[Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyım tarafından Şehir Tiyatrosu (DBŞT) oyuncularının sözleşmeleri feshedilmişti. Belediyenin eski Kültür ve Sanat Daire Başkanı Cevahir Sadak, kayyımın ‘icraatları’nı Evrensel gazetesinden Orhan Kurul ve Fırat Topal’a anlattı.]
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyımı ve AKP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, Cumali Atilla “İsteyince oluyor” sloganını kullanarak seçim propagandası yapıyor. Kayyımlık görevine geldikten sonra Amed Büyükşehir Belediye Tiyatrosu başta olmak üzere, belediyeler bünyesinde yürütülen tiyatro hizmetlerini sonlandıran Atilla, onlarca sanatçıyı ya işten çıkarmış ya da faaliyetlerini sürdüremeyeceği birimlere vermişti. ‘İsteyince oluyor’ diyen Atilla’nın kültür-sanat alanında ki ‘karnesini’ Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eski Kültür ve Sanat Daire Başkanı Cevahir Sadak ile görüştük.
İLK İŞ KÜLTÜRÜ BİTİRMEK
“Kayyımın ilk yaptığı işlerden biri Amed Şehir Tiyatrosunu kapatıp orada çalışanların tamamını ihraç etmek oldu. Buradan da kültüre sanata yaklaşımını anlayabiliriz” diyen Sadak, kayyımdan önceki durumu şöyle anlattı: “Hem derlemelerin yapıldığı hem de günlük olarak dengbejlerin bir araya gelip sözlü kültürü aktardıkları bir dengbej evimiz, Mehmet Uzun Kent Kütüphanemiz, Amed Sanat Galerimiz, 3 tane köyde, köy kültür sanat okullarımız vardı. Bunların dışında Amed Şehir Tiyatrosu aktif olarak çalışmalarına devam ediyordu.”
GELECEK PLANLARI VARDI
Ayrıca bütün teşrifatı tamamlanmış ve 18 Kasım 2016’da açılışının planlandığı bir kongre merkezinin olduğunu söyleyen Sadak, “Ancak, 24’ü gecesi bizim eş başkanlarımız tutuklandı ve 1 Kasım’da kayyım atandı. 24’ünde biz Fırat (Anlı) başkanla toplantı halindeydik, açılışı organize ediyorduk. Açılış için 3 günlük bir etkinlik süreci planlamakla birlikte bir yıllık planlamanın da tamamını yapmıştık. Yani; kaç konser yapılacak ayda kaç oyun misafir edilecek kaç tane film gösterilecek gibi. Toplantıdan sonra akşam evleri basıldı. Yani böyle bir hazırlığın üzerine geldiler” dedi.
Kongre merkezine dair “AVM sinemasının dışında sinemanın bu kentte olmaması gibi bir şey vardı ve bizim en büyük sıkıntımız da, salon probleminden kaynaklı alternatif sinema gösterimi yapamamaktı bu kompleksle ayrıca biz bunu inşa etmek istemiştik” diyen Sadak ayrıca “Tiyatro festivalinin 4’cüsünü planlıyorduk, sinema festivali, müzik festivali vardı planlarımızda” dedi.
2 YILDA YAPILAN GEÇMİŞİ SİLMEK
Atilla’nın “2 yılda 12 yıllık hizmet yaptık” sözlerini de hatırlattığımız Sadak, “Söylediği her şey kültür alanındaki gerçekliğin çok gerisinde. Yani isteyince ne oluyor, kültür sanat alanında bir şey olmuyor” dedi.Kongre merkezinde kayyımın kültür çalışmaları için “Zaten her şeyi hazır olan bir salon var ancak o salonda da, bakanlığın desteğiyle ücretsiz getirdiği filmleri ile 15 Temmuz, Çanakkale Zaferi gibi gösterimler yapılıyor” diyen Sadak, “Ama mesela tiyatro, evet var ama dili Türkçe. Kürtçe tiyatroyu öldürdü. Konservatuvar mesela; biz çok iddialı bir kent konservatuarıydık nitekim o kent konservatuvarının öğretmeni ve öğrencileri bir müzik merkezinde iddialı işler yapıyorlar. Ama onlar konservatuvarın dilini de Türkçeye çevirdiler. Özünden koparılmış kültür faaliyetleri devam ediyor ama yine de o görkemi ile değil” dedi.
Kültür sanat alanında 2 yıldır Diyarbakır’da yüzde yüz bir gerilemenin olduğunu belirten Sadak “Üç köy okulu kapatıldı. Amed Sanat Galerisi neredeyse hiç işlevli değil. Büyük kongre salonu belirttiğimiz gibi o devasa büyüklüğüne rağmen işlevsiz. Bizim, hem çocuklara hem de yetişkinlere hizmet verdiğimiz konservatuvarın dilini Türkçeleştirmekle birlikte sadece yetişkinlere veriyorlar” dedi. Sadak ayrıca “17 yıl 7 aylık bir zaman yolculuğu yapıldı yerel yönetimler döneminde. Kendinle buluşma yolculuğu. Onun iki yılda yaptığı şey bu 17 yılın izini silip yok etmek” dedi.
