Tiyatroda Pratiksiz Teori, Teorisiz Pratik

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Haber – 20. İstanbul Amatör Tiyatro Günleri kapsamında, 24 Mayıs Cuma akşamı Boğaziçi Üniversitesi’nde “Tiyatroda Pratiksiz Teori, Teorisiz Pratik” başlıklı Mimesis Dergisi’nin organize ettiği bir söyleşi/forum gerçekleştirildi. Çetin Sarıkartal (Kadir Has Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü), Emre Koyuncuoğlu (İBBŞT Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi) ve Yeşim Özsoy Gülan (Galata Perform)’ın konuşmacı olarak katıldığı forumda, farklı alanlardan tiyatro uygulamacısı, yazar, çevirmen, oyuncu, yönetmen elli civarı katılımcı vardı.

Politik Oyuncu Düşünen Oyuncudur

Forum, çağdaş tiyatro ve çağdaş metinler dendiğinde, Türkiye’de ön plana çıkan eğilimler, uygulamaların niteliği, teori ile bu uygulamanın kurduğu ilişki, uygulamalarda model alınan yerle kurulan ilişki gibi olukça geniş bir tartışma alanına bir giriş yapmayı hedefliyordu. Konuşmacılar, öncelikle kendi uygulamaları ve tiyatral serüvenleri, daha sonra da forum katılımcılarının soru ve deneyimleriyle genişleyen tartışma zemini üzerinden belirli tespitlerde bulundular.

Ön plana çıkan tartışmaları indirgemeden fakat özetleyerek aktarmaya çalışırsak[1], uygulamalar değerlendirilirken oluşan başat sorulardan biri, çağdaş tiyatronun neye ihtiyacı olduğu, çağdaşımız seyircisi ile nasıl bir dille buluşulabileceği ve politik tiyatronun bugün ne anlama geldiği sorusuydu. Politik oyuncunun düşünen oyuncu olduğu, politik tiyatronun ise marjinalleşen değil, seyirciyle ilişki kurmayı başarabilen, bu ilişkiyi önemeyerek ve tartarak ayakları toplumun içinde yere basan tiyatro olduğu ifade edildi.

Tiyatroda Hakikat

Tiyatroya “oyuncunun sanatı” olarak bakıldığında, politik olanın seyirci ve oyunucu arasında icra esnasında oluşan “hakikat hissi” olduğu, tiyatroda temelde bu tiyatral hakikate ulaşmanın hedeflenebileceği, çağdaş tiyatronun (ve  in-your-face olarak adlandırılan akım içinden pekçok örneğini gördüğümüz) çoğu uygulmasının, seyirciyle bu alışverisi engelleyen “dördüncü duvarı” kırmaya çalışırken, bu sefer seyircinin burnunun dibinde bu duvarı inşa edebildiği belirtildi. Seyircinin suratına vurmaya çalışılan şiddetin, pekçok uygulamada ancak bir şok etkisi yahut erotize bir etki yarattığının, üçüncü ve istendik bir etkiye ulaşmak için metinlerin talep ettiği oyunculuk biçiminin de daha iyi etüd edilmesi gerektiğinin altı çizildi. In your face tiyatronun ithal ikameci hallerinin rahatsız ediciliğinin de, Türk malı olmamasından değil, bu hakikat hissini karşısındaki seyirciyle oluşturamamasından kaynaklandığı ifade edildi.

Dramaturji Performatiftir

Çağdaş metinlerdeki çeviri sorunsalının da, tarif edilen “buralı tiyatroyu” yaratmada, ilk karşılaşılan dezavantaj olduğu, bir oyunun çevirisinin niteliğinin ve ayrıca farklı yorumlara el verecek şekilde çeviri çeşitliliğinin varolmasının da çok önemli olduğu belirtildi. Tiyatro uygulamasında, teori ve pratiğin birbirinden fazlasıyla ayrıştırılması yönelimine karşın, teorinin de bir pratik olarak hatta dramaturjinin performatif bir şey olarak düşünülebileceği ifade edildi.

Aysel Yıldırım / MİMESİS


[1] İlerleyen günlerde forum metninin tamamı Mimesis Portal’de yayımlanacaktır.

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.