nerede: Bu akşam ve 7 Nisan Cuma 20.30’da Oyun Atölyesi’nde.

 Süre: 85 dk.

 Bilet fiyatları: 100 ve 185 lira

ABD’nin Florida eyaletine bağlı Orlando kentindeki Pulse Club adlı gece kulübüne, 2016 senesinin 12 Haziran’ında, saat gecenin 2.00’sini gösterirken bir silahlı saldırı düzenlendi. Afganistan kökenli ABD’li erkek saldırgan dahil 50 kişinin öldüğü, 58 kişinin yaralandığı saldırı ‘korkunç olayların yaşandığı bir çağda yaşadığımız’ için gerçekleşmiş değildi. Doğrudan bir hedefi vardı. ‘Orlando katliamı’, LGBTİ+ toplumuna yönelik bir nefret saldırısıydı. Pulse Club, eşcinsellerin gittiği bir mekândı ve o gece içeride 320 civarında kişi ‘Latin gecesi’ için bardaydı… Katliam, ABD’de LGBTİ+ toplumuna yönelik düzenlenen en ölümcül saldırı olarak anılıyor.

‘Kırlangıç’, sadece ‘dilediği gibi yaşamak istediği’ için öldürülen, kabullenmeyeceği endişesiyle başta ailelerine karşı ‘hayatı boyunca başka biri gibi davranan’ insanların öyküsünden küçük bir kesit anlatıyor. Bunu da yukarıdaki tarihi katliamdan esinle yapıyor.

‘Kelimeler önemlidir anne...’

Ramon’ı Uğur Kanbay, Amelia’yı ise Selen Öztürk canlandırıyor.

Derin bir insanlık meselesi

Oyun Atölyesi’nin Birkan Uz yönetiminde, Selen Öztürk ve Uğur Kanbay’ın oyunculuğuyla gerçekçi bir dekor içinde sahneye taşıdığı oyunu, İspanyol oyun yazarı ve senarist Guillem Clua, ‘Orlando katliamı’ndan yola çıkarak yazmış. Disiplinli bir eğitmen olduğu kılık kıyafetinden bakışlarına her halinden anlaşılan bir piyano öğretmeniyle, ısrarla ondan şan dersi almak isteyen bir gencin ilk görüşmesine tanık oluyoruz. Meksikalı, müziğe pek yetenekli olmadığını ilk andan gördüğümüz bir genç olan Ramon, piyano eğitmeni Amelia ile onun salonunda buluşur. Ramon bir kazada kaybettiği annesi için düzenlenecek anma töreninde, annesinin ona çocukken söylediği ‘Kırlangıç’ adlı parçayı seslendirmek için ondan ders almak niyetindedir.

Aralarında, seyircinin oyuna hızla ısınmasına vesile olan kinaye dolu diyalogların geçtiği bir açılışla giriyoruz oyuna. Gergin bir kadındır Amelia, Ramon ise olabildiğince rahat ve sempatik tavırlıdır. Ders arasına sıkışan sohbet ilerledikçe hikâyenin ve Ramon’ın asıl meselesi de yaprak yaprak açılır. Amelia’nın da yakın zamanda yaşadığı korkunç bir kayıp söz konusudur…

Hikâyenin sürprizlerini ve Ramon’ın orada oluşunun gerçek sebebini, oyun ilerledikçe Amelia’yla eşzamanlı öğreniyor seyirci. Ve tabii Orlando katliamının oyunla alakasını da…

‘Kırlangıç’ hayli dramatik bir anlatı. İkili bir diyaloğa dayanarak seyircisini güncel ve derin bir insanlık meselesi üzerine düşünmeye davet ediyor. Odağında LGBTİ+’ların yaşam hakkı olduğunu söylemek mümkün ama beni asıl vuran, anneler ve çocukları arasındaki ‘kabullenilmiş sessizlik’ meselesi olduğunu söylemeliyim. Oysa metnin dediği gibi: “Kelimeler önemlidir anne…” Doğurduğumuz çocukların ‘sahibi ve yönlendiricisi’ olamayacağımızı anımsatan, sevdiğinizi söylediğiniz birini -çocuğunuz olsa bile- gerçekten tanımanın, onun aslında kim olduğunu anlamaya çalışmanın, olduğu gerçek kişiyi, yaşam biçimini yargısızca kabullenmenin kıymetine dair bir oyun bu.

Metin ağır dramatik anlatısına rağmen sohbete yerleşen esprilerle çok akıcı bir yapıya bürünmüş. Keza Selen Öztürk ile Uğur Kanbay da çok rahat, uyumlu bir ritim kurmuş. Bir transı canlandırdığı ‘Eylül’deki performansıyla uzun süre konuşulan Kanbay (‘Eylül’ün meseleyi ele alış biçimini dramaturjik açıdan eleştirmiş ama Kanbay’ın oyunculuktaki yeteneğini herkes gibi teslim etmiştim) durağan denebilecek bir metnin içindeki tertemiz performansıyla kendini bir kez daha ispatlıyor.

Ajite etmeden…

‘Kırlangıç’ sezonun iyilerinden. Seyirciyi ajite etmeden; yas, öfke, başkalarının yaşamlarına saygı duymak, anne-çocuk ilişkisindeki yarıklar gibi meseleleri duyarlı bir dil ve bakışla ele alıyor. Bizi insan yapan şeyin ‘başkalarının acılarını da kendi acımız gibi hissedebilmek’ olduğunu anımsatıyor.

‘Kelimeler önemlidir anne...’

Depremzede tiyatrolar İstanbul’da

Deprem sonrası ayakta durmaya çabalayan sekiz bölge tiyatrosu, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü kapsamında İstanbul’da sahnede olacak. İBB Kültür Dairesi Başkanlığı, Tiyatro Kooperatifi’nin önerisiyle, bölgedeki topluluklarla bir dayanışma sergiliyor. Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü’nün organizasyonuyla 26-30 Mart arasında İBB’ye bağlı kültür merkezlerinde depremden etkilenen illerdeki tiyatro ekiplerini ağırlayacak. Beş yetişkin, üç çocuk oyunu seyirciyle ücretsiz olarak buluşacak. Projenin yıl boyu sürmesi planlanıyor.

Adana Gösteri Sanatları Merkezi ‘Canlanan Masallar’, Adana Gülse Tiyatro ‘Vikingler Yıldız Taşı Kolyesi’, Osmaniye Pano Kids/Tiyatro Mavra ‘Bugün Ne Anlatsam’ adlı çocuk oyunlarını; Adana Ekol Casting ‘Eyvah Babam Kapıda’, Hatay Ortak Sahne ‘Halktan Biri’, Adana Reverans Sanat ‘Üç Kadın ve Bir Kavanoz Kül’, Tarsus Şehir Tiyatrosu ‘Duvar’, Hatay Nar Sahne ‘Bağ’ adlı oyunlarıyla sahnede olacak. Depremin yükünü bir parça olsun almak isteyen seyirciler, oyunlara bekleniyor. kultursanat.istanbul/etkinlikler adresinden programa ulaşabilirsiniz.

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Bahar Çuhadar

Yanıtla