[Ece Çelik’in Radikal Gazetesinde yayınlanan haberini paylaşıyoruz.]
Şu günlerde İran ’ın başkenti Tahran’ın sokaklarında gündem tiyatro. Bu yıl 31’incisi düzenlenen ve ülkenin en büyük tiyatro festivali sayılan Uluslararası Fajr Festivali yerli-yabancı pek çok oyunu İranlı tiyatroseverlerle buluşturuyor. 15 Ocak’ta başlayan festival bu yıl dokuz ülkeden tiyatro gruplarını ağırlıyor. Festival kapsamında toplamda Tahran’daki yedi salonda 150, dört açık hava sahnesinde ise 46 oyun gösteriliyor. Festivalde sahnelenecek oyunları, hükümete bağlı İran Tiyatro Sanat Merkezi seçiyor.
Festivalin en önemli ayağını Tahran’ın sanat merkezi olan Veli Asr semtinde bulunan, şehrin en büyük tiyatrosu Teatr Şehr (Şehir Tiyatrosu) oluşturuyor. Tiyatro ve önündeki meydan, çevresindeki kafeler ve açık hava sergileriyle entelektüel kesimin cazibe merkezi olmuş durumda. Teatr Şehr bu yılki festival kapsamında beş salonda 25 oyun gösterecek. Tiyatronun önünde geçen yılki festivalde çekilmiş karelerden bir açık hava sergisi oluşturulmuş. Tiyatronun önü tüm gün süren oyunlara girip çıkan ve oyunları tartışan genç-yaşlı insanlarla dolu. İtalya , Romanya, Azerbaycan, İsviçre , Avustralya gibi ülkelerden misafir grupları ağırlayan festivalde, bazı oyunlarda İngilizce üstyazı kullanılıyor. Organizatörler yoğun katılımdan memnun. İzleme şansı bulduğumuz ‘Trendeki Kadın’ adlı Azeri oyunu da yoğunluğu ispatlarcasına kalabalık. Teatr Şehr’in 700 kişi kapasiteli en büyük salonunda oynanan oyunda neredeyse boş yer yok. Başköşede bir Humeyni fotoğrafı eşliğinde ve İran kurallarına uygun olarak sahnelenen oyun, büyük alkış topluyor.
Oyunun ardından konuştuğumuz festival organizatörlerinden Ayşe Parisa, festivalin amacının halkı tiyatroyla buluşturmak olduğunu; festivalin işçiye, din adamına, gence, yaşlıya, kısacası herkese tiyatro sevgisini aşılamak istediğini anlatıyor. Bu etkinliğin İran için çok önemli olduğunu söyleyen Parisa, her yıl halkın bu festivale ilgisinin artarak sürdüğünü, çoğu oyunda hiç boş yer kalmadığını ekliyor. Organizatörlerden Siros Hagilu ise uluslararası konukları ağırlamaktan çok mutlu olduklarını, festivalde Robinson Crusoe’nun tiyatro uyarlaması gibi bilinen-bilinmeyen pek çok yapımı izleyiciyle buluşturduklarını söylüyor. Festival 31 Ocak’ta sona erecek.
