Sanat Alanında Hak İhlalleri/Nisan 2023

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Sanat Meclisi’nin hazırladığı, Nisan ayında gerçekleşen hak ihlallerini içeren raporu okurlarımızla paylaşıyoruz:]

Sanat sezonunun sonuna doğru yaklaşılırken sanat alanı yine yasak ve baskılarla boğuştu durdu. İşte Nisan 2023 de sanat alanının başına gelenler:

Üzerinde, “Bu ürün size pahalı mı geldi? Erdoğan sayesinde”  yazılı etiketlerin tasarımcısı grafiker Mahir Akkoyun, etiketlerin marketlerdeki ürünlere yapıştırılması ve sosyal medyada yayılmasından sonra gözaltına alındı. Akkoyun’un avukatı, “Gözaltına alınma sebebi, Twitter’da paylaşmış olduğu tasarımlar. Cumhurbaşkanı’na hakaretten şu anda gözaltında… Paylaşımlarında herhangi bir suç yok, hakaret suçu oluşmamış durumda ama yine de gözaltında” dedi. Yükselen tepkiler sonunda tutuksuz yargılanmak üzere Akkoyun serbest bırakıldı.

CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca; iktidara geldikleri ilk günden itibaren sanatın önündeki engelleri tek tek kaldıracaklarını kaydetti. Sanatçının bugün gelinen noktada ‘geçinebilecek miyim’ diye düşünmek zorunda bırakıldığını vurgulayan Karaca, “Sanatçılar geçim derdi olmadan yaşayacak ve sanatını aklında hiçbir soru işareti olmadan icra edecek. Gençlerin kültür ve sanat aktivitelerinden 25 yaşına kadar yararlanabilmeleri için kültür kartı tanımlarken aynı zamanda diğer yurttaşlarımızın da benzer aktivitelere erişimlerinin sağlanması, kültür ve sanat etkinliklerinin herkes için ulaşılabilir olması önceliklerimizden olacaktır” dedi.

Show TV’de yayımlanan “Kızılcık Şerbeti” dizisi, muhafazakâr bir ailede yaşanan “gerdek gecesindeki kadına şiddet sahnesi” nedeniyle ceza aldı. RTÜK kararına göre diziye 5 hafta durdurma ve 1,5 milyon TL para cezası verildi. Birçok izleyici ve sanatçı RTÜK’ün kararına tepki gösterdi. RTÜK, genel olarak dizilerdeki kadına karşı şiddet olaylarına karşı cezai yaptırım uygulamazken “Kızılcık Şerbeti” son zamanlarda iktidar çevresi tarafından “muhafazakâr aile yapısına saldırdığı” öne sürülerek hedef haline getirilmişti. Dizideki Alev karakterini canlandıran Müjde Uzman,  “Sanat; eleştirir. Ayna tutar. İyiye, güzele olan algıyı ve ilgiyi geliştirir. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Biz buradayız” ifadelerini kullandı.

Albüm çalışması için geldiği İstanbul’da, uçaktan indikten sonra gözaltına alınan ve yurt dışı yasağıyla serbest bırakılan sanatçı Ali Baran’a sosyal medya paylaşımlarında “terör örgütü propagandası” yaptığı gerekçesiyle 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Sanatçının avukatı, “Ceza verildiği gibi yurt dışı yasağı da kalkmadı. Müvekkilim Almanya’da yaşamasına rağmen evine dönemiyor. Geçim kaynağı olan konserlerini gerçekleştiremiyor” dedi.

Yazar Yavuz Ekinci,  “Rüyası Bölünenler” romanı hakkında toplatma kararına karşı yaptıkları itirazın reddedildiğini açıkladı. ‘Bana İsmail deyin’, ‘Günün birinde’, ‘Sırtımdaki ölüler’ ve ‘Belki de dünyanın sonundayım’ kitaplarının yazarı Ekinci, “Bir yapıtın evrenine açılan dava soyuttur; onu mahkemede yargılayıp yasaklamak politiktir. Benim düşlerim benimdir, benim düşlerimi kimse denetleyemez” dedi. Ekinci’nin avukatı ise, kararı AYM’ye taşıyacaklarını belirtti.

Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından yayınlanan ‘2022 yılı kitap pazarı raporuna’ göre, yayımcılık sektörü kitap üretiminde 7 yıl öncesine geriledi. Dünyada yaşanan kâğıt krizi ve ülkede yaşanan döviz kurunun sektörü darboğaza soktuğuna dikkat çekilen raporda, “Küresel selüloz fiyatlarının ve ithal edilen kâğıdın navlun bedelinin artması, kâğıtta dışa bağımlı oluşumuzu bize bir kez daha hatırlatmıştır. Döviz bazında yaşanan fiyat artışları sektörümüzü büyük bir krize sokmuştur”  ifadelerine yer verildi. Rapora göre, 2022 yılında bir önceki yıla göre oransal olarak yüzde 13,3 küçülme gerçekleşti. Sektörün son on yılında ilk kez yaşadığı bu küçülme ile kitap üretimi 2015 yılı seviyesine gerilemiş oldu.

Ülke yeni bir seçime doğru gidiyor. İktidarın 21 yılda yarattığı ümitsiz manzaraya karşı muhalefet partileri iddialı programlar hazırladılar, sanatçılar ve sanat örgütleriyle yoğun toplantılar yaptılar. Ancak partilerin programlarında sanat alanının dertlerine köklü çözümler getirecek bir plan ne yazık ki görülmüyor. Öncelikle ifade özgürlüğünü güvence altına alacak yasal girişim önerileri çok sağlam değil. Sanat alanını koruyucu ve kollayıcı tedbirler ise dertlere çare değil. Görünen o ki, iktidar gitse de kalsa da sanat alanının durumunda köklü değişiklikler olamayacak. Bu durumda seçimden medet umanların umutları başka bir bahara kalacak gibi gözüküyor.

Paylaş.

Yanıtla