– 02 Mayıs Pazartesi 20:30 (Son Gösterim)
Mesele / Prospero Dans Topluluğu
– 05-19 Mayıs Perşembe 20:30
Yeni Bir Hayat İçin / BGST Tiyatro Boğaziçi
– 07-14 Mayıs Cumartesi 13:30
Memo’nun Önlenemez Yükselişi / Semaver Kumpanya (Çocuk Oyunu)
– 07 Mayıs Cumartesi 20:30
27 Mayıs Cuma 20:30
Otobüs / BGST Tiyatro Boğaziçi
– 08 Mayıs Pazar 18:00
20 Mayıs Cuma 20:30
21 Mayıs Cumartesi 20:30
Selam Sana Shakespeare / BGST Tiyatro Boğaziçi
– 11 Mayıs Çarşamba 20:30
Artık… / Atölye Tiyatro Topluluğu
– 12 Mayıs Perşembe 20:30 (Prömiyer)
16 Mayıs Pazartesi 20:30
4.48 Psikoz / Tiyatro POT
– 13 Mayıs Cuma 17:30
Artiz Mektebi / İ.Ü. Kültür Kulübü Tiyatro Topluluğu (Uluslararası Mizah Festivali kapsamında)
– 13 Mayıs Cuma 20:30
Aykırı İkili /Adıgüzel GSL (Uluslararası Mizah Festivali kapsamında)
– 14 Mayıs Cumartesi 16:30
Aziz Nesin’e Üç Farklı Bakış (kolaj) / GSÜ Tiyatro Topluluğu
– 14 Mayıs Cumartesi 20:30
Molière Efendi / BGST Tiyatro Boğaziçi (Uluslararası Mizah Festivali kapsamında)
– 15 Mayıs Pazar 19:30
Stand Up Gösterisi / Sorunsuz Komedi Sahnesi (Uluslararası Mizah Festivali kapsamında)
– 18-25 Mayıs Çarşamba 20:30
Kurbağa Öyküleri / Ladies & Gentlemen (Müzikal)
– 21-28 Mayıs Cumartesi 13:30
Nasreddin Hoca / Semaver Kumpanya (Çocuk Oyunu)
– 22 Mayıs Pazar 18:00
Gülüşün Güller Açsın / BGST Tiyatro Boğaziçi
– 24 Mayıs Salı 20.30
Türk Olsun Çamurdan Olsun / Murat Erdin
– 26 Mayıs Perşembe 20:30
Bir Kadın Uyanıyor / BGST Tiyatro Boğaziçi
– 28 Mayıs Cumartesi 20:30
29 Mayıs Pazar 18:00
Troyalı Kadınlar / TAL (Tiyatro Araştırma Laboratuarı)
“Mesele” Prospero Dans Topluluğu / Talin Büyükkürkciyan
Prospero Dans Topluluğu’nun 17. İstanbul Uluslararası Tiyatro Festivalinde sahneye koyduğu “Mesele”, meselelerin absürd bir dille gözler önüne serildiği, kara mizah ve zihin akışı teknikleri kullanılarak oluşturulmuş bir gösteri. Bu gösteri dans, tiyatro ve performans öğelerini içinde barındırıp, seyredeni güldürecek, düşündürecek ve ona dokunacak. Mesele kelime anlamı olarak sorun, güç iş anlamına gelir. Arapça bir isimdir. Aynı zamanda çıkar çatışmalarının ortasında çözümsüz duran, iki çıkara da hizmet etmek istemeyen bir durumdur; İsrail-Filistin Meslesi, Türk-Kürt Meselesi, Ermeni Meselesi, v.b.
“Mesele”, mesele yapılmış konuları absurd/saçma tarzda işleyip yeri geldikçe kara mizaha baş vurup, zaman zaman da seyircinin beklemediği bir anda ona gerçekleri net bir şekilde ama yine de acı bir masalla veya zihin akışının sonucu olan cümlelerle anlatan dansı, tiyatroyu ve performansı içinde barındıran bir gösteri. Bu gösteride ele alınan meseleler o meselenin altında yatan sorunları inceleyip anlatmaktan uzak durmaya çalışarak saf haliyle göstermeyi seçer. Meseleler ortaya kondukça zihinlerde yer bulur, yaşamda kendi mekânlarını açarlar.
Tasarım: Talin Büyükkürkciyan
Yorumlayanlar: Burak Akyol, Talin Büyükkürkciyan, Tülin Özen, Görkem Kasal, Fuat Mete
Özgün Müzik: Alper Maral
Işık Tasarım: Alev Topal
Imajlar: Hüseyin Ovayolu
Video: David Berge
Kostüm Tasarım: Elif Keskinkılıç
Tek Perde / 60 dk.
Tam: 20 TL / Öğrenci 10 TL
“Yeni Bir Hayat İçin” BGST Tiyatro Boğaziçi
Tiyatro Boğaziçi’nin 2000’li yılların başında sahnelemeye başlamış olduğu Yeni Bir Hayat İçin yeni bir yorumla seyirci ile buluşuyor. Metni Cüneyt Yalaz ve Uluç Esen tarafından yazılan, Cüneyt Yalaz’ın oynadığı tek kişilik oyun güncel bir yorumla yeniden sahnede.
Yeni Bir Hayat İçin her açıdan sıradan ve ortalama bir hayat süren Selim Özben’in yeni bir hayat kurma “maceralarını” anlatır. Selim doğa sporlarından internete, gece hayatından sanat kurslarına uzanan çeşitli alanlarda kendine farklı bir kimlik kurmaya çalışır. Ama sıradan bir orta sınıf üyesi olan Selim ne kendisiyle ciddi bir hesaplaşmaya girebilir ne de onu çevreleyen toplumsal koşullara müdahale edebilir. Günümüz insanının doğaya, sanata, insan ilişkilerine ve toplumsal olaylara yönelik tüketici ve yüzeysel yaklaşımının tartışıldığı Yeni Bir Hayat İçin sululuğa kaçmayan mizahi bir anlatımı tutturmaya çalışıyor.
Yazan: Uluç Esen, Cüneyt Yalaz
Oynayan: Cüneyt Yalaz
Prodüksiyon-ışık-efekt: Uluç Esen
İki Perde / 100 dk.
Tam: 25 TL / Öğrenci: 15 TL
“Otobüs” BGST Tiyatro Boğaziçi
Metni Sevilay Saral tarafından yazılan oyunda bir otobüste yolculuk eden, yaşamları birbirinden farklı on kadın; tesadüfen buluştukları bu yolculuk boyunca kendilerini “namus”u konuşur buluyorlar.
Otobüs, Türkiye’de çok tartışılan bir konu olan namusu tiyatronun diliyle tartışma çabasında olan bir oyun olarak tasarlandı. Oyun, namusun ne demek olduğuna ve bu kavramın hayatlarımızdaki işleyişine feminist bir gözle bakmayı; sahnedeki bir değil birçok namus hikayesiyle bu soruları seyirci ile de birlikte tartışmayı hedefliyor.
Yazan-Reji: Sevilay Saral
Dramaturji: Kolektif Kadın Çalışması
Oyunculuk ve Hareket Yönetimi: Metin Göksel
Koreografi: Banu Açıkdeniz, Gülcan Küçük
Kostüm: Nilgün Ilgıcıoğlu, Özlem Pehlivaner
Işık Tasarım: A. Cüneyt Yalaz, Zilan Kaki
Afiş Tasarım: Zeycan Alkış
Afiş Fotoğrafı: Kadir Çıtak
Işık-Efekt: Sezin Gündoğan, Gülsen Özbekar
Müzik*: Diler Özer, İbrahim Odak, Rumeysa Çamdereli, Volkan Kaplan
Oynayanlar: Aysel Yıldırım, Ayşan Sönmez, Banu Açıkdeniz, Başak Doğan, Gülcan Küçük, Nihal Albayrak, Pınar Gümüş, Sema Merve İş, Senem Han, Zeynep Okan
Tek perde / 90 dk.
Tam: 25 TL / Öğrenci: 15 TL
“Selam Sana Shakespeare” BGST Tiyatro Boğaziçi
William Shakespeare… Şair, oyun yazarı, oyuncu, tiyatro girişimcisi… Dört asır önce yaşamış bir sanatçı.
Ne var ki bu Stratford’lı kasaba delikanlısı koca asırların arasından rahatlıkla uzanıp omzunuza hafifçe dokunabilir. Ardınıza şöyle bir baktınız diyelim, üstadın hemen yanınızda kulağınıza fısıldadığını fark edersiniz. Çizmeleri, şapkası, beyaz yakalığı eski, Rönesans’tan kalma olabilir. Ama oyunları, şiirleri her an soluk alıp verir; her an yaşamaya devam eder. Sanatıyla dört asır öncesinden bizleri uyarır, eleştirir, eğlendirir. İşte bu anlamda, Shakespeare kesinlikle çağdaşımızdır.
Peki bu tiyatrocuyu tüm zamanların insanı yapan neydi? Neden dünyanın her yerinde sevilip sayılıyor, neden oyunlarının modası hiç geçmiyor? Sanatının bazı sırları olmalı ki üstat oyunlarıyla bize hala dokunabiliyor olsun.
İşte oyunda bu sorulara cevap arıyor; sanatının en önemli yönlerini bir başka deyişle sanatının sırlarını anlatmaya, açıklamaya çalışıyoruz. Özellikle genç izleyiciler için Shakespeare’le tanışma imkanı sunacak bu oyunda, Bahar Noktası, Romeo ve Juliet, Hamlet, IV. Henry ve II. Richard gibi oyunlarından da sahneler yer alıyor.
Reji, Kurgu ve Metin Yazımı: Aysel Yıldırım, İlker Yasin Keskin, Özgür Eren
Reji, Kurgu ve Metin Yazımı Danışmanı: Uluç Esen
Dekor: Uluç Esen
Kostüm: Nilgün Ilgıcıoğlu, Özlem Pehlivaner, Sezin Gündoğan
Işık ve Efekt: Uluç Esen, Volkan Mantu
Afiş Tasarım: Aydan Çelik
Oynayanlar: Aysel Yıldırım, Burak Akyunak, Duygu Dalyanoğlu, Eser Dilsöz, İlker Yasin Keskin, Özgür Eren
Tek perde / 75 dk.
Tam: 25 TL / Öğrenci: 15 TL
“Artık…” Atölye Tiyatro Topluluğu
Son yıllarda akademik çevrelerde toplumsal bellek ve sözlü kültür araştırmalarının artmasına paralel olarak, tiyatro alanında da anlatı biçimine yönelik bir canlanma olduğunu görüyoruz. Bu pek şaşırtıcı değil, zira yüzyıllardan beri, tiyatro kamusal iletişim rollerine ve anlatı sanatına dair insanlara yeni araçlar sağladı ve sağlamayı sürdürmekte.
Atölye Tiyatro Topluluğu olarak 10. kuruluş yılımızı kutladığımız şu günlerde üç farklı hikayeden yola çıkarak kurguladığımız yeni oyunumuz “Artık…” ile yeniden ‘sahne!’ diyoruz. Bir önceki oyunumuz “Ödemeli Arama”da başlayan toplumsal bellek konusundaki çalışmalarımızı sözlü kültür okumalarıyla pekiştirerek yeni oyunumuz “Artık…”ı şekillendirdik. Bu oyunda, modern yaşamın artıklarının arasında hikâyelerin izini süren iki kişi, bizleri üç ayrı hikâyeye kulak vermeye çağırıyor; geride kalanların ve unutulanların hikâyeleri…
Kurgu ve Yazım: Ekip çalışması
Reji: Ekip çalışması
Proje Koordinatörü: Kerem Rızvanoğlu
Dekor/Kostüm: Yasin Altıpat, Sema Öz Yalçıntaş, Ayşegül Dost, Betül Ay, Berrin Yüce
Ses-Efekt: Serhat Güney, Sena Caner, Cemil Sağbaş
Fotoğraf: Günseli Birol
Sahne Sorumlusu: H.İbrahim Topalfakıoğlu, Seda Hayal
Oyuncular: Berrak Yüce, Burak Acıl, Özgürol Öztürk, Sercan Gidişoğlu, Burak Üzümkesici
İki Perde / 140 dk.
Tam 20 TL / Öğrenci 10 TL
“4.48 Psikoz” Tiyatro POT
Tiyatro POT Sarah Kane’nin 4.48 Psikoz’ u ile Mayıs ayında ilk kez seyirciyle buluşuyor. Yazıldığı ilk günden bu yana birçok kez farklı şekillerde sahnelenen oyun, bu kez interaktif(etkileşimli) sahne tasarımı içeren rejisiyle karşınızda. Postdramatik tiyatronun en önemli metinlerinden biri olan 4.48 Psikoz, içeriğinin yaşam öyküsüne olan benzerliğiyle Sarah Kane’nin yaşamının son sözü olarak da nitelendirilebilir.
4.48 Psikoz metni; ”normalleştirme” ve ”sterilizasyon” kavramlarının kapana kıstırdığı insanlığın çıkmazını psikotik bir hasta metaforuyla ve onun diliyle anlatır. ‘Beden ve zihnin uyumsuzluğu’, ‘tamamlanamama ve bunun yarattığı acı’, ‘eksik olana duyulan özlem’ oyunda önemli bir yer tutar Kane’in intiharla sonuçlanan kısa yaşamının bütün insanlığa maledilmiş izlerini buluruz metinde. In-yer-face’in sansürsüz dili, kusursuz bir şiirsellikle buluşur.
Yönetmen: Gizem Darendelioğlu, Serdar Sezgin Güvenç
Dramaturg: Serdar Sezgin Güvenç, Gizem Darendelioğlu
Oyuncu: Nihan Büyükağaç
Ses ve Etkileşim Tasarımı: Osman Koç
Video Görüntü Yönetmeni: Umut Can Sevindik, Hasan Serin
Sahne-Dekor Tasarım: Guşef Şen, Selin Diktaş
Tek Perde – 70 dk.
Tam 30 TL / Öğrenci 20 TL
Memo’nun Önlenemez Yükselişi (Çocuk Oyunu) Semaver Kumpanya
(Ernst Wenström’ün “Benim Küçük Üçkağıtçım” öyküsünden serbest uyarlama)
Oyunumuzun kahramanı Memo, bir an önce dünyayı tanımak, bol para kazanıp rahat bir yaşam sürmek ve büyük adam olmak için yollara düşer.Yol boyunca bir çok insan tanır,bir çok hikayeyle karşılaşır…Memo, para kazanırken dünyadaki bir çok şeyi değiştirir ve bir çok insanın hayatını olumsuz yönde etkiler ve tabi kendi hayatını da. Bir süre sonra insanların gözünde kötü adam olur… Oyunun başında, “Masal deyip geçmeyin, tüm masallar gerçektir ve tüm gerçeklerin içinde bir masal saklıdır, o zaman anlatılmalıdır bu masal…” sözleriyle Memo’nun masalı anlatılmaya başlanır.
Memo, açtıkça önünüze açılması gereken yeni kutuları çıkaran bir “hayatın sıradan sürprizleri” oyunu. Bizim alışageldiğimiz para ve ticaret hayatına dair bir çocuğun gözlemlerini izliyoruz oyunda. Beş Liraya alınıp, on Liraya satılan mallar, bilek gücüyle değil de cüzdan iriliğiyle kazanılan paralar ve bunları olduğu gibi algılayıp zekasıyla cebini dolduran bir çocuğun öyküsü.
İster o tarafından bakın ister bu tarafından paranın döngüsüne; bu oyun, günümüzde para çarklarının işleyişini en yalın şekliyle anlatıyor. Kutuların içine kurulan minik tezgahlarda çikolata satan “bıyıklı amca” kuklalarıyla hem de.
Bir aktör ve üç kukla oynatıcısı sahneye kurulan platform ve kutularla çocuklara gerçek masallar anlatıyorlar.
Uyarlayan: Zeynep Avcı
Yöneten: Işıl Kasapoğlu
Oyuncular: Bülent Çolak, Merve Dağlı, Sezin Bozacı, Serkan Tınmaz
Tek Perde/55 dakika
Tek Fiyat: 15 TL
“Kurbağa Öyküleri” Ladies & Gentlemen (Müzikal)
Müzik Direktörü: Çelik Kasapoğlu
Sahne Yönetimi: Nihal G. Koldaş
Koreografi: Defne K. Kasapoğlu
Oynayanlar: Alper Alpman
Defne K. Kasapoğlu
Doğuş Aydın
Merve Özçubukçuoğlu
Mustafa Saltan
Arnold Lobel’in öykülerinden bir uyarlama.
“Gülüşün Güller Açsın” BGST Tiyatro Boğaziçi
Yazan: Ömer F. Kurhan
Reji: Uluç Esen, Cüneyt Yalaz
Dekor – Kostüm: Sevilay Saral, Uluç Esen
Işık ve Efekt: Uluç Esen, Nihal Albayrak
Oynayanlar: Zeynep Okan, Cüneyt Yalaz, Özgür Eren, Uluç Esen
Ömer F. Kurhan tarafından yazılan Gülüşün Güller Açsın üç arkadaş arasındaki ilişkiler ağına odaklanarak, kısa ve sarsıcı bir hikaye anlatıyor bize. Küçük hesaplara ve iktidar oyunlarına, cinselliğin, dostluğun ve politikanın yozlaştırılmasına dair bir hikaye.
Oyun Tiyatro Boğaziçi’nin önceki oyunlarından farklı bir üsluba sahip. Dolaysız ve sert dili, gerçekliği tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren anlatımı, insan ilişkilerine cesur bir biçimde eleştirel yaklaşımıyla oyun, bizi hayatımızla hesaplaşmaya çağırıyor.
Gülüşün Güller Açsın, Lions Halk Jürisi tarafından “En İyi Yeni Özgün Oyun” ödülüne layık görülmüştür.
Tek Perde – 70 dk.
Tam 25 TL / Öğrenci 15 TL
TAL, J. Paul Sartre’ın Troyalı Kadınlar adlı oyunu Mart ayında Ayla Algan rejisiyle oynamaya başladı. İlk kez 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Tekirdağ’da sergilenen oyun 1988 yılından beri farklı boyutlarda çalışmaları sürdürülen Troya araştırmalarının yeni bir çalışması olarak seyirci karşısına çıkıyor. Çağdaş sahneleme öğeleriyle kurgulanan oyun, Troya’nın Anadolu kültürünün bir parçası olduğuna vurgu yapıyor.
Troyalı Kadınlar metni; baştan sona yakınma şarkıları, acınma konuşmaları, savaş suçu sorunu ve savaşların çıkış nedenleri konusundaki görüşlerden ibarettir. Savaş kaybedilmiş, tüm erkekler idam edilmiştir ve tüm kadınlar çocuklarıyla birlikte köle olacaktır. Oyunun ağırlık merkezini, kaderleri belirlenmiş olan kadınların tepkileri belirleyecektir.
Troyalı Kadınlar/ TAL
Yazan: J.P.Sartre
Çeviren: Güzin Dino
Uyarlayan ve Yöneten: Ayla Algan
Koreografi: Sevi Algan
Dramaturg: Duygu Seda Tomru
Müzik: Ayla Algan
Koropetitör: İlknur Açıkel
Kostüm: Kafiye Türkmen
Makyaj: Nükhet Avcı Zabun
Işık: Sinan Başol
Film-Multimedya: Nadi Güler
Genel Koordinatör: Nadi Güler
Reji Asistanı: Erol Babaoğlu
Asistan: Evren Öksüz
Fotoğraf: Erbil Balta
Tek Perde / 60 dk.
Tam 25 TL / Öğrenci 15 TL