Kadın Olmak, İnsan Olmak… Bedenime İzinsiz Dokunamazsın!

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Yaşam Kaya

Biteatral, Covit-19 salgını tüm hızıyla sürerken, tiyatroyu günümüz teknolojisinin içinde eritip bambaşka bir bakış açısıyla, başarılı biçimde bizlere sunmayı bildi. Birilerinin dediği üzere ‘internetten, sanal ortamdan tiyatro olmaz’ algısı, Galileo döneminde ‘dünya düzdür’ diyenlerden farksız! Pandemi daha henüz çıktığında tüm tiyatro gruplarına seslenmiş, gruplardan internet platformu üzerinden canlı tiyatro gösterileri ile bizlere ulaşmalarını ülke tiyatrosunda ilk kez ben dillendirmiştim. Bu önerim önceleri çok ciddiye alınmadı, fakat daha sonra grupların ekonomik şartlarının bozulması üzerine sanal ortamda canlı tiyatro gösterilerine şahit olduk. Biteatral’ın yeni oyunu Hikayelerimiz, Ayşe Lebriz Berkem’in performansıyla seyircisiyle zoom üzerinden canlı olarak buluştu.

Ayfer Tunç’ un ‘Fehime’, Duygu Asena’nın ‘Nur ya da Yalan’, Ayşe Lebriz Berkem’in ‘Gülfer’, Banu Kanıbelli’nin ‘Lobna’ nın Şarkısı’ ve Süreyya Karacabey’in ‘Kadın Savaşı Başladı’ eserlerinden yola çıkılarak oluşturan gösteride, çocuk bedeninden ergenlik dönemine; gençlik yıllarından olgunluk zamanına kadar Türkiye’de kadın olmanın zorlukları masaya yatırılıyor. Burada dikkatimi çeken en önemli nokta, bizlere anlatılan hikayelerin tamamının güncelliğini koruyor olması. Düşünün bir, bu yazarlar ayrı ayrı dönemlerde yazdılar tüm bunları; ama bizler 2021 yılında halen bu iğrenç, pis insanların kadınlara yaptığı zulmü an be an görüyor, yaşıyoruz.

Ayşe Lebriz Berkem’in bir çocuğun cinsel istismarı ile başlayan performansı insanı öylesine derinden etkiliyor ki; kişi oyuna daldıkça içinde yaşadığı dünyadan nefret ediyor iyice. Zorla evlendirilen genç kızın isyanı, kendi çocuğuna tecavüz etmeyi sorun olarak görmeyen sapık adamdan kaçan kadının travması, yıllarca çocuğuyla birlikte hapisteki eşini bekleyen kadının uğradığı şiddet… bizlere ne kadar tanıdık konular olarak görünüyor değil mi? Oyuncu, gazetelerin üçüncü sayfalarında kaybolup giden, ama aslında ülkenin asıl sorunu olarak karşımızda duran bu önemli hikayeleri muhteşem bir performansla izleyenlere sunuyor. ‘Sanal ortamda tiyatro olmaz’ diyen geri kafalıların bu oyunu baştan sona izlemesini öneririm. Zeynep Erdem’in her bölüm için tasarladığı ‘dekor-kostüm’ gerçekten etkileyici. Son bölümdeki tel örgü metaforu ise insanı daha ilk bakışta konunun içine hapsetti.

Konuda dramatik olarak eleştireceğim noktalar mevcut. Özellikle duyguyla rolün iç içe geçtiği gemi öyküsünde, olayın daha az duyguyla aktarılması hikayeyi daha anlamlı kılar. Bunun dışında teknolojik olarak bazı sıkıntılar var, ama çözümsüz değil. Biteatral’in ekip çalışmasında yarattığı muazzam görüntü, meddah gibi olayın tam göbeğinden bizlere kadın hikayelerini anlatan Ayşe Lebriz Berkem’in muhteşem performansıyla birleşmiş. Hikayelerimiz oyununu mutlaka ama mutlaka izlemelisiniz!

LifeArtSanat

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Yaşam Kaya

1 Yorum

  1. Özgür Çiçek Tarih:

    Yazınızdan birkaç anahtar kelime: Tiyatro, oyuncu, cinsel şiddet/taciz, kadın, online, güncel, travma…

    Şimdiye kadar 3 kadın tiyatro oyuncusu, online ortamlarda, Tiyatro Medresesi’nde Celal Mordeniz tarafından maruz bırakıldıkları cinsel şiddet vakasını ve akabinde yaşadıkları travmayı ifşa ederek, tiyatro çevrelerinde önemli bir gündem oluşturdular.

    Bu güncel gündemin, yazınızla tematik olarak önemli ölçüde örtüştüğünü düşündüm.

    Yazınızda bu vakadan bahsetmemenizin özel bir nedeni var mı?

    Not: Okur, yazara ne yazması gerektiğini söylemez elbette. Öte yandan yazar yazdıklarıyla bir tartışmaya davet eder okuru. Sorumu bu tartışmaya katkı olarak okuyun.

Yanıtla