Caniko (2022): Yıldız Kenter’in, Gerçek Bir Aktrisin Hikâyesi!

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Yaşam Kaya

Yıldız Kenter…

Ankara Devlet Konservatuvarı Yüksek Bölümünü sınıf atlayarak bitiren bir dahi. On bir yıl Ankara Devlet Tiyatrosunda çalışan bir nefer. “Rockefeller” bursu kazanarak, American Theatre Wing, Neighbourhood Play House ve Actor’s Studio’da oyunculuk ve oyunculuk öğretiminde yeni teknikler üzerine çalışmalar yapan ilk Türk kadın oyuncusu. Ankara Devlet Konservatuvarı’na hoca olarak atanarak tiyatroya batılı yenilikçi algılar yerleştiren bir devrimci. Özel tiyatro algısını ülke topraklarına yerleştiren yaratıcı bir aktris…

11 Ekim 1928 yılında Çamlıca’da dünyaya gelen Yıldız Kenter’ in otobiyografik hayatını burada anlatacak değilim. Ama kısaca yukarıda özet geçtiğim bölümler Yıldız hanımın çalışmalarının ne derece önemli olduğunu gösteriyor bizlere. 1959 yılında Devlet Tiyatrosu’ndan ayrılıp Muhsin Ertuğrul ile bir yıl çalışan ve hemen akabinde Kardeşi Müşfik Kenter ve eşi Şükran Güngör ile Kent Oyuncuları Topluluğunu kuran, daha sonraki yıllarda sürekli olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık’ta “Değişen Eğitim Metotları – Oyunculuk Metotları” üzerine çalışmalar yapan muhteşem bir kadından bahsediyorum!

1962’de tiyatro hizmetlerinden ötürü “Yılın Kadını” seçilir ve Behzat Butak ile birlikte “İlhan İskender Tiyatro Ödülü”nü kazanır. 1968’de İstanbul’da Kenter Tiyatrosunun binasının inşaatını tamamlar. Sinema oyuncusu olarak üç kez “Altın Portakal” ödülüne layık görülür. Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Almanya, Hollanda, Danimarka, Kanada, Yugoslavya ve Kıbrıs’ta İngilizce ve Türkçe oyunlar sergiler.

100’ün üstünde oyun oynadı. 100’e yakın oyun sergiledi. Shakespeare, Çehov, Bertolt Brecht, Eugène Ionesco, Harold Pinter, Edward Albee, Tennessee Williams, Alan Ayckbourn, Arthur Miller, Tom Stoppard, Brian Friel, Neil Simon, David Mamet, Athol Fugard, Sergey Kokovkin gibi pek çok yazarların yanı sıra Melih Cevdet Anday, Oktay Rıfat, Necati Cumalı, Güner Sümer, Adalet Ağaoğlu, Zeki Özturanlı, Güngör Dilmen, Muzaffer İzgü gibi pek çok Türk yazarının oyunlarını da sahneye koydu, oynadı.

Yıldız Kenter ile tanışmam yirmi yıllık eleştirmenlik hayatımda ilk kez ‘Ben Anadolu’ oyunu ile olmuştu. Kenter Tiyatrosu’na ne zaman oyun izlemeye gitsem, hanımefendi beni en ön koltuğa oturtur, eleştirmene gösterilen saygıyı sonuna dek hissettirirdi. Türkiye Tiyatrosu’nun mihenk taşı olan, yeri asla asla asla doldurulmayacak aktrisi Yıldız Kenter’ in ‘Caniko’ adlı belgeselini geçtiğimiz günlerde Enka Sanat’ta izleme fırsatı yakaladık. Caniko’nun ekibi çok ama çok sağlam isimlerden oluşmuş. Prof. Dr. Dikmen Gürün’ün danışmanlığını üstlendiği belgeselin yönetmen koltuğunda Selçuk Metin oturuyor. Senaryosunu Zeynep Miraç’ın kaleme aldığı, görüntü yönetmenliğini Doğan Sarıgüzel’in üstlendiği Caniko’nun müzikleri Murat Evgin imzası taşıyor. Belgeseli Ayça Bingöl seslendirmiş.

1928’den 2019’a kadar uzanan hayat yolculuğunda Cumhuriyet döneminin ilk kadın oyuncuları arasında yer alan Yıldız hanım, elde ettiği kariyer basamaklarıyla adını tiyatromuzun duvarlarına altın harflerle yazdırdı. Belgesel, sanatçının hayat hikayesinde sanatsal kaygılara olan düşkünlüğüne yoğunlaşmış. Otobiyografik bir çalışmanın ötesinde, İstanbul’da bir özel tiyatro nasıl ve hangi şartlarla ayakta tutulur? Tiyatro sanatçısı nasıl yetiştirilir? Bir aktrisin kişiliği nasıl olmalı? Sahne adabı nedir? Oyuncu olurken insan nasıl olunur?… Tüm bu soruların cevaplarını belgesel boyunca Yıldız hanıma tanıklık etmiş kişilerin ağzından dinledik.

Yıldız Kenter’ i Ali Poyrazoğlu, Ayça Bingöl, Ayhan Kavas, Bartu Küçükçağlayan, Bülent Şakrak, Demet Akbağ, Demet Evgar, Deniz Yüce Başarır, Dikmen Gürün, Engin Hepileri, Erdal Özyağcılar, Filiz Kutlar, Genco Erkal, Göksel Kortay, Güzin Özyağcılar, Hakan Gerçek, Haldun Dormen, İzzet Günay, Kadriye Kenter, Mehmet Birkiye, Mustafa Alabora, Müşfik Uzun, Nergis Çorakçı, Okan Yalabık, Özge Borak, Seçkin Selvi, Sema Özcan, Suat Özturna, Tilbe Saran, Yeşim Koçak, Yücel Erten, Zeynep Oral ve Zeynep Özyağcılar belgeseli anlatıyor bizlere.

Bu insanların bir çoğu ya Yıldız hanımla aynı sahneyi paylaşmış ya da o’ nun hocalığında oyuncu olmuş isimler. Yıldız hanımın basında çıkan tüm eleştirileri okuduğuna bizzat şahidim. Kendisi ile ilgili yazdığım yazılardan sonra benimle bir araya gelip, bahsettiğim sahnelerde neler olup bittiğini birlikte tartışmaktan geri durmayan bir mütevazi kişilik örneği var karşımda. Şimdiki oyuncuların bir çoğunda olmayan mütevazilik!

Mutlulukla, hüzünle, sevinçle, mücadeleyle, stresle, sinirle, huzurla geçen ömrün bize bıraktıklarına baktığım zaman, Caniko adlı belgeselin Yıldız Kenter’de ‘mücadele’ ruhunu ön plana çıkardığını söyleyebilirim. Her ne olursa olsun, sahnede mücadele etmeye devam etmeli oyuncu. En kötü günde bile kazanılacak o kadar çok zafer var ki!

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Yaşam Kaya

Yanıtla