Bir Kadının Kavgaları: İnsan Mağdur Olmaktan Sıkılır

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Aile ve koca ve toplum şiddetine uğramış bir kadın, bu oyunda kendi kavgasını öne sürüyor, feyz mi olur, feraset mi olur, bu bir başka soru ve sorun. Oyunu izlerken elbette insan kendi geçmişine gidiyor ve tartıyor

Ahmet Güneş

Bazı roller insana yapışır, bazı neşeler insana geç yaklaşır. Gündelik yaşam insandan insan ve zaman alır götürür. Şahit oluruz bazen ya da yaşarız ve artık şaşırmaktan vazgeçmiş oluruz. Dedikleri gibi, insanın insana etiği var, insanın insandan esirgediği var.

Geçtiğimiz günlerde Moda Sahnesi’nde ‘Bir Kadının Dönüşümleri-Kavgaları’ oyunu gösterime girdi. Fransa’nın genç yazarı Edouard Louis’in aynı isimli kitabından uyarlanan oyun, önceki kitapları gibi bir aileyi yani kendi ailesini konu ediyor. Kitapları Türkiye’de de hatırı sayılır bir kitle edinen Edouard Louis, sınıf, kimlik, aidiyet, eşitsizlik gibi hayati konuları annesi üzerinden anlatıyor bu kitabında. Oyun ise ayrı bir yazı ve gösterim süreci.

Kemal Aydoğan’ın yönettiği tek kişilik oyunda Onur Ünsal yer alıyor. Ünsal, daha önce aynı yazarın yine tek kişilik ‘Babamı Kim Öldürdü?’ oyununda hayran bırakan bir oyunculuk izlettirmişti. Burada yönetmen Aydoğan’ın sürekliliği de etkili tabii. Radarına giren yazarları hiç bırakmıyor.

Ayberk Erkay’ın çevirdiği oyunda Onur Ünsal hem bir anlatıcı hem de anlattığının canlı kanlı takdimi. Bengi Günay’ın her anlatıma ayrı ve ince düşündüğü dekor tasarımı ise izleyiciye oyunun rotasını sırayla gösteriyor. Bir şiddete götürüyor en önce bizi oyun ve oyuncu. Dünyanın şiddeti ve insanın insana şiddeti. Fakirlikten erken yaşta işçiliğe, sonra erken evliliğe ve yine sonra anne olmaya giden bir kadının evine giriyoruz oyunda. Burada artık Ünsal annesi ve annesinin hayalleri oluyor, hem de ayakta alkışlanacak biçimde.

Özgürleşmenin kıyısından ya da kenarından geçmiş bir insan bir gün o yola girmekten korkmayabilir. Hatta ötesini geçip kendini özgürleştirme yoluna girebilir. Bu oyunda da bir kadın, kavganın ortasında kendi kavgasına girişiyor. Alışıldık bir hayat, sıradan günler gibi. Nihayetinde her şeyin bir sınırı olur, insan mağdur olmaktan sıkılır.

Aile ve koca ve toplum şiddetine uğramış bir kadın, bu oyunda kendi kavgasını öne sürüyor, feyz mi olur, feraset mi olur, bu bir başka soru ve sorun. Oyunu izlerken elbette insan kendi geçmişine gidiyor ve tartıyor.

Yazıyı yazarken Kürt sanatçı Rewşan Çeliker’in ‘Lalixan’ şarkısı aklıma geldi. Oyunda geçen hayata benzer bir yaşamın içinde olan Lalixan adlı bir kadın, kendi kaçış serüvenini değil ama nedenini anlatıyor. Bazı anlatılar dünyanın tüm kıtalarında yaşanmaya devam ediyor, diyor insan. Bu benzerlikler korkutuyor ve korkutmalı da.

Değişim biraz da cürettir. Oyunda denk geldiğimiz geçmişe gitmeler ve geleceğe dair umutsuzluk, bir yerden sonra kendini ‘hayatın olağan akışı’na bırakmıyor, aksine isyan edip adım atıyor. Arada ‘annesinin’ sesine varan Onur Ünsal’ın şarkıları da izleyeni dikkate sürüklerken, jestleri ve enerjisi insanı hayran bırakıyor.

Bir kadının uğradığı sesli ve sessiz şiddet bir özgürleşme sebebi olarak bu oyunda kendini gösteriyor. Yaşayarak ve öğrenerek kendi yolunu çizmeye çalışırken bir kadının anlatıldığı bu oyun, özgürleşmeye ilham veriyor.

Yaşamanın ve yaşamın mücadelesinin verilmesinin korku haline getirilerek bunun pohpohlamasına karşı bu hikâyeler çok kıymetli. İnsan bazen yolunu böyle bulur. Göstermenin önemi ve bakmanın etkisi bu oyunda kendini örnek değil ‘vaka’ ilan ediyor. Günümüze de bir bakış atıyor.

Yazarlığına şiddet mefhumunu farklı biçimlerde sergileyerek, ailesinden örneklerle sürdürerek başlayan Louis, bir başka tarihi bize gösteriyor. Oyun da oyuncu da bunun hakkını fazlasıyla veriyor. Müzikler ise dikkate değer bir nefes. Alkışı bol, emekleri sağ olsun.

KÜNYE

Yazan: Edouard Louis

Çeviren: Ayberk Erkay

Yönetmen: Kemal Aydoğan

Oynayan: Onur Ünsal

Dekor Tasarım: Bengi Günay

Kostüm Tasarım: pcgf

Işık Tasarımı: İfran Varlı

Visual Art: Ecem Dilan Köse

Vokal Koçu: Damla Pehlevan

Afiş Tasarımı: İlknur Alparslan

Oyun Fotoğrafları: Orçun Kaya

moda sahnesi TV: Halil Serhan Köse

Dekor Realizasyon: Osman Damla

Asistanlar: Mesut Karakulak, Sevda Yeliz Nar

Visual Art Asistanı: Barış Yılmaz

YENİ YAŞAM

Paylaş.

Yanıtla