Kültürlerarası Bir Hikaye:”Cihangir Insomnia”

Pinterest LinkedIn Tumblr +

”Cihangir Insomnia” adlı müzikli tiyatro gösterisi, 23-27 Eylül tarihlerinde İstanbul’da sanatseverlerle buluşuyor.

Yapılan açıklamaya göre, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetmenliği etkinlikleri kapsamında, Türkiye’den ”Babil Balığı Sanat Derneği” ve Avusturya’dan ”Super-16 Derneği”nin ortak yapımı olan müzikli tiyatro gösterisi ”Cihangir Insomnia”, 23-27 Eylül tarihleri arasında Garajistanbul’da sanatseverler ile buluşacak.

DÖRT ÜLKEDEN SANATÇILAR BİRARADA

İstanbul’un Tarlabaşı semtinde, aynı apartmanda yaşayan farklı kültürlerden gelen kişilerin kesişen hikayelerinin, günlük hayatın ritüellerini, ritm ve enerji ile müzikal bir eyleme dönüştüren gösterinin, Türkiye, Avusturya, Almanya ve Danimarka’dan sanatçıları bir araya getiren oyuncu kadrosunda, dünyaca ünlü grup STOMP Ritm ve Performans Grubunun üyeleri Johannes Bohun ve Peter Stavrum Nielsen da yer alıyor.

”Cihangir Insomnia”, ritm, canlı müzik ve videoyu, farklı lisanlardan oluşan bir metin ile bir araya getirerek, kültürlerarası bir hikayeyi sahneye taşıyor. Tarlabaşı’ndaki yıkık dökük bir evin çok kültürlü sakinlerini, gizli aşıkların uykusuzluğunu, genç bir aktörün esrarengiz ölümünü ve yabancı bir ülkede ‘yabancı’ olmayı anlatan gösteri, 23-27 Eylül tarihlerinde saat 20.30’da, 25 Eylül tarihinde ise saat 15.00 ve 20.30’da Garajistanbul’da görülebilecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen ”Cihangir Insomnia”nın Avusturyalı yönetmeni Stefan Bohun, oyun hakkında şu bilgiyi verdi:

”Cihangir Insomnia, farklı ülkelerden müzisyen ve oyuncuları aynı sahnede bir araya getiriyor. İstanbul müzik ve sesler yoluyla hayat buluyor. İstanbul’un gündelik yaşamından objeler ritm ve melodiler yaratmak için kullanılarak müzikal enstrümanlara dönüşüyor. İstanbul’da yaşamak tezatları yaşamak demek, büyük ve küçük, zengin ve fakir, gürültülü ve sakin, güzellik ve çirkinlik, sevgi ve vahşet. Hikayelerin ve anlatım biçimlerinin senfonik karışımı yoluyla, her anlamda renkli, çok katmanlı ve sürekli değişim içinde bulduğum İstanbul’un gerçekliğini kendi bakış açımdan anlatmak istiyorum.”

Gazeteport

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.