Mimesis Haber / 22 Ağustos 2011’de yürürlüğe girecek “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar” isimli yönetmeliğe karşı 15 Mayıs Pazar günü pek çok ilde yürüyüşler düzenlendi. İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde binlerce insan “İnternetime Dokunma” diyerek sokağa döküldü. Sadece 22 Ağustosta yürürlüğe girecek pakete değil, bugüne kadar yapılan sayısız kapatma ve yasaklamaya karşı, 2007’den beri internet yayıncılığını düzenleyen ve internete keyfi sınırlamalar getirmeye olanak tanıyan 5651 no’lu yasaya karşı yürümek üzere çağrısı yapılan eylem, bu yasaklara klavye başında değil sokakta da dur demenin ifadesi olarak nitelendirildi. Alternatif Bilişim Teknolojileri Derneği ve Linux Kullanıcıları Derneği’nin düzenlediği, çeşitli internet sözlükleri, haber, eğlence, multimedya, STK sitelerinin desteklediği yürüyüşe İstanbul’da farklı kesimlerden büyük ilgi gösterildi. Katılımcıların sayısının onbinleri bulduğu eylemde, “TİB’siz internet” (Telekomünikasyon İletişim Dairesi Başkanlığı), “İnternetime Dokunma”, “Monitörüme Değil İşine Bak”, “Zalimin Zulmü Varsa Sehvenin Allahı Var”, “Sokakta İnternette Eşcinseller Her Yerde”, “Özgür Bir Dünya İçin Özgür Yazılım”, “Devlet Kıyafetime, Dilime, Linkime Karışamaz”, “BiTiK İnternet”, “Çocukları Filtre Değil Aileleri Korur” gibi pek çok döviz taşındı ve “Sansüre Karşı Omuz Omuza”, “Sansürsüz Yasaksız Şifresiz İnternet” gibi sloganlar atıldı. Ağırlıklı olarak genç internet kullanıcılarının yer aldığı eylem, internet sansürü üzerinden, yine internet aracılığı ile hızlı bir şekilde bir araya gelinebildiğinin önemli göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Yürürlüğe girecek yasayla birlikte, aile, çocuk, standart ve yurtiçi başlıklı 4 adet filtre kullanıcılara sunulacak. “Güvenli internet” adı altında sunulan bu filtreler vasıtasıyla belli sitelere giriş yapılamayacak. Yasa üzerinden tartışma konusu yaratan noktalardan biri de, şimdiye kadarki kapatma uygulamalarında olduğu gibi hangi sitenin neye göre yasaklanacağının bir kriterinin olmaması, buna yönelik bir açıklama yapılmaması ve dolayısıyla keyfi uygulamalara olanak tanınması. Ayrıca, internete girişler kullanıcılara sağlanacak kullanıcı adı ve şifre ile gerçekleşeceğinden kişilerin internet kullanımının kayıt altına alınması da önemli bir itiraz noktası oluşturuyor. BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) Başkanı Tayfun Acarer’in “güvenli internet” almak istemeyen kullanıcıların internete girişlerinin aynen devam edeceği açıklaması ise internet kullanıcıları tarafından hem ikna edici bulunmuyor hem de internete devlet düzeyinde bir filtreleme getirmektense özdenetim yollarının teşvik edilmesi gerektiği belirtiliyor.
Sezin Gündoğan / Mimesis
