İzleyici Gösterinin Bir Parçası Olacak

Pinterest LinkedIn Tumblr +

izleyici-gosterinin-bir-parcasi-olacak-4492995_8857_oYenilikçi caz dans koreografileriyle tanınan 50 yıllık dans grubu Giordano Dance Chicago, iki günlüğüne İstanbul’da olacak.

Konser programlarıyla sanatseverlerin gözdesi olan İş Sanat; baharı dansın heyecanıyla karşılıyor. Dinamik performansları ve repertuvarının çeşitliliği ile tüm dünyada seyirciyi büyüleyen Giordano Dance Chicago isimli dans grubu; yarın ve cumartesi günü İş Sanat’ta dans tutkunlarını caz dans ile buluşturacak. 50 yıllık Amerikan grubunun sanat yönetmeni Nan Giordano; İş Sanat’ta sahneleyecekleri performansı ve grubu anlattı…

Bir dans topluluğu olarak 50’nci yıl dönümünüzü kutlamak nasıl bir duygu?

50’nci yıla erişmek, bizim için en önemli mihenk taşı. Amerika’da bu kadar uzun süredir varlığını sürdüren sayılı dans topluluklarından biri olmanın gururunu ve heyecanını yaşıyoruz.

‘NEFESSİZ BIRAKIYOR’

Birçok eleştirmenden “Seyirciyi nefessiz bıraktı” yorumunu alıyorsunuz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Aslında yalnızca eleştirmenlerden değil, izleyicilerden de birçok yorum alıyoruz. “Nefes kesici” yorumu ise grup için yapılan en güzel övgülerden biri. Takdir edilmek, özellikle izleyici tarafından takdir edilmek bizim için çok önemli. Her zaman seyirciyi heyecanlandıran işler yapmak için dişimizi tırnağımıza katarak çalışıyoruz. Şov bittiğinde, evlerine dönerlerken bizi tekrar izlemelerini isteyecek işler çıkarmaya çalışıyoruz.

Genele baktığımızda modern zamanlar caz şovuna benziyor ama sizi farklı kılan nedir?

Caz dansı, kendinize göre rahatlıkla şekillendirebileceğiniz bir Amerikan sanat dalı. Dolayısıyla bu durum, caz dansını tanımlamayı biraz zorlaştırıyor. Fakat biz, 50 yıldır varlığını sürdüren bir orijinal Amerikan caz dans topluluğuyuz. Bizi diğer topluluklardan ayıran şey ise; bu türün başlangıcıyla bir bağlantımız olması. Yani temelden yetiştik diyebiliriz. Aynı zamanda babam olan kurucumuz Gus Giordano kendi adını verdiği bir teknik yarattı ve bu; oldukça köklü, bir o kadar da günümüze uyarlanabilen, cazın tüm disiplinleri ile uyum içinde olan bir teknik. Dansçılarımız; Gus Giordano’dan kalan mirası sağlam, zarif ve klasik çizgilere sahip kalarak koruyorlar. Hangi tarzda dans edersek edelim, tüm varlığımızı temelimize borçluyuz.

Peki, müziğinizi neye göre seçiyorsunuz?

Müzik seçimlerimizi koreograflarımız yapıyor. Ben de müzikal anlamda oldukça geniş bir repertuvara sahibim. Figürlerle ve anlatmak istediğimizle doğru orantılı müzikleri çok başarılı bir şekilde seçiyoruz. Koreografiyi, enerjimizi, tutkuyu ve o titreşimi destekleyen müzikler seçmeye özen gösteriyoruz. Bir de en geniş kitlelere ulaşabileceğimiz tarzda müzikler seçmeye öncelik veriyoruz. Sizin de bildiğiniz gibi çok ilginç tınılar olabilir fakat bunlar kulağa hoş gelmeyebilir, kulağı tırmalayabilir. Dolayısı ile önceliğimiz her zaman izleyiciye ulaşan bir müzik oldu.

İki farklı gösteri ile İş Sanat’ta sahnede olacaksınız. Nasıl bir performans bekliyor bizleri? İlk kez Türkiye’ye geliyorsunuz, değil mi?

İlk kez İstanbul’da performans sergileyeceğimiz için çok heyecanlıyız. Bambaşka bir repertuvarla karşınızda olacağız. Özellikle dansımızda çeşitlilik öne çıkacak. İzleyici; enerjinin, tutkunun, zarafetin sınırlarını aşan bir gösteri izleyecek ve evlerine dönerlerken aslında gösterinin bir parçası olduklarını hissedecekler. Bu şov için hepimiz sabırsızlanıyoruz.

EN ÖNEMLİ İLHAM KAYNAĞIMIZ MÜZİK

Yeni bir koreografi çıkarırken nelerden etkileniyorsunuz, ilham kaynaklarınız neler oluyor?

Bir arada hala varlığımızı sürdürüyor olmamız, en büyük ilham kaynağımız. Bunun dışında koreograflarımızın hayal gücüne güveniyoruz. Bence ilhamın en önemli kaynağı ise müzik. Ayrıca dansçılarımızın becerileri de önemli rol oynuyor. Beşi kadın, beşi erkek olmak üzere 10 ana dansçımız var. Onların bu projeyi hayata geçirmeleri de ayrı bir ilham kaynağı. Son zamanlarda düzenlediğimiz koreografilerde; Madonna, Jennifer Lopez ve Gloria Estefan gibi birçok ünlünün dansçısı olan Liz Imperio ile çalıştık. Son çalışmamız ‘The Beauty of Cuba’da da fark ettik ki; yeni koreograflarla çalışmak bize gelenekselle moderni bir araya getirmenin heyecanını yaşatıyor. Bu çok güzel bir duygu. Yeni işler yapmak için daha tutkulu oluyoruz.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr

Haberler

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.